Uyanırsın, alçaklığa, süklüm püklümlüğe, pamukla dolu bir kafaya, şahsiyet zaafına. Ölüm patolojisi ve varoluş beceriksizliğinden başka bir şeye uyanmamışsındır. Duyulur, görülür, düşünülür, ve duyduğun, gördüğün ve düşündüğün unutulur ve yaşlanılır gidilir, herkes kendi yordamınca yalnızlığa, beceriksizliğe, utanmazlığa doğru. Hayatın diyalog
520 syf.
9/10 puan verdi
·
40 günde okudu
“Her medeniyetin kendi tanrısını buluşu ve nasıl ete, kemiğe büründürdüğünü, ontolojik sıralamaya uygun ve realist bir bakış açısıyla önyargısız şekilde okuyucuya sunan Armstrong yine kaliteli bir “Eser”e imza atmayı başarmış. Kendi yaratıcısını yaratma becerisini geliştirebilen tek canlının ibretlik kaypaklığını nede güzel dile getirmiş.
Tanrı Savunusu
Tanrı SavunusuKaren Armstrong · Pegasus Yayınları · 201959 okunma
Reklam
“… Buna göre bir bilinç için “ben” demenin koşulu “sen” demeyi bu ise bunun dışında kalanı da “o” olarak içine alan bir “biz”i gerektirir. “Biz,” bilincin içinde kendisini tanımladığı temel varoluş çevresi, habitat’ıdır. Bu habitat temel bir davranış biçimine ve barınma tarzına, habitus’a sahip olarak ortaya çıkar. Buna ethos denir; çünkü insan tarzı varoluşun ekseni diğer canlılarda olduğu gibi içgüdülerinden olmayıp “değer” olgusunca belirlenir. “Değer”, insanı insan tarzı varoluşta diğer canlılara göre farklı kılan özelliktir; çünkü bu sayede kendisini doğa dışı bir ölçüt üzerinden tanır ve değerlendirir. Doğadaki tek değer ironik biçimde hayatta kalmanın önemidir oysa insan için hayat bundan ibaret değildir. İlginç bir biçimde bu karar insanın homo sapiens türü olarak avcı toplayıcılıktan yerleşik hayata geçmekteki ısrarcılığında ortaya çıkar ve böylece kritik bir eşik aşılır: Besin zincirini terk ederek kendi besin zincirini hayvancılık ve tarımla oluşturma. Ne var ki bu doğadan görece özerkleşme bir arada yaşamanın kurallarını da doğadaki içgüdüsel seviyeden başka türlü kurmayı gerektirir. Bu bağlamda, iyi, doğru ve güzel insan tarzı varoluşun temel belirleyenleri olarak ortaya çıkar.” s. 157-58
268 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
AYLAKLAR (M. C. ANDAY)
(Anday, Melih Cevdet, Aylaklar, Everest Yayınları, 1. Basım Temmuz 2011, s. 251.) Anday (1915-2002) şairliğiyle öne çıksa da epey roman yazmış bir sanatçımız. Çok sayıda tiyatro oyunu ve denemesi de var. Aylaklar onun en yetkin romanı. İlk olarak 2014’ün sonlarında okumuştum, yaklaşık altı yıl sonra bir kez daha okudum. Neden? Biraz neşeleneyim,
Aylaklar
AylaklarMelih Cevdet Anday · Everest Yayınları · 2018393 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Fikirler, ona sahip kişinin dışındaki koşullardan etkilenmesi ile gelişir ve oluşur. Bu dış koşula da "yaşam/hayat" diyebiliriz. Her insanın fikirlerine baktığımızda aslında onun yaşamına indiğimizi, onun yaşamını incelediğimizi görebiliriz. Büyük filozoflarda da durum böyledir ve onların felsefesini daha iyi anlayabilmek için onların
Sıradışı Filozoflar
Sıradışı FilozoflarMel Thompson · İthaki Yayınları · 200727 okunma
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
İncitmedensezdirmedenacıtmadanduyurmadan anlatmak...
(Spoiler içerir.) Oğuz Atay... İtiraf etmeliyim ki; ilk defa ismini, 3 yıl önce bir arkadaşımdan duymuştum, okudun mu diye sormuştu. Sonrasında aklımdan çıktı nedense ve son 1,5 yıldır okumaya niyetlenip erteliyordum. Okurken bile erteledim aslında araya birkaç kitap sıkıştırarak. İlk başladığımda akıcı geldi sonra biraz zorla devam ettim
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,5bin okunma
Reklam
79 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.