Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden psikolog olmak istedim:
Benim bölgemde zarar görmemeli hiç kimse; iyi bir limandır mağaram. Ve her üzgün kişinin tekrar sağlam karaya basmasını ve sağlam ayaklarla basmasını sağlamaktır en çok istediğim.
Sayfa 265 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, IX. Basım, Mayıs 2016Kitabı okuyor
Travmanın kendini gerçekleştirmenin bir biçimini açığa çıkarma potansiyeli, yakın zaman önce birkaç araştırma alanında birden fark edildi. Psikolog Stephen Joseph'ın şaşırarak keşfettiği üzere, 1987'de meydana gelen Herald of Free Enterprise feribot felaketinden sağ kurtulanların yüzde 43'ü hayatlarının "iyi yönde değiştiğini belirtmiştir. Psikoterapist Irving Yalom, "Nasıl yaşayacağımı bilebilmek için bunca zaman, kanser vücudumu sarıncaya kadar beklemiş olmam ne acı!" diye sızlanan kaç kişiyle karşılaştığını unutmuştur. Ağır hastalık, yas, cinsel taciz, terör saldırıları ve askeri çatışma gibi geniş bir yelpazeye yayılmış travma ve zorluklar vesilesiyle gerçekleşen "travma sonrası büyüme ye dair kanıtlar ortaya koyan araştırmalar mevcut. Görünüşe göre aşırı sıkıntılı bir durum yaşadığımızda tüm önceliklerimiz ve hayat felsefemiz değişebilmekte, bize olağanüstü bir zihin açıklığı ve odaklanma yeteneği kazandırabilmektedir; yeter ki bu yeni yola girecek cesareti gösterebilelim. Direnç, öğrenilen bir şey olduğu kadar bir tercihtir de. Belki de Freud'un dediği gibi "Kişi tüm gerçeği bir hatadan diğerine koşarak keşfeder."
Sayfa 183Kitabı okudu
Reklam
Sence Bu Önyargı Bir Gün Kırılır mı
Kısa bir süre önce bana geldi ve biraz sohbet ettik. Onunla ilgili izlenimlerim iyi değildi ve ona bir psikoloğa gitmesini önerdim. Biliyorsun, birçok insan böyle bir durumda hakarete uğramış gibi tepki veriyor ve deli olmadıklarını söylüyorlar.
Bir psikolog der ki !
… Vermeniz gereken tepkileri verecek cesaretiniz olmadığı için kendinizi iyi biri sanmayın. ❤️‍🩹
ALES paragraf sorusu... Aşağıdakiler hangi soruya karşılık söylenmiştir?
"Elbette birçok meslekte bu söz konusu. Ancak algıda seçicilik mi desem yoksa karşılaştırmalı diyalektik mi desem bilemedim. Ne demek istiyorum: Daha bir, iki nesil öncesine kadar öğretmenliğin ve okulda görev yapan idari yahut psiko personellerin saygınlığı çok daha yüksekmiş. Ve görevini layığıyla yapanların sayısı oransal olarak daha fazlaymış. Şimdilerde ise öğretmenlik -maalasef- ayağa düştü. Her ünide bir eğitim fakültesi var ve neredeyse herkes öğretmen. Buna mukabil rehber öğretmen/psikolojik danışman ve hatta psikolog sayısı da oldukça fazla. Peki bunların ne kadarı yeterli nitelik ve donanımda? İnsanlar bunu görmüyor mu, görüyor elbette. Hâl böyle olunca derhâl bir önyargı oluşuyor toplum nezdinde. İşini iyi yapanlar, çalışmayı sevenler, maksimum fayda sağlayanlar da umumda gölgeleniyor. Tabii ki lokal olarak değer görüyorlar ama bu da genelde çok sınırlı oluyor. Bunları söylüyorum lakin bu sınırları aşmanın da planlarını yapıyorum. Yolu ve yöntemi belirledim. Şimdi ise önümde sadece çalışmak ve zamana güvenmek var."
''Dünyayla olan ilişkimiz her zaman kendimizle olan ilişkimizin bir yansıması şeklindedir.''
