aleksandr Puşkin her şeyden önce ozandır. Rus ve dünya yazınına, aralarında ''Ruslan ile Ludmila'', ''Çingeneler'', ''Bahçesaray Çeşmesi'', ''Kafkas Tutsağı'', ''Yevgeni Oneğin'' gibi anlatı-şiirler de bulunan ölümsüz bir şiir mirası bırakmıştır. Fakat onun ''Byelkin'in Hikâyeleri'', ''Dubrovski'', ''Yüzbaşının Kızı'' vb. öykü ve romanları da şiir
Dionysos adına düzenlenen bayramlara katılan topluluk bu tür tinsel davranışlar
ve bilgilerin etkisi altında kıvanç duyar: onların gücü, kendilerini gözleri önünde,
değiştirir, onlar kendilerini doğanın yeniden ortaya konmuş üstün usları, satyrler
olarak görürler. Tragedya korosunun daha sonraki kuruluşu doğal olayın sanata özgü,
bir
O yapayalnız biridir.
Sadeliğe ve iyiliğe bezenmiş,
Doğanın kucağına oturmuş.
İlhamını resmetmekte.
Gecenin sessizliğine kalmış.
Ruhun inmesini beklemektedir.
O bir nakışçıdır, yüreğinin tohumlarını,
Şefkat bozkırlarına nakşeden ve insanlık onun bu ektiklerini,
Toplar, kendini geliştirmek için.
İşte bu o ozandır, yaşamında toplumun aldırış bile
KONUŞMALAR - III
Bugünün milletleri öğretim ve eğitim dolayısıyla, yayınlar sebebiyle eski çağlarla göre çok aydın topluluklardır. Bunun için bu milletleri uzun bir süre demokrasi dışında yönetmeye imkân yoktur. İnsan, yaratılış bakımından bir çok davranışlarında hürriyeti kötüye kullanmayacak insanlar yetiştirmek, kötüye kullanmak istidatında
Gökanlam
I.
Hani nerde o yalancı kadınlar
Söyleşen kapı önlerinde – kalın erik kokusu
Bembeyaz örtülerde çürümüş karanlıklar
Sızıp da köşelerden ve yağmur sularından
Dökülen taşlıklara esmer, selçukî