Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum ilk Orhan Pamuk kitabı. Nasıl anlatayım bilemiyorum bu kitabı... Öncelikle sondaki sözümü başta söyleyeyim, kitap mükemmel. Evet mükemmel kavramının içini dolduran bir kitap. Kitabı öykü, siyasi tespitler, psikolojik betimlemeler ve yazarın dili açısından 4 şekilde irdelemek isterim. İlk olarak kitap basit bir bozacının kız kaçırma
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,5bin okunma
Hayat Neden Bu Kadar Sıkıcı ? DiyenLere … “Bugün ne Yaptın ? “ Hiiiç Aynı işte ne olsun ! DiyenLere , anlatacak bir çok şeyi olması için … Şimdilerde insanlığın en büyük sorun bu … Hayatın sıkıcı , monoton olması dışarıya dahi çıkmak istememek , gün ışığı görmemek … Herşeyin aynı olması insanın canını sıkıyor elbet , bunaltıyor , depresyona
Reklam
190 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hani bir kitabı elinize alırsınız ya, ilk önce dış görünüşü etkiler sizi daha sonra içinden bir iki sayfa okursunuz devamını okumaya karar verirsiniz , kitabın bazı bölümleri bitirirsiniz sonra da niye okumak için bu kitabı seçtim ki dersiniz kendinize , daha sonra da sonuna yaklaşırsınız işte bu tam istediğim tarzda bir kitap dersiniz, bir yerde ki sıkıcılığından kopmuş sizi bambaşka bir yere götürmüş. Çok güzel , olağanüstü bir kitap , ordayken buradasın...
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201214,3bin okunma
540 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Kitapta verilen bilgilere göre steve Jobs, kesinlikle sıra dışı düşünce yapısına sahip biri. Zira, yaptıklarıyla bu tespiti defalarca ispatladığını gördük. Burada analiz etmek istediğim konu, steve Jobs'un bilinmeyen yönlerini sizlerle paylaşmaktır. Karakter olarak, Türk düşünce yapısına göre arızalı bir kişiliğe sahip. Etrafında kazık atmadığı insan neredeyse kalmamış. Ancak, bu olumsuzluk içeren yönlerinin yanı sıra, belki de onu sıra dışı bir kişilik olarak tanımlamamız neden olan yönleri şunlar olmuş: 1-Tam bir kalite tutkunu. Yaptığı her işte, babasının küçüklükte ona aşıladığı şekilde mutlaka kaliteyi ön plana almış. 2-Yılmak nedir bilmeyen bir yapıya sahip. 3-Her kayıptan işine yarayacak olumlu sonuçlar çıkarmış. 4-Hiperaktif bir davranış biçimi. 5-Denemekten korkmayan 6-Her yeni projeye başlarken, o konunun en iyisi olan kişilerle işbirliği yapmış. 7-Önemli bir konuyu biriyle konuşacağı zaman, muhatabını mutlaka bir yürüyüşe davet ederek, konuşmayı tercih etmiş ve çoğunlukla istediği sonucu elde ederek bu görüşmeleri sonlandırmış. 8-Çoğunluğun kabul ettiği gerçeklik içeren olguları, istediği şekilde manipüle etmiş ve muhataplarına yeni gerçek olarak kabul ettirmiş. (Bu yönünü ülkemizden birileri iyi taklit ediyor gibi:)) VE kitapta anlatılan daha bir çok şey. Yukarıdaki özelliklerini iyi bilen yazar Walter Isaacson, biyografiyi yazmayı kabul ederken steve Jobsa tek bir şart koşmuş: "Yazdıklarıma Karışmayacaksın".
