“12. yüzyılın ortalarından aktarılan bir rivayete göre, o dönemde Bağdat’ta Hibetullâh adında üç büyük hekim bulunmaktaydı: Hıristiyan Hibetullâh b. Said İbn et-Tilmiz, Yahudi Ebu’l-Berekât Hibetullâh b. Malkâ ve Müslüman Hibetullâh b. el-Hüseyin el-İsfehânî.”
"Modern anlamda bir evrim fikri, ilk defa Nazzâm (ö. 835/845) tarafından ortaya atılmıştır. Nazzâm, evrimci bir yaklaşımla kainatın oluşumunu ve varlık türlerinin kökenlerini açıklamıştır. Bu yüzden, onun evrim teorisi, genel karakteri itibarıyla, kozmolojik bir evrim teorisidir. Nazzâm'ın meşhur talebesi ve ilk müslüman zoologlardan
flexpub.com/preview/the-pol...
Ulemanın ayrı bir güç unsuru olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı ve bunun yaratacağı sonuçlar uzun tartışmaları hak etmektedir. Şu kadarını hatırlamakta yarar var: Selçuklu yönetiminin, iktâ (toprak sistemi), berîd (istihbarat sistemi), ulemâ ve hângâhlar (ribâtlar/zaviyeler) olarak dört güç unsuru üzerine kendini oturtmasına paralel olarak Selçuklular döneminin bir ismi olarak Gazalî ulemayı ayrı bir güç unsuru görür. Bu güç unsuruna iki güç unsuru daha eşlik eder: halife ve sultan. Buna karşıt olarak ulemayı güç unsuru olarak tanımlamayan Fadlallah Ruzbihân Huncî İsfehânî, güç unsuru olarak halife ve sultandan bahseder ve bu ikisini birleştirme eğilimi gösterir. Ulemanın, 9. yüzyılın ikinci yarısından sonra tanımlanabilir toplumsal-dinsel bir rol yüklendiğini görüyoruz. Bu rol kendini özellikle, İslam toplumlarında ağırlığı her zaman diğer disiplinlerden fazla olan fıkıh üzerinden göstermiştir.
Omid Safi, The Politics of Knowledge in Premodern Islam: Negotiating Ideology and Religious Inquiry, Carolina, 2006.
“Affedin ki, Allahütaâlâ da sizi affetsin ve şerefinizi yükseltsin!” (İsfehani)
Destek Yayınları Genel Yayın Yönetmeni: Ertürk Akşun Editör: Aslı Bahşi Kapak Tasarım: İlknur Muştu Sayfa Düzeni: Cansu Poroy Destek Yayınları: Temmuz 2013Kitabı okudu
Abdullah-ı İsfehâni Hazretleri kendisinden nasihat isteyenlere buyurdu ki:
"İlmi, ibadete zarar gelmemesi için talep ediniz. İbadeti de, ilme zarar gelmemesi için isteyiniz. Kulun hakkı, ancak bu ikisiyle meşgul olmasıdır."
Can çekişme acıları arasında ayaklarınız birbirine dolanınca, niçin korkudan yürekleriniz titriyor?
Evden eve taşınmaktır ölüm.
Ona,
yok olmak değil,
ikinci doğuş da denebilir.
Civciv tamamen gelişince yumurtanın kabuğu nasıl çatlıyorsa,
ruh ve vücut da vakti
gelince birbirlerinden aynı şekilde ayrılır.
İnsanın en yüksek seviyeye ulaşması demek olan öteki dünyaya geçiş kaçınılmazlığında,
ölüm bir ihtiyaçtır.
2~
İslam düşünür ve şairleri Rağıb el-İsfehanî,
İbni Sina,
İmam Gazali,
Mevlâna Celaleddin Rumi.
Hıristiyan ve Yahudi bilginlerin, Emeviler ve erken Abbasiler döneminde mazhar oldukları özgürlüğün, kadirşinaslığın ve bilimsel gelişime katkılarının, sonraki yüzyıllarda da bozulmadan devam etmiş olduğuna işaret etmemiz belki de faydasız değildir. Buna ilaveten onlar, Cordoba’da hüküm süren Muvahhidiler döneminde kısa bir süre devam eden