24.04.2024
Çok geceler geçirdim kimsesiz başıma. Çok sevdiğim yağmurun altında ısnlanmak istemediğim geceler oldu benim. Yağmur yağdığında giyecek tek bir kıyafetim olsa da yağmurda ıslatıp ıslak giymeye razıydım ben. Yağmur yağdığında gözyaşlarımı gizliden gizliye akıtıp toprağa karıştırıyordum. Gizli ağlardım seninleyken de sensizken de. Yanında ağladım
İçine doğru yayılan sıcaklık akımını oluşturan şeyin onun parmağının baskısı mı, yoksa pürüzsüz objenin yeni ve çılgınca hissi mi olduğunu bilmiyor- du. Ama Clay'in parmağı kıvrımlarının içine doğru inerek içine girdiğine, dışarı biraz daha ıslaklık aktı.
"Elime akman çok uzun sürmedi."
"Azgınlığımın hızı seni hayal
Sayfa 43
Hava bir garip bu gece
Dingin, uysal ve rahatlatıcı bir rüzgar
Edgar Allan Poe'nun sesiyle fısıldıyor kulağıma şiirlerini.
Radyoda çalan bir Édith Piaf parçası
Yayılıyor kanser hücresi gibi, beynime
Ruhumu kanatıyor, ruhuna dokunulmamış insanlar.
Bir evsiz titrek elleriyle yakmaya çalışırken sigarasını
Kibritin histerik ışığı aydınlatıyor ıslak gözlerini
Ve karanlığın içinden, sessizce uzanıyor bana
CESARE PAVESE...
Unutma diyor, öfkeli öfkeli
Bir an bile unutma!! “Herkese bir bakışı var ölümün."
Burak Yelin
Kapanır yorgun gözlerim bir gece başlar
Ve karanlık uykularla sürer ağlama saatleri
Uyanınca bir ıslak şafaktır gördüğüm
Bir büyük resimdir gökyüzü seyrederim
Yine özleminle yanıp tutuşur göz bebeklerim
Ümit Yaşar Oğuzcan
SARI BİR SİSİN İÇİNE GÖMÜLEN GECEYARISI IŞIKLARI...
- "(...) Sokakların şimdi daha bir serin havası, Militan'ın içine doldu. İnsanı bunaltan bu durgunluk içinde, bir siren sesi yükseldi sonra kayboldu. Aşağıda, çok aşağılarda, ıslak asfalttan ve rayların soluk çizgilerinden yansıyarak sarı bir sisin içine gömülen gece yarısı ışıkları, öldürmeyen, öldürmesini bilmeyen insanların canlılığıyla titreşiyordu. Ve şimdi, kendisininkini aralarına almayacak milyonlarca hayat oradaydı."
Sayfa 127 - 8.Levha, Ruhî Çizgiler -Hayatın Ucunda- İBDA YayınlarıKitabı okudu
"(...); öyle olsun isterdim ki hiçbir zaman görünmeye ihtiyacım olduğunu itiraf etmeyeyim, hep bunu en iyi şekilde gizlemekle övüneyim, fırtınaların üzerine güneşli bir gün örteyim. Ancak biri beni görsün. İşin sonunda gece çöktüğünde ve sokaklarda kimsecikler kalmadığında biri bankların ıslak olduğunu fark etsin ve yağmurumu görsün."
Sayfa 473
Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar
bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir,
büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin
Muhyiddin Arabî
Kalbe İşleyen Zikir
Muhyiddin Arabî Hazretleri, şöyle anlatır:
“Bir gün Tunus Limanı’nda idim. Vakit geceydi. Kıyıya yanaşmış gemilerden birisinin güvertesine çıktım. Etrafı seyretmeye başladım. Denizin üzerinde ay doğmuş, fevkalade güzel bir manzara teşkil ediyordu. Bu manzarayı, Cenab-ı Hakk'ın her şeyi ne kadar güzel ve
"Emin misin? Çünkü içini kendi aletime saklıyo- rum. Kendimi tutmam zor olacak, ama yapabilirim. Peki ya sen?" diye sordu bacaklarının arasına ateşli ve ıslak bir öpücük kondurarak.
Julia inleyerek ileri geri hareket etmeye başladı. "Evet, dilin muhteşem şeyler yapıyor bana."
"Benim yöntemimle yapmalısın Julia."
Sayfa 39
Clay'in yanına döndüğünde, lafı ağzında gevele- meden doğruca aklındakini söyledi. Randevu ve diğer saçmalıklara ayıracak zamanı yoktu zaten. Julia ne istediğini bilen bir kadındı..
"Şimdi durum şu; gecenin kalanında ne olacağı ile ilgili bazı fikirlerim var. Bakalım bunlar senin aklında- kilerle örtüşecek mi?"
"Yatay bir
Sayfa 27
«Kötü besleniyordu ve uykusu da bir peçe kadar inceydi. Gece birkaç kez uyanır, korkusuz, düşünmeden önce gülümsemeye çalışırdı. Pozisyon değiştirmeden, sadece gözlerini kapatarak yeniden uykuya dalardı. Aynada çok bakardı kendine, kendini kibirlenmeden severdi. Durgun cildi, canlı dudakları neredeyse onu utandırıp görüntüsüne arkasını dönmesine neden oluyordu, bakışlarını kadının bakışlarında tutacak gücü olmadan, ışıl ışıl ve ıslak, hafifçe saydam ve kendinden emin.»
Sayfa 82
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında,
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa karışan noktasında
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık,
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
Bu gece yarısında iki kişi uyanık:
Biri benim, biri de uzayan kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku
Ey şiir ne çok acı var içinde...ne çok kırılmış kalbin
GENELEV MEKTUPLARI
I.
Tenime yabancılaştım, etime
Göğsüme kollarıma kalçalarıma
Bacaklarıma yabancılaştım.
Saçlarım o eski güzelliğini
Çoktan yitirdi
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okuyor
