Atatürk askerî mücadele hayatı boyunca Türk Milletinin ve insanlığın sömürgeci emperyalist Avrupa yüzünden çektiği acıları yakından görmüş ve önderi olduğu Türk Milletinin geleceğin medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğacağını, bunun da bütün insanlığın hizmetinde olacağını savunmuştur. Ayrıca bu medeniyetin Batı’nın sümürgeci medeniyetinin yerini alacağını, bunun sonucunda da mazlum milletlerin, Batı’nın sömürgeci medeniyetine bağımlı olmaktan kurtulacağı ve dünya nimetlerinin bütün toplumların hizmetine sunulacağı öngörüsünde bulunmuştur. Onun Emperyalizm karşısındaki mücadelesi mazlum milletlere örnek teşkil etmiştir.
Yaşadığı dönemin tartışmasız biçimde Müslümanların önderi olan ve bütün İslam dünyasındaki İslami hareketlere bir ağabey ve bir bilen olarak yön veren, onların ufuklarını açan, problemlerini çözen Erbakan Hoca,
yarım asırlık mücadelesi boyunca Türkiye ve Dünya tarihine damgasını vurmuştur. Bu nedenle de, küresel güçler tarafından hiçbir zaman
Cormac Cullinan, kitabın seksen yedinci sayfasında şöyle diyor kitabı yazış amacı için: “Toplumsal değişimin en sevdiğim betimlemelerinden biri gökyüzünde sürü halinde dönen kuşlardır. Sürünün tek bir önderi olmasa da birlikte hareket ederler. Anlaşılan o ki kuşlar anlık kıvrılmalarını sağlamak için bir dönüş sinyali vermeye başlar ve sonra hızla
Osman ona sordu: "Ne zaman bu isyanından ve bize düşmanlık yapmaktan vazgeçeceksin?" Ebuzer boğazını göstererek cevap verdi: "Bıçağı boğazıma dayayıp kessen bile ben son nefesimde yine hakkı söyleyeceğim. Çünkü benim ve tüm insanlığın önderi bana dedi ki: Ebuzer acı da olsa gerçeği söyle ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkma! Halkın kanından oluşturduğun serveti halka dağıtırsan, bu işten vazgeçerim. Ben önderim Allah Resulü'nden duydum ki, " Biriktirilen hiçbir sermaye yoktur ki kendini biriktirene afet kesilmesin! "
Acılar yeterince üzücü olabilirler: ama acı çekmeden de insanlığın bir önderi ve eğiticisi olunmaz ;ve bunu denemek isteyip de artık o temiz vicdana sahip olmayanın vay haline!
Bir bayram düşlerim!
3 Mayıs 2005
Bir bayram düşlerim: Ümmetçe başımız dik yaşadığımız. Sevincimizin kursağımıza düğümlenmediği. Yediğimiz lokmaların boğazımızda kalmadığı?
Bir bayram düşlerim: Ümmetin anası kaçırılan, babası öldürülen, ocağı kundaklanan, çocuklarının her biri bir izbeye sığınan, harim-i ismetine namahrem eli değen bir viran