Bir kadın sabah erkeğe dönüşmüş olarak uyandığında ne olacaktı? Şayet aile ortamı antrenman sahası olmasa erkek çocuk hükmetmeyi, kız çocuk boyun eğmeyi nereden öğrenecekti? Ya çocuk yurtları olsaydı? Ya evin erkeği temizlik ve mutfak işlerini paylaşsaydı? Ya masumiyet saygıdeğer olsaydı? Ya akıl ve duygu kol kola gitseydi? Ya vaizler ve gazeteler doğruyu söyleselerdi? Ya kimse kimsenin sahibi olmasaydı?
Sayfa 33 - Sel yayıncılıkKitabı okudu
Ben, kadınlar kendi kurtuluşlannın altına imzalarını attıklarında, kadının ilk bağımsızlık bildirgesinin, cebinde ne kadar para olduğuna bakarak değil, kalbi ve zihnine duyduğu hayranlıkla bir erkeği sevmek olacağına inanıyorum. Kadının ikinci bağımsızlık bildirgesi de, dış dünyayı araya sokmadan kendi aşkının peşine takılına hakkına sahip çıkması olacaktır. Üçüncü ve en önemli bildirgeyse, mutlak bir hak olan özgürce annelik hakkının tanınmasıdır.
Reklam
Öyküye bak …
Büyükannesi için gerçek anlamda iyi zaman geçirmek, Chicago trenine binmek ve başında kocaman bir şapkayla Michigan Avenue’da bütün dükkânların vitrinlerine bakarak dolaşmak ve şık bir hanımefendi gibi yürümekti. Rastlantı eseri ya da kaderin bir cilvesi sonucunda bir çiftçiyle evlendi. Buğday tarlalarının ortasına taşındılar ve duruma en uygun büyüklükteki o zarif, küçük çiftlik evlerinde duruma en uygun sayıdaki çocukları ve durama en uygun kocası ile çürümeye başladı. Bir zamanlar sürdürmüş olduğu o “önemsiz” hayata ayıracak zamanı yoktu artık. Çok fazla “çocuk” vardı. Çok fazla “kadın işi” vardı. Yıllar sonra bir gün mutfak ve oturma odasının yerlerini sildikten sonra, en güzel ipek bluzunu giydi, uzun eteğini düğmeledi ve iri şapkasını iğneledi. Kocasının çiftesini ağzının tavanına dayadı ve tetiği çekti. Onun önce neden yerleri yıkadığım yaşayan her kadın bilir.
Ayrıntı Yayınları
"Beslenme tarihçisi Karen Hess, on dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında, tüm Güneyli beyaz kadınlara ait yemek kitaplarındaki tariflerin siyah aşçılardan alındığını belirtir."
Sayfa 244Kitabı okudu
Kadınlar için hem siper, hem sığınaktır mutfak ve her zaman sıcak aile yuvasının içimizi ısıtan sembolü anlamına da gelmez; yaşayan ölüler haline gelmiş kimi kadınların morgudur aynı zamanda. Toprağa verene kadar bekletildikleri yerdir.
çok üzdü beni...çok... :(
bir kadın bana büyükannesini anlatmıştı. Büyükannesi için gerçek anlamda iyi zaman geçirmek, Chicago trenine binmek ve başında kocaman bir şapkayla Michigan Avanue 'da bütün dükkanların vitrinlerine bakarak dolaşmak ve şık bir hanımefendi gibi yürümekti. Raslantı eseri ya da kaderin bir cilvesi sonucunda bir çiftçiyle evlendi.Buğday tarlalarının ortasına taşındılar. Duruma en uygun büyüklükteki o zarif ciftlik evlerinde duruma en uygun sayıdaki cocukları ve duruma en uygun kocası ile çürümeye başlar. Bir zamanlar sürdürmüş oldugu o 'önemsiz' hayata ayıracak zamanı yoktu artık Cok fazla çocuk vardı. Cok fazla 'kadin işi 'vardı. Yıllar sonra bir gün mutfak ve oturma odasının yerlerini sildikten sonra ,en güzel ipek buluzunu giydi,uzun eteğini düğümledi ve iri şapkasını iğneledi.Kocasının çiftesini ağzının tavanına dayadı ve tetiği çekti. Onun önce neden yerleri yıkadığını her kadın bilir. ...Aç kalan ruh o kadar acı ile dolu olabilir ki ,kadın artık onu taşıyamaz.
Reklam
1.000 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.