Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Müslümanlar bizi ve Yahudileri inançlarımızda özgür bıraktılar ve biz de onları fatihler olarak değil de bizi özgürleştirenler olarak kabullendik. "
Sayfa 181Kitabı okudu
‘’Sen ve ben çoğu kimse değiliz. Demek ki çoğu kimsenin durumu bize uymaz. Dünyada rahatlık aramıyoruz, dünyanın katılığını olağan karşılamıyoruz ve bu katılığa katılıkla cevap vermek gerektiğini düşünmüyoruz. O halde dünyada rahatlık aramıyoruz diye eziyeti onayladığımız söylenebilir mi? Dünyanın katılığına katılıkla cevap veremeyeceğimize göre yumuşaklık gösterip ezilmeyi mi kabullendik? Yenilmeyi göze mi aldık? İşte diyalektik tuzağı. Sen ve ben bu tuzağa yakalanmadığımız kadar insanız. Çoğu kimse bu tuzağa düştüğü için insanlığından uzaklaşıyor. Diyalektik düşünce birbirine zıt iki tarafı gösteriyor. Katılık ve yumuşaklık gibi. Oysa insan olmak iki zıt taraftan birine ait kalmakla mümkün değil. İnsan demek ünsiyet sahibi olabilen, ünsiyet kurabilen demek. Tıpkı seninle benim kurduğum ünsiyet gibi, bir çok ünsiyetin ürünüdür insan. İnsan yerle gök arasındadır, ne tam olarak yere, ne tam olarak göğe aittir. İnsan akılla şehvet arasındadır, bu ikisinden birinin alanında kalanı artık insan diye adlandıramayız.’’
Reklam
Hayaller çoktan bitti ve hepimiz bunu kabullendik. Artık prensesin elinden tutup, yıldızlar âleminden hayatın yaban çiçekleriyle sarılmış kırık dökük kulübesine götürecek ve ona bundan böyle yaşanacak bütün günlerin yeni bir mutlulukla başlayacağına söz verecek bir kahraman yok!
Dünyada rahatlık aramıyoruz, dünyanın katılığını olağan karşılamıyoruz ve bu katılığa katılıkla cevap vermek gerektiğini düşünmüyoruz. O halde dünyada rahatlık aramıyoruz diye eziyeti onayladığımız söylenebilir mi? Dünyanın katılığına katılıkla cevap veremeyeceğimize göre yumuşaklık gösterip ezilmeyi mi kabullendik? Yenilmeyi göze mi aldık? İşte diyalektik tuzağı. Sen ve ben bu tuzağa yakalanmadığımız kadar insanız.
İnanmaktan öte kabullendik
İşin asıl kötü yanı şu ki, bu düzenin değişmeyeceğine inanıyoruz.
Sayfa 172 - T.İ.B.K.Y.Kitabı okudu
Ve insan bir gün anlar ki ; çok sevdiği her şey uçup gider, değişir yürekler , biter duygular. Geride kalır müzikler kokular anılar . Suçu olmayan tüm şeyler geride kalır. Ama insan gider . Çok sevse de gider.. Peki neden gider ki hep güzel şeyler? Sonra bir gün kabullendik tüm gidişleri, sindirdik içimize tüm bitişleri. Gidenlerle gidemedik belki ama eskisi gibi şen de kalamadık.
Destek YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Biliyorum şimdiki filmler artık daha başından bunu söylüyor. Hayaller çoktan bitti ve hepimiz bunu kabullendik.”
Sayfa 69
Kabullendik
İyi şeyler olacağını hayal ederek sonsuza dek beklemeyi kabullenmek.
Sayfa 4 - Emilli Yayınları
Hep, sürekli, peş peşe hayal kırıkkığına uğradığımız için mi, hayallerimizi hepten kaybettik, kendimizi böylece, bir hayal yoksulu olarak kabullendik? Üzerinde çoktandır hiçbir şeyin bitmediği çorak bir varoluşla yetindik?
Dünyada rahatlık aramıyoruz, dünyanın katılığını olağan karşılamıyoruz ve bu katılığa katılıkla cevap vermek gerektiğini düşünmüyoruz. O halde dünyada rahatlık aramıyoruz diye eziyeti onayladığımız söylenebilir mi? Dünyanın katılığına katılıkla cevap veremeyeceğimize göre yumuşaklık gösterip ezilmeyi mi kabullendik? Yenilmeyi göze mi aldık? İşte diyalektik tuzağı. Sen ve ben bu tuzağa yakalanmadığımız kadar insanız .
201 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.