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
Söylemeyin Bilmesinler
"İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan cılk yara. Yarasız, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor." Kitap neredeyse yukarıdaki cümlelerin açılmış hali. Kimsenin birbirine söylemediği dertleri hatta ailedeki tüm sırları dinlemek için oturtmuşlar seni koltuğa yatmışlar psikolog yatağına onlar konuştukça sen dertlenmişsin gibi alıp götürüyor onların dünyasına. Herkes, hatta yazar bile Ethem'e üzülmüş ama kim ne derse desin ben en çok Nurten'e üzüldüm. Okuyunca anlayacaksınız. Okuyunca seveceğiniz bir kitap olmuş yazarın eline,gönlüne sağlık. Sevgiler. Bu arada gerçekten en güzel Samime Sanay okuyor "söyleme bilmesinler'i."
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,471 okunma
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
.... Narsist Kişilik Bozukluğu Nedir? Narsist kişilik bozukluğu, psikolojik bir durum olup bireyin kendini aşırı derecede önemseme, başkalarını manipüle etme eğilimi ve empati eksikliği gibi belirgin özellikleri içerir. Bu kişilik bozukluğuna sahip bireyler genellikle kendi yeteneklerini ve görünüşlerini abartılı bir şekilde yücelterek,
Kindî'nin bilimsel disiplinini sürdürmesi,soylu bir aileden gelmesiyle mümkün olmuştur. Maddi ihtiyaçların peşinde koşma zorunluluğu duymaması, iyi bir eğitim almak, kendisine serbest düşünme ve gözlem yapma olanağı sunmuştur.
Reklam
Çocuğun başarısından başka derdi olmayan ebeveynlerin iyi niyetini suistimal eden bir “zeka testi” sektörü var. İşini etik yapan bir psikolog, zeka testinden çıkan puanı anne babaya vermez. Bu testler çok nadir durumlarda işe yarar !
Sayfa 84
296 syf.
8/10 puan verdi
Kütüphanemde olmasını istediğim ve okumayı ertelediğim kitaplardan biriydi. Sindire sindire görece daha müsait olduğum bir zaman diliminde okumayı tercih ettim, doğru karar vermişim. Bu kitabı okumaya başladığımda bir kadın olarak, hayatımın hatırlamaya başladığım yıllarından itibaren neler yaşamışım, nelerle karşılaşmışım düşüncesi hakimdi
Mizojini - Dünyanın En Eski Önyargısı
Mizojini - Dünyanın En Eski ÖnyargısıJack Holland · İmge Yayınları · 2019298 okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Timur'un, Nesrin'e olan aşkının karşılığını alamadığından ötürü, içinde bulunduğu durumun acısıyla kendinde olmayışı ve trafik kazasına kurban gidecekken Yakup Bey'in onu kurtarması ile başlıyor her şey. Konu; aşkın karşılığını bulamadığı, bunun için ne yapması gerektiği ile ilgili problemlerini, hayatını kurtaran Yakup Bey'le ara ara buluşup öğrenmeye çalışmış ve bunu başarmıştır. Yakup Bey bir psikolog, Timur psikoloji öğrencisidir. Yakup Bey, onun mesleği için de bir ön hazırlık olmuştur. Okulda öğrenmediği çoğu durumu, Yakup Bey'den öğrenmiştir. Yakup Bey'de, Timur sayesinde 65 yıllık eğitimini bir insana aktarmayı ve bir insanın hayatına dokunmaya vesile olmuştur. Yakup Bey'in, buluşmalarda sürekli ıhlamur içmesi canımı çektiriyordu:) Ve öğrendiklerini, karakteri ile göstermesi iyi bir eğitimci, doktor olduğunu gösterir. Çoğumuz bildiğimizle kalır, hayatımıza yansımaz. Bunu Yakup Bey'de görmek olası değildir. Her konuşmasında Timur'u kendine hayran bırakmayı başarmış biridir. Kitabın genel içeriği; gelişimsel ve kalıplaşmış paradigmalar üzerinden ilerlemektedir. Bana birçok açıdan yol gösterici oldu. Genel itibariyle beğendim, tavsiye edilir
İyi Düşün Doğru Karar Ver
İyi Düşün Doğru Karar VerDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20081,421 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.