Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sen ve ben çoğukimse değiliz. Demek ki çoğukimsenin durumu bize uymaz. Dünyada rahatlık aramıyoruz, dünyanın katılığını olağan karşılamıyoruz ve bu katılığa katılıkla cevap vermek gerektiğini düşünmüyoruz. O halde dünyada rahatlık aramıyoruz diye eziyeti onayladığımız söylenebilir mi? Dünyanın katılığına katılıkla cevap veremeyeceğimize göre yumuşaklık gösterip ezilmeyi mi kabullendik? Yenilmeyi göze mi aldık? İşte diyalektik tuzağı. Sen ve ben bu tuzağa yakalanmadığımız kadar insanız. Çoğukimse bu tuzağa düştüğü için insanlığından uzaklaşıyor.
Sayfa 2 - PdfKitabı okudu
Yıldırımlardan, yer sarsıntısından ve dibe çökmekten korkan kişi, kendisine çok değer veriyor demektir. Oysa farkına varmalı zayıflığının ve korkmalı kayıtsızlığından! Öyle kutlu organlar tahsis edilmiş şekilde doğduk ve kabullendik ki bu büyüklüğü, dünyanın parçaları hareket etmedikçe, gök yankılanmadıkça, toprak çökmedikçe, ölemeyeceğiz, öyle mi!
Sayfa 222
Reklam
Onun ölümünden sonra,giderek güçlenen bir "terk edilmişlik " kokusu sindi sanki tenimize... Bambaşka bir hayata başlıyormuş gibi ümitle kapısını açtığımız yeni yuvamızda , aslında hiçbir şeyin sandığımız gibi olmayacağını,annemin yokluğunun tozlu bir örtü gibi üzerimizden hiç kalkmayacağını kısa zamanda anladık ve bu yeni durumu savaşmadan kabullendik.
Onlardan biri olmak ister misin?
Tamam, haksızlıklara uğradığını kabul edelim. Hatta işin içinde yaralamalar, incitmeler, belki de kötü niyet bile vardı. Peki, bu insana ömrünün sonuna kadar senin hayatına hükmetme hakkını verecek misin? Affetmekle kendimize iyilik yapmış oluruz. Eğer affetmezsek, yerimizde saymayı kabullendik demektir! Olduğumuz yerde kalırız ve başkalarına hayatımıza hükmetme hakkını veririz.
Biz çoğu zaman kendi irademize karşı varlığımızı sürdürmek zorunda olmamız gerçeğini kabullendik, çünkü başka bir şey gelmiyordu elimizden ve yalnız, tekrar tekrar ve tekrar tekrar her gün ve her an yeniden bunu kabullendiğimiz için asla ilerleyemiyoruz. Nereye gelirsek gelelim eğer dürüstsek ömür boyu ölüme varacağımızı biliyoruz, ama çoğu zaman bunu kabullenmeden kendimizi koruyoruz. Ölüme yol almak dışında başka bir şey yapamayacağımızın kesinliği ve bunun ne anlama geldiğini bilmemiz yüzünden, bunu kavramaktan bizi alıkoyup oyalayacak her türlü yardımcı aracı kullanıyoruz ve böylece, dikkatle bakarsak bu dünyada kesintisiz ve yaşam boyu bu oyalanmayı uğraş edinenleri görüyoruz. Bu durum, her şeyin aslı olan bu durum, doğal olarak ölüme götüren bütün gelişimi zayıflatıyor ve hızlandırıyor.
Biz çoğu zaman kendi irademize 'karşı' varlığımızı sürdürmek zorunda olmamız gerçeğini kabullendik, çünkü başka bir şey gelmiyordu elimizden ve yalnız, tekrar tekrar ve tekrar tekrar her gün ve her an yeniden bunu kabullendiğimiz için asla ilerle­yemiyoruz.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Biz çoğu zaman kendi irademize karşı varlığımızı sürdürmek zorunda olmamız gerçeğini kabullendik, çünkü başka bir şey gelmiyordu elimizden ve yalnız, tekrar tekrar ve tekrar tekrar her gün ve her an yeniden bunu kabullendiğimiz için asla ilerleyemiyoruz.
Sayfa 114Kitabı okudu
biz çoğu zaman kendi irademize karşı varlığımızı sürdürmek zorunda olmamız gerçeğini kabullendik, çünkü başka bir şey gelmiyordu elimizden. ve yalnız, tekrar tekrar ve tekrar tekrar her gün ve her an yeniden bunu kabullendiğimiz için asla ilerleyemiyoruz. nereye gelirsek gelelim eğer dürüstsek ömür boyu ölüme varacağımızı biliyoruz. ama çoğu zaman bunu kabullenmeden kendimizi koruyoruz. ölüme yol almak dışında başka bir şey yapamayacağımızın kesinliği ve bunun ne anlama geldiğini bilmemiz yüzünden, bunu kavramaktan bizi alıkoyup oyalayacak her türlü yardımcı aracı kullanıyoruz ve böylece, dikkatle bakarsak bu dünyada kesintisiz ve yaşamboyu bu oyalanmayı uğraş edinenleri görüyoruz. bu durum, her şeyin aslı olan bu durum, doğal olarak ölüme götüren bütün gelişimi zayıflatıyor ve hızlandırıyor.
Dünyada rahatlık aramıyoruz, dünyanın katılığını olağan karşılamıyoruz ve bu katılığa katılıkla cevap vermek gerektiğini düşünmüyoruz. O halde dünyada rahatlık aramıyoruz diye eziyeti onayladığımız söylenebilir mi? Dünyanın katılığına katılıkla cevap veremeyeceğimize göre yumuşaklık gösterip ezilmeyi mi kabullendik? Yenilmeyi göze mi aldık? İşte diyalektik tuzağı. Sen ve ben bu tuzağa yakalanmadığımız kadar insanız.
O halde dünyada rahatlık aramıyoruz diye eziyeti onayladığımız söylenebilir mi? Dünyanın katılığına katılıkla cevap veremeyeceğimize göre yumuşaklık gösterip ezilmeyi mi kabullendik? Yenilmeyi göze mi aldık? İşte diyalektik tuzağı. Sen ve ben bu tuzağa yakalanmadığımız kadar insanız. Çoğukimse bu tuzağa düştüğü için insanlığından uzaklaşıyor.
Reklam
Yaşadığımız hayatı sevdik, yaşadığımız hayatı sevmediğimiz zamanlarda bile kabullendik.
Sayfa 120Kitabı okudu
Sustuk, kabullendik ve sessizce hüzünlendik. Oysa ne hoş olurdu, eğer…
Sayfa 200Kitabı okudu
Deyim yerindeyse Batı'yı oldukça sâfiyane denebilecek bir coşkuyla ve bir hesaplaşma ihtiyacı duymadan kabullendik.
Dünyada rahatlık aramıyoruz, dünyanın katılığını olağan karşılamıyoruz ve bu katılığa katılıkla cevap vermek gerektiğini düşünmüyoruz. O halde dünyada rahatlık aramıyoruz diye eziyeti onayladığımız söylenebilir mi? Dünyanın katılığına katılıkla cevap veremeyeceğimize göre yumuşaklık gösterip ezilmeyi mi kabullendik? Yenilmeyi göze mi aldık?
İnsanlar seslerini yükseltmeliydiler. Kraliçe seçimi kaldırarak insanların seslerini duyurmalarının tek aracını kaldırmış oldu. Fakat kimsenin gıkı çıkmadı. Hepimiz kaderimizi kabullendik.
Sayfa 84 - Dex YayınlarıKitabı okudu
199 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.