Steve Jobs
Steve JobsWalter Isaacson · Domingo Yayınevi · 20111,097 okunma
Son gördüğüm halüsinasyon da, kantinden aldığım ve epeydir açık zeytinleri yedikten sonra olmuştu. Deneme yapmaya karar verdim ve buzdolabını açıp, plastik ambalajı içindeki zeytinlere uzanıyordum ki, açık kısmının bir bölümünde matlaşmış olmalarına mukabil, diğer kısımda zeytinlerin yağ dökülmüş gibi ve pırıl pırıl olduklarını gördüm. Evet; yine ben yokken koğuşa girmişlerdi. Bir parça ekmekle 5-6 zeytin tanesini ağzıma attım; ve yutmamdan, 5-6 metre ötedeki bahçe kapısına gidene kadar, tesiri hissettim. Bahçeye çıkmaksızın bir sigara yaktım ve o ânda karşı duvarda, açık arabalara binmiş geçen silâhlı askerleri silüet hâlinde gördüm. Sonra, deforme insan suratları falan filân. Duvarda, başkasının alelâde olarak göreceği tabiî veya kasden atılmış çizgilere, hayâlim kolayından suret giydiriyordu; ama benim irade ve isteğimle değil. Şuurlu bir şekilde, etkilenmeden öyle seyrettim. Birkaç dakika sürdü. Bahçeye adım atmıştım ki, şöyle bir durum: Yarı belinize kadar denize girdiğinizi düşünün. Dalganın gelişi ve çekilişi boyunca, siz de ritmik bir şekilde öne arkaya salıncaklanıyorsunuz. Gözünüzü yumun. Gözünüz yumulu da olsa, denizde olduğunuzu yaşıyorsunuz ve tahayyülden fazla, denizi görüyorsunuz. Şu ânda oturduğunuz yerde gözünüzü yumun; çevreden sizde ne var? İşte öyle. Fakat benim anlatmak istediğim, bu hâlden fazla ve şuur kaybı olmadığı için gerçekten eksik bir görüş. Evet; bahçeye adımımı atar atmaz, dalgalı bir suya girdim. Suyun geliş gidiş ritmi içinde, bir-iki adım öne, bir-iki adım geriye, salınıyorum. Burası, bahçe olduğunu bildiğim için havuz diyorum, ama yaşadığım, deniz…
Önünde yayılan sürüyü gözle bir: Ne dünü bilir ne bugünü, bir o yana sıçrar, bir bu yana, yer uyur, geviş getirir, yeniden sıçrar, sabahtan akşama, bugünden öbür güne, kısacık yaşamının haz ve acılarıyla bağımlı, an'ın tepeciklerinde yaşar durur, bu yüzden de ne bir üzüntü ne de bir bıkkınlık duyar. Bunu görmek insana ağır gelir, çünkü insan insanlığıyla göğsünü kabartır hayvan karşısında ama yine de hayvanın mutluluğunu kıskanarak izler. İnsan tıpkı hayvan gibi bıkkınlık ve acı içinde olmadan yaşamak ister yalnızca ama bunu boş yere ister, hayvan gibi istemez bunu da ondan. İnsan bir ara hayvana, neden bana mutluluğundan söz etmiyorsun da yüzüme bakıyorsun öylece, diye sorsa hayvan herhalde, söylemek istediğim şeyi hemen unutuyorum da ondan, diye yanıt verecekti - ama işte o bu sözü bile unutup sustu: İnsan buna yeniden şaşırıp kaldı.
Sayfa 37
Reklam
Sevgili bayan milena'ya, size önce prag'dan, ardından da meran'dan yazdığım kısacık mektuplarıma kesinlikle cevap beklemiyordum. umduğum gibi karşılık yazmadınız da sevinmem gerek. Sessiz kaldığımız her gün iyi olduğumuzun işaretidir. Bu yüzden sevinmem gerek ki, iyi olduğunuzu bildiğim için.. Yarım kalmış bir düş gibi. Önümden geçip
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
376 syf.
7/10 puan verdi
Bitti... Büyük bir merakla ve beklentiyle başladım kitaba, okumayı istediğim bir kitaptı. Gerek konusunun çekiciliği ve türünün korku-gerilim olması gerekse filmin fragmanı beni bu kitaba sürükledi. Kitabı okumaya başladıktan sonra kitapla istediğim bağlantıyı kuramadığımı düşündüm, anlatımı yalın geldi, 'bazı şeyleri' biraz detay vererek
Uyuyana Kadar
Uyuyana KadarS. J. Watson · Doğan Kitap · 2012742 okunma
164 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Kürk Mantolu Madonna” Hakkında Bazı Mülahazalar Okuduğum kitaplarda beni en çok cezbeden şey anlatıdan ziyade yazarın iç dünyasına duyduğum tecessüstür. Bu bağlamda biraz Sabahattin Ali'nin hayatına da değineceğim bilahare. Bir kapı daha aralanıyordu belleğimden içeri. Meçhul bir kuvvet çağırıyordu beni Raif Efendi'nin gizemli dünyasına. Kitabı
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,6bin okunma
Reklam
Sergey Yesenin'e. Sen gittin, diyorlar yukarılarda bir dünyaya. Sonsuzlaşma- Uçuyorsun, parıldayan yıldızlara çarparak.
Muzaffer İzgü (29 Ekim 1933 - 26 Ağustos 2017)
Telsizler hemen çalıştı: “Konuk, ayı avlamak istiyormuş!” Konuk ki ne konuk, en büyük devletin en büyüklerinden… O büyük devletle öyle sıkı fıkıyız ki, kardeşten öte. Ne buyurursa o büyük devlet,biz hemen yerine getiririz, bir dediklerini iki etmeyiz; babamız, ağabeyimiz gibi bir devlet işte. Bu koskoca dost devletin, koskoca büyüğü, ayı
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.