Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
904 syf.
8/10 puan verdi
·
28 günde okudu
Stepan Trofimoviç Verhovenskiy, üniversitede ders verdiği dönemde Slavcılara yönelik sert tarizler içeren konferans konuşmasıyla kürsüsünü kaybetmesinin ardından yaptığı bazı çalışmalar nedeniyle Çarlık polislerince izlendiği evhamına kapıldığı esnada imdadına Varvara Petrovna Stavrogina yetişir. Bir tümgeneralin eşi ve çok zengin bir mültezimin
Ecinniler
EcinnilerFyodor Dostoyevski · Türkiye Kültür İş Bankası Yayınları · 20195,6bin okunma
İçeriye yaşı hemen anlaşılmayan ve görünüşü, yüzü zor tarif edilebilir bir adam girdi. Ömrün belli bir çağında insanın yaşını kestirmek zordur ya, yeni ziyaretçi işte o dönemini yaşıyordu. Adam yakışıklı da değildi çirkin de, uzun boylu da değildi kısa da, sarışın da değildi esmer de. Tabiat ona güzel ya da çirkin olsun, göze çarpan, kolay fark
Sayfa 58
Reklam
"İvanov cam masanın üzerinden inanılmaz boyuttaki ölü, karnı şişmiş bir kurbağayı bacağından tutup kaldırdı. Kurbağanın suratında öldükten sonra bile kötücül bir ifade vardı.- Bu dehşet bir şey!"
Hangi fedakarlık? Fedakarlık biri için yapılır. Değil mi? İnsan kendine fedakarlık yapamaz ya. Fedakarlık dediğiniz halkın doğal tepkisidir. Sizin, benim, bu kızların. Halkımızın kahramanlığı fedakarlık değildir. Doğal bir şeydir. Hepimiz Sovyet halkı olarak yaşıyoruz ama şimdi bazılarının ölmesi gerekebilir. Tutun ki, sizi, beni, Petro'u, İvanov'u öldürdüler. Bu fedakarlık mı? Kime bu fedakarlık? Size, bana, Petrov'a, İvanov'a mı? Özür dilerim sizden, kendimi ifade edemedim."
Sayfa 51 - Yazılama Yayınları
Şaşa: Bakın, dinleyin: Eğer dans etmek, şarkı söylemek istemiyorsanız, eğer bunlar size sıkıcı geliyorsa, o zaman rica ederim hiç olmazsa ömrünüzde bir kere, alay için, gücünüzü toplayın da keskin, parlak bir şey söyleyin! Varsın küstahlık, hatta bayağılık olsun bu, ama eğlendirici yeni bir şey gibi görünsün! Ya da ansızın, küçük, ancak sezilebilen, fakat birazcık kahramanlığa benzeyen öyle bir davranışta bulunun ki, kızlar size bakıp ömürlerinde bir kere “Ah” desinler!.. Madem hoşa gitmek istiyorsunuz, öyleyse neden bu yönde bir çaba göstermiyorsunuz? Ah, baylar! Hepiniz zavallısınız, zavallısınız, zavallısı nız!.. Size bir göz atan sinekler ölür, lambalar tütmeye başlar!.. Bin kere söyledim, yine söylüyorum işte. Hepi niz zavallısınız, zavallısınız, zavallısınız!..
Ben seyirciyi hiç düşün­mem. Onu nasıl gözetebilirim ki? Ne düşünmem gerekir? Onu eğitmeli miyim? Yoksa Londralı bir john Smith'in, Moskovalı pir Vassil Ivanov'un neler düşündüğünü bulmam mı gerekir? Başka birinin ne düşündüğünü, dünyasının nasıl olduğunu biliyormuş gibi yaparsam, dünyanın en büyük riyakârı olurum. Bir şey yap­mak istiyorsam, ancak kendi tarzımla yaparım, seyirciyi dengim olarak görürüm. Dolayısıyla, uzlaşmam. Bir şeyden emin değil­sem, seyircinin de emin olmadığını düşünürüm, kendim ve seyir­ci için bir filmimde emin olmadığım bu noktaya açıklık getirme­ye çalışırım. Seyirciden akıllı da değilim, aptal da değilim. Seyir­cinin onuru gibi benim onurum da kırılabilir. Elbette ki insan cüzdanını düşünerek film yapabilir. Ondan kolay ne var? Ama benim mesleğim bu değil. Asla bununla uğraşmam.
Sayfa 152 - Agora Kitaplığı
Reklam
Kölelere akıl hocalığı ettiği de söylenemezdi, kısacası inatçıymış, bazen bu inat tehlikeli bir hâl alırmış. Makar İvanov, önce kendi onurunu gözeterek konuşur, kesin hükümler verir, yani -kendisinin şaşırtıcı deyimiyle- “saygı ile yaşarmış. “ İşte onun o zamanki durumu! Doğal olarak böylece herkesin saygısını kazanmış ama söylediklerine göre, çekilmez adamın biriymiş. Yalnız özgürlüğüne kavuşunca konu büsbütün değişmiş. Bu sefer kendisini çilekeş bir aziz, diye anmaya başlamışlar. Bunun da muhakkak böyle olduğunu söyleyebilirim.
733 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.