Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kadın giderken düzeni götürür bir kere. Yaşayan ev sarsılır. Ev dediğiniz şey küçük büyük elementlerden oluşur. Kadın olan evde, erkeğin anlayamayacağı bir denge vardır elementler arasında. Erkek her birine vakıf olduğunu düşünse bile, onların nasıl bir uyumla işlediğini bilemez. Kadın gidince evin dokusu bozulur, susuz kalmış çiçeğe benzer, solar. Küçük şeylerin izi silinir. Eşyanın dili tutulur, ev sağırlaşır.
İktidara muhalif bir söylem geliştirmek sistemin içinde uygun bir yer bulup yerleşmekten öteye geçemez. Aslolan iktidar anlayışını yıkabilecek ya da yok sayabilecek yaşam formatlarının ve ideolojilerinin benimsenmesidir; yoksa erkek iktidarda olduğunu sanmaktan, kadın da onu oraya taşıyıp orada tutarak aşağılamaktan oldukça memnun; çark böyle dönüyor.
Reklam
Evlilik, bazı yapısal farklılıklar gösterse de, tarih boyunca tüm toplumlarda yer almış ve insan hayatını çok temelden etkilemiş bir sosyal kurum. Evlilik ilişkisinde erkek erkekliğini, kadın kadınlığını ve her ikisi de insanlığını keşfetme fırsatına sahip oluyor. Evlilik içinde çocuklar büyüyor, yarının toplumu böyle oluşuyor.
Sayfa 15
Nadide çok zeki bir kadındı fakat aşk onu kör etmiş, evlilik ise sağırlaştırmıştı.Kadın erkek münasebetlerine damgasını vuran meşhur hassasiyet, aslında duyuların çöküşüyle başa baş gider.Sağlıklı ilişki ya da mutlu evlilik dediğimiz budur.Eşimizi tanımamızı engelleyen hastalık mirası [ o uzlaşmacı, monoton ve kronik romantizm], birlikteliğimizin sıhhatini garantiler.
Erkek ,kadın beyni
Beyindeki bağlantılar üzerinde yapılan bir çalışmaya göre bir erkek beynindeki sinir bağlantılarının ön ve arka loblarda kadın beyninde ise sağ ve sol yarım küreleri arasında yoğun olduğu görülmüştür. Bilim insanlarına göre bu fiziksel farklılıklar erkeklerin yoğun bulma kas kontrolü gibi alanlarda kadınlara göre neden daha iyi olduğunu kadınlarınsa hafıza önsezi ve konuşma gibi konularda erkeklerden neden daha iyi olduğunun anlaşılmasında önemli rol oynuyor
Neden dost ol­madan, erkek-kadın, karı-koca olmaya çabalıyoruz? Yirmi yaşlarının başındaki insanlar böyle mi olmalı? Sevişmek için, ilkin nikâh imzası mı atılmalı? Ya da yalnız kalıp, yıllar yılı erkek-kadın özlemiyle kendi kendilerine mi boşalmalılar? Er­kekler, kadın resimlerine mi bakıp heyecanlanmalılar? İlk ka­dını genelevde mi tanımalılar? Karı-kocalar birbirlerinin göv­delerine "mal" gözüyle mi bakmalı? İnsanın doğal yapısı bu davranışların tümüne aykırı. Bizim insanlarımızın insan sev­mesi, insan okşaması çocukluktan engelleniyor. Saptırılıyor. Çarpılıyor.
Reklam
...erkek ve kadınların evrim süreci göz önünde bulundurulduğunda, erkekler daha çocukça davranış şekillerini benimseyerek daha az fiziksel değişikliğe uğramışlar, kadınlarsa daha çocuksu fiziksel özellikler kazanarak daha az çocuksu zihinsel özellikler göstermişlerdir.
Gerçek bir erkek, gerçek bir kadınla birlikte olduğunda, zıt kutuplardır, diğer uçtalardır. Ancak sadece kutuplar âşık olur; ancak kutuplar yakınlık kurabilir. Sadece zıt kutuplar birbirini çeker.
Bedeninde erkeksen, zihinde de erkek; bedeninde kadınsan, zihinde de kadın ol.
Mesele, gerçeğin yanlış ya da doğru olsun, ne kadar işimize yaradığını kendimize itiraf etmekte düğümleniyor; insan, gerçekliğin yaratılıp kabalaştırılmasının her aşamasında görevde; gerçek ona her türlü çıkarı için ilham veriyor; erkek— iktidar, kadın— hak, düşünce özgürlüğü— eşitlik benzeri ikilemelerle de derinleştirildiği iddia edilen meseleler daha da bulanıklaştırılıyor ve içinden çıkılmaz noktalara taşınıyor.
Reklam
Ve belki de evinle ilgilenmemeye çalışıyorsun çünkü eğer evinle ilgilenirsen dünyayla yarışamazsın. Çocuklarla ilgilenirsen dünyayla yarışamazsın, o zaman onlar senin dikkatini dağıtır. Ve şayet dünyayla yarışmak ve erkekler kadar güçlü olduğunu ispat etmek istiyorsan, bir şekilde erkek gibi olmalısın.
Erkek kadına tapındı ve tapınarak onu kontrol etti.
Bunu anlaman için kadın kılığına girmen gerekiyormuş Talat bey :)
- Ah biçare kadınlar, neler çekermiş! Biz erkekler onları kukla değerinde kullanıyoruz. Yolda serbest ve rahat yürümelerine mani oluyoruz. Bu ne rezalet! Ne küstahlık! Bir erkek tanımadığı bir başka erkeğe rastlasa yüzüne bakmaz, söz söylemez. Lakin tanımadığı ve daha önce görmediği bir kadına rastladığı anda gülerek yüzüne bakmaya, söz söylemeye başlar ve kovsalar bile yanından ayrılmaz. Demek oluyor ki biz , kadınları insan sırasına koymuyoruz. Kendimizi eğlendirmek için onların ruhunu sıkıyoruz. Serbest gezip dolaşmalarına ve eğlenmelerine mani oluyoruz. Ve bir taraftan da kendimizi onlara güldürüyoruz. Çünkü bazı kurnaz kadınlar var "Bu ne budala şeymiş, dur bununla biraz eğlenelim" diyerek bizi maymun gibi oynatırlar.
Sayfa 45 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviri : Ömer Aslan, VI. Basım: Şubat 2020Kitabı okuyor
Erkek için çok umudum yok, kadın için çok ümitliyim.
Eğer kadın gerçekten bir kadın olma özgürlüğüne sahip değilse, erkek de asla gerçek bir erkek olma özgürlüğüne sahip olmayacaktır..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.