Murat Ç
Hikaye Adı : Kadıköy
Link: #30131366
...Modaya doğru yürümeye başladım… Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda, kapkara bulutlarla göz göze geldim, yağmur damlaları yavaş yavaş suratıma doğru damlıyorken bir anda nefesimi tuttum ve gözlerimi kapattım, o anda ne düşündüm tam
Din samimiyettir.
Din samimiyettir diye buyurdu Allah Resulü.
Kime veya neye karşı samimi olmak diye sordu ashab-ı ikram.
Allah'a, kitabına, peygamberine ve bütün iman ehline diye cevap verdi Allah'ın elçisi.
Peki neydi samimiyet?
Sırdı bilinmek isteyen Rabb'inin sakladığı.
Dünya telaşında koşturan insanın gönlünde yeşermeyi
Fakat bu sükûtun zehir damlaları nokta, virgül, edat, işaret kadar küçük olacaktı. Bir “fakat”, bir “ise de”, bir “heyhat!” memleketi kurtaran devleri yere serecekti.
Bir yağmur zamanıydı
Meydanlar, kervansaraylar kimsesizcik gibi
sessiz
Limandaki martıların havada süzülüşleri
Bir durgun yaprak kadar hüsranlı
Yorgun kaldırımlar ve kamburlar
Yer yer esen poyraz
İstanbul kalabalığını yansıtır
Dar sokaklar arasında kırılmış umutlar
Yarım kalmış tebessümleri
Sûkunenin kasvetli havasını yansıtır
İnsanların üzüntü inci tanelerin
Yer yüzünde ki umutsuz yağmur damlaları gibi
Birer birer, tane tane kırılan cam parçacıkları
Herkesin içindeki tutkusuzluk kargaşa
Âdeta mukaatı olmayan hayal gibi
Düşünüyorum
Hayat insanları , insalar ise hayatı yoksun bırakmış
Divan Edebiyatımızın ünlü şairlerinden Nâbi, ŞanlıUrfa şehrinde doğmuştur. Şiirleri dilden dile elden ele dolaşarak İstanbul'a ulaşmıştı. Ne var ki Nâbi'yi İstanbul da şahsen tanıyan kimsecikler yoktu. Bir gün Nâbi ŞanlıUrfa'dan İstanbul'a gider. O dönemde şairlerin buluştukları bir kıraathaneye uğrar. Şair ve edipler kendi aralarında sohbet