“Türk hükümeti tarafından Almanya’ya dil öğrenmeye gönderilen Türk gençlerinden biriydi Sabahattin (Ali). Potsdam’da ‘Deutsches Institut für Ausländer’da yatılı okumaya başladı. Sabahattin Almancayla yatar, Almancayla kalkar olmuştu. Alman edebiyatının o eşsiz eserlerini bir an önce Almancadan okumak için yanıp tutuşuyordu. Bu dili öğrendiğinde sadece Almanya’da yazılmış edebi eserleri değil, Avusturya, İsviçre, Alsace, Bohemya gibi bölgelerden çıkmış yazarları da okuyabilme heyecanını dile getiriyordu.
Etrafındakiler zar zor Goethe, Schiller gibi göreceli yeni isimleri sayarken, o 800 yılında doğmuş Alman edebiyatçı Rahip Otfrid von Weissenburg’un adını zikretmeye başlamıştı bile…”