Haydiii :)
Şimdiki maneviyat, kitap, müzik, konferans
Asri namaz ikidir, sabah idman, gece dans
Ruhiyat isterseniz buyrun eczaneye
Nane ruhu, kâfuri, hepsi de var... hem esans
Uymuyorsa sözlerim ne kitaba ne dine
Sat efendim evini bir deve al kendine
Hacı kervanına gir, Hicaz yoluna git
Faysal ile beraber senin olsun medine
Bugün yine pek fazla aleni oruç bozan
Bitti mi ya ramazan, okundu mu ezan?
Ben su içsem bozulur sen hak yersen bozulmaz
Orucun da ey sofu kendin gibi kalpazan
KAFURİ
Ey acılarla yarışan Küheylan
Kalemdir eyerinde dimdik duran
Işıklı, aydınlık günde kâfuri mum yakan, kısa zaman sonra kandiline koyacak yağ bulamayacaktır.
Sayfa 49Kitabı okudu
Işıklı, aydınlık günde kâfuri mum yakan, kısa zaman sonra kandiline koyacak yağ bulamayacaktır.
Işıklı, aydınlık günde kâfuri mum yakan, kısa zaman sonra kandiline koyacak yağ bulamayacaktır.
Kafuri tenli masum rahibenin menekşe rengi gözleri sade gökyüzünde seyahat etmiyor, arasıra karşı penceredeki genç zabit üzerinde de duruyordu.
Sayfa 39Kitabı okudu
Cana yakın bir gençti Kafuri. Arkadaşları onu severdi. Elbette kız arkadaşları da olmuştu. ama bir sevgilisi olmamıştı. Niçin sevgilisi olmamıştı o güne dek, arkadaşları gibi? Bunu kendi kendine soruyordu. Sevgilisiyle nesini paylaşacaktı ki, yoksulluğunu mu?
Sayfa 188 - nesin yayıneviKitabı okudu
Günlük güneşlik havada, hoş kokulu ve değerli kâfuri mum yakan ahmağı çok geçmeden görürsün ki geceleyin kandiline koyacak yağ bulamamış.
Sayfa 168
Nihayet son günü belediye hekimi hastaya, “iyileşmesi lazım geldiğini” söyledi, kaçtı. Bu hakaretten sonra da Macide iyileşmedi.
Macide'nin kocası o gün için belediye hekiminden söz almıştı, gene gelecekti. O gün çıplak Macide beyaz geceliğiyle karyolasına uzandı; kalçasından kalbine kadar bütün vücudunu göğsünün iki sivri ucuna topladı, bekliyordu. Çıplak bacakları gerildi; ayak parmakları ayrılarak büküldü; kâfuri kolları kucaklama müsveddeleri yaparak gerindi; kısa kısa esnedi; çene çizgisinde karar veren bir kalın kemik vardı.
Sokak kapısının tokmağı tek bir noktayla vurdu;
Macide pike örtüyü üstüne çekti; merdivenlerden yavaş yavaş çıkan hekim odaya dargın yüzle girince, Macide'nin çene çizgisinden, deminki karar veren kemik kayboldu; kadın kocasıyla olduğu gibi hekimle de tabii yüzle kaldı. Fakat geceliğinin içinde vücudundan başka şey olmayan Macide’yi bugün belediye hekimi fazla güzel buldu ve eğerlerini bir aralık ensesinde dinlemeye başladı.
