Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kararlı bir kedi karşısında insanoğlunun yapabileceği fazla bir şey olmadığını, sahiplerinin onların karşısında sürekli yenik düşmelerinin bir ''alın yazısı'', bir kaçınılmazlık olduğunu kendi deneyimlerimden biliyorum.
Sayfa 11 - CanKitabı okudu
288 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İçeriği kısaca özetlersek, Kaçınılmazlık İlkesi, Çok büyük sayılar ilkesi, Seçim ilkesi, Olasılık kaldıracı ilkesi, Neredeyse yakın ilkesi gib "Olasılılıksızlık Prensibi" nin ilkelerinin derlemesinden oluşan şans, evren, piyangolar, tesadüfler, gizemler, borsa, para, yıldırım çarpması gibi konulara değiniyor. Güzel bir çerçevesi var. Kitabı okuyup bitirdikten sonra o falcının "sizin hayatınızı nasıl oldu da bildi?" nin cevabını bulacaksınız. Keyifli okumalar.
Olasılıksızlık
OlasılıksızlıkDavid J. Hand · Say Yayınları · 201741 okunma
Reklam
Kaçınılmazlık, disiplinin sadece pasif bir alışkanlık olmadığını gösterir. İradenin kaderi çizdiğine inandırır, ki Nietzsche de özgürlük tanımını bunun üzerinden yapmıştır. Yürümedeki kaçınılmazlık, bir kez yola çıkanın gideceği yere ulaşma zorunluluğudur. İlerlemekten başka çare yoktur. Yorgunluğun ve yolun sonunda insan her zaman gideceği yere ulaşır; “Hadi bir saat daha,” demek ve, “Ha gayret!” diye düşünmek yeterlidir. Yasadır bu, değiştirilemez. Yayayken, oraya ulaşmak için yürürüz. İradenin kadere tecellisi budur....
Sayfa 126
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hemen söylemek istiyorum ki uzun süredir böyle güzel kitap okumamıştım. Bergson her zaman açık fikirli bir filozof olmuştur bu kitap da Bergson'ın en açık dille yazdığı kitaplardan biri olmuş. Öncelikle böyle güzel bir kitap okumadım derken onu eleştirmeyeceğim anlamına gelmiyor. Çünkü Bergson'ın bu kitabında beni rahatsız eden bir bölüm var
Ahlakın ve Dinin İki Kaynağı
Ahlakın ve Dinin İki KaynağıHenri Bergson · Doğu Batı Yayınları · 202090 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
1924 yılında tefrika halinde yayımlandığı dergiye açılan davalara bakılırsa 'insanın kendi gizliliği içerisinde beslediği can yakıcı faktörler'in Boyalı Peçe'de tokat gibi yüze değdiği fikri kaçınılmazlaşıyor. Peki bu kaçınılmazlık kadın teması etrafında gelişiyorsa bu mevzunun içinde bir bit yeniği mutlaka vardır. Şöyle ki kitaba hakim olan
Boyalı Peçe
Boyalı PeçeW. Somerset Maugham · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20162,865 okunma
“Sonuçta” der Nietzsche, “insan, şeylerde onlara kattıklarından başka hiçbir şey bulamaz.” Bu yüzden, eğer hayatınızı boş buluyorsanız yiyeceğiniz tükendiğinde buzdolabınızı doldurduğunuz gibi niye onu da doldurmayasınız? Çözüm apaçık ortadayken gerçeğin karşısında figan etmek niye? Fakat bu anlam teorisi sorunlu şekilde narsist görünür. Kendi kafamızın dışına hiç çıkmaz mıyız? Sahici bir anlam, ansızın karşı karşıya kaldığımızı hissettiğimiz, bize karşı direnebilen ya da bizi şiddetle geri püskürtebilen, bizi belli bir kaçınılmazlık etrafında tutan bir anlam değil midir? Eğer hayat bir anlam taşıyacaksa bu, kaprisli bir şekilde ona yansıtığımız bir şey olamaz. Hayatın, meselede kesinlikle söz hakkı olmalıdır.
Sayfa 90 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bilinç ve Özgür İrade sorunu: Özgürlüğün Evrimi, Daniel Dennett – Kerem Cankoçak Bizim bir özgür irademiz var mı? Özgür irademiz varsa o zaman bu belirlenmemiş bir dünyada yaşadığımız için mi? Özgür irademizi atom-altı düzeydeki kuantum belirsizliğine mi borçluyuz? Buna benzer sorular felsefe tarihini 2500 yıldır meşgul eden tartışmalar. Ama modern bilim bize bu tartışmaları artık daha ayakları yere basan bir şekilde yapmamıza, deneylerle test edilebilen argümanlar ortaya koymamıza olanak sağlıyor. Özgür irade sorunu o kadar dallı budaklı bir mesele ki, bu tartışmada hemen hemen bütün bilim dallarından yararlanmak gerekiyor. Klasik fizikten kuantum fiziğine, istatistiksel fizikten kaos matematiğine, kimyadan biyolojiye, nöro-bilimden nöro-psikiyatriye kadar hemen hemen bütün doğa bilimlerinden yararlanmayı gerektiren bir tartışma bu. Artık yüzlerce yıllık eskimiş (ve çoğu yanlışlanmış) bilgilerle yapılan felsefi tartışmaların konuyu ileri götürmediği anlaşılmış durumda. İşte, günümüzün önde gelen felsefecilerinden Daniel Dennett’in bu kadar çok okunup tartışılmasına neden olan şey de, bu geniş bilim yelpazesini kucaklayarak felsefenin içine sokabilmekteki başarısı. Alfa Bilim dizisinden çıkan son kitabı Özgürlüğün Evrimi’nde Dennet özgür irade, belirlenimcilik, kaçınılmazlık, nedensellik gibi kavramları analiz ediyor ve felsefenin binlerce yıllık sorusuna modern bir yorum getiriyor. Yanıtı baştan verelim: evet Dennett’e göre özgür irademiz var, hatta belirlenimci bir evrende yaşadığımızı varsaysak bile özgür seçimler yapabiliriz.
