Halbuki sevgi, ayrık otları gibi rastgele büyümemeli kalbimizde. İtinayla seçilmeli toprak; ağacı görmek istediğimiz yere ekilmeli tohum. Çünkü toprak tohumun kıymetini bilirse izin verir dışarıya çıkmasına.
Beni kötü yetiştirdiler. Annem de, babam da bana gerekli eğitimi veremediler. Yaşamak için demek istiyorum. Bana yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşaırken öğrenebileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu yanlışlara. İnsan kendi bulurmuş doğru yolu. Ben bulamazdım. Bana başkalarına gösterdikleri basma kalıp yolları öğrettiler. Başka türlü bir itinayla tutmalıydılar beni. Daha fazla değil, farklı. Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da, anormal dediler.
“Başka türlü bir itinayla tutmalıydılar beni. Daha fazla değil, farklı. Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da, anormal dediler. Ben de kendimi anlamadım: bütün hayatım boyunca normal bir adam olmaya çalıştım.”
Halbuki sevgi , ayrık otu gibi rastgele büyümemeli klabimizde . İtinayla seçilmeli toprak ; ağacı görmek istediğimiz yere ekilmeli tohum. Çünkü toprak tohumun kıymetini bilirse izin verir dışariya çikmasına.
zaman hep yuvarlak. o yüzden devamlı başa dönüyor kader. katiller yeniden yeniden ve yeniden doğuyorlar. kadınları itinayla itinayla itinayla severek ve severek ve severek bir bir öldürüyorlar.
Bana yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu, bana her şeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanırken öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu yanlışlara. İnsan, kendi bulurmuş doğru yolu. Ben bulamazdım. Bana, başkalarına gösterdikleri basmakalıp yolları öğrettiler. Başka türlü bir itinayla tutmalıydılar beni. Daha fazla değil, farklı. Normal bir insan olmaya zorladılar, bana boş yere vakit kaybettirdiler. Olmayınca da, anormal dediler. Ben de kendimi anlamadım: Bütün hayatım boyunca normal bir adam olmaya çalıştım.
Etraftan, her zaman gerçeği arayan insanlarla ilgili bir şeyler duyuyoruz. Ben o tür birini (kalıcı olan) hiç görmedim.Sanırım aslında hiç yaşamadı. Fakat ciddi ciddi Gerçek Arayıcıları (kalıcı olan) olduklarını düşünen pek çok insan gördüm.Özenle ,ısrarla ,dikkatle,itinayla, derinlemesine, mükemmel dürüstlükle ve iyi ayarlanmış muhakeme gücüyle aradılar.Ta ki şüphesiz ve tartışmasız şekilde gerçeği bulduklarına inanana kadar. Bu arayışın sonuydu. Kişi, hayatının geri kalanını kötü havalarda Gerçeğini altına saklayabileceği bir çatı arayarak geçirdi.Siyasi gerçeği arıyor idiyse, dünyada insanları idare eden bir ya da diğer yüzlerce siyasi görüşten birinde buldu. Tek doğru dini arıyorduysa, piyasada ki bir ya da üç bini içinden buldu onu. Her durumda Gerçeği bulduğu an, daha fazla aramayı bıraktı. Fakat o günden itibaren, bir elinde havya diğerinde sopası Gerçeğinin akıttığı noktaları üstünkörü tamir edip ona itiraz edenleri ikna etmeye çalıştı.
Sevgi, ayrık otları gibi rastgele büyümemeli kalbimizde. İtinayla seçilmeli toprak; ağacı görmek istediğimiz yere ekilmeli tohum. Çünkü toprak tohumun kıymetini bilirse izin verir dışarıya çıkmasına.