243 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Çatlak patlak üstü yuvarlak bir inceleme.
Okurken Aldığım Not 1: "Doğanın altta kalan etkisi. Görünmez ve hissedilmez olup yine de çalışmaya devam eden etkisi. Günümüz hayat şartları ile çelişen etkisi." Gözlerimizin önüne bir insanı getirelim -eğer cesaretiniz varsa ve ikiyüzlülüğünüz yoksa kendinizi düşünürsünüz-. Yaşadığı çevreye sağladığı uyumu ve bu uyumla birlikte
Akıl Tutulması
Akıl TutulmasıMax Horkheimer · Metis Yayınları · 1986438 okunma
"Bütün kitaplar insan düşüncesinin hapsedilip kilitlendiği birer hapishane hücresinden farksızdır Sergey.Mahkumdurlar buna.Görüyorsun işte,bu raflar demir parmaklıklara benzemiyor mu?Ölümsüzlüğe özenen insan kafası kitapları yaratırken kendine mezar kazdığını unutur aslında.Sergey böylesi nedir biliyor musun?Bir kaçınılmazlık,oğlum,insanoğlu bir isyanın sürekli olarak yenilenmesidir.İsyan dediğimiz şey ne? İnsan kafasının bir sıçrayışta bir hücreden kurtulup kendini bir başka hücreye kapatması değil mi? Daha anamızın okşayıcı boyunduruğundan kurtulmadan toplum kurallarının kucağına bırakmıyor muyuz kendimizi? Mezara kadar böyle sürüp gidiyor bu yolculuk....
Sayfa 132Kitabı okudu
İbn-i Haldun, Türk aydınları tarafından seviliyor, nedenleri var ve çok. Birisi Türk aydınını rahatlatmasında yatıyor. İbn-i Haldun, yıkılışın kaçınılmaz ve bir biyolojik zorunluluk olduğunu yazmıyor mu? Öyleyse, Osmanlı Devleti’nin yıkılışından kim sorumlu olabilir. Kaçınılmazlık varsa, sorumluluk yoktur, değil mi? Kaçınılmazlık varsa, çare aramaya gerek var mı?
Sayfa 96
Reklam
Şu örneği değerlendirelim. Bu, itfaiye, polis ve ordu gibi belli işlere girişteki ağırlık ve boy kurallarıyla ilgilidir. Bu kurallar, resmen cinsiyeti dikkate almaz. Ama erkekler normalde kadınlardan daha uzun ve ağır olduğu için, bu kurallar birçok kadının bu görevler için başvuruda bulunmamasını sağlamaya yarar. Bu tür kurallar genelde işde kullanılan teçhizatın belli bir uzunluğu ya da gücü gerektirdiği, dolayısıyla bu kuralların iş için geçerli zorunluluklar olduğu gerekçesiyle savunulur. Ancak teçhizatın neden 1.60’lık insanlar için değil de örneğin 1.75’lik insanlar için tasarlandığını sormak zorundayız. Elbette yanıt, bu teçhizatı tasarlayan insanların, teçhizatın erkekler tarafından kullanılacağını düşünüp erkeklerin ortalama boy ve kilosuna göre tasarım yaptıklarıdır. Ama bu bir zorunluluk, bir kaçınılmazlık değildir. Aynı teçhizatı daha ufak tefek insanlara göre de tasarlamak mümkündür. Örneğin erkeklerin geleneksel olarak Batı’daki hemcinslerinden kısa olduğu Japonya’da ordu ve itfaiye teçhizatı daha kısa ve daha hafif insanlara göre tasarlanmıştır. İkinci Dünya Savaşı’nı yakından bilen hiç kimse, bunun Japon ordusunun verimliliğini düşürdüğünü ileri süremez. Cinsiyet eşitliği, kadınların da bu işi alabileceği düşünülerek işin yeniden tasarlanmasını gerektirir.
Sayfa 526
Tanımadığım insanlar öldüğünde üzülmemin sebebi, sanırım zamanın akışının somut hali, yani beni üzen sıranın biraz daha sevdiklerime yaklaştığı kaçınılmazlık.
336 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.