Doğrusunu isterseniz biraz da bıktım Hep aynı değişmez ebediyeti yaşamaktan! Hülasa insan olacağım artık Çay, kahve, cigara, rakı, viski
Sayfa 93
Ali Rıza ve Zübeyde Osmanlı Türk'ünün yoksulluğa düşmüş, gene de onurlu olan basmakalıp yaşamını sürdürüyorlardı. Evleri Yahudilerle dolu küçük bir ticaret kenti ve Balkanlar'in dış ticaretini sağlayan bir liman olan Selanik'e tepeden bakan Türk mahallesinin orta kesiminde, eski kale duvarlarının yanında yer alıyordu. Ali Rıza
Reklam
Boğaz suları çekildiği zaman
Boğaz’ın sularının çekilmekte olduğunu fark ettiniz mi? Sanmıyorum. Bayram şenliğine çıkmış çocukların keyfi ve heyecanıyla birbirimizi öldürdüğümüz bugünlerde hangimiz bir şey okuyup dünyadan haberdar oluyor ki? Köşe yazarlarımızı bile, dirsekleştiğimiz vapur iskelelerinde, kucak kucağa yuvarlandığımız otobüs sahanlıklarında, harflerin tir tir
Hayattan bıkanlara :)
Doğrusunu isterseniz biraz da bıktım Hep aynı değişmez ebediyeti yaşamaktan! Hülasa insan olacağım artık Çay, kahve, cigara, rakı, viski Ayrılık, gözyaşı, hatta biraz açlık Ve hepsinden büyüğü bizim hiç bilmediğimiz şey, Ümitsiz isyanı tadacağım onların arasında ... Belki de acz içinde Daha güzel o beyhude gururu!
Sayfa 85 - Dergah yayınları pdfKitabı okudu
İyisi mi bir çay doldurayım...
Öğle vakti yaklaşıyordu. Birkaç seçeneği vardı. Her şeyi bırakıp başka şehre kaçmak, becerebilirse - başka bir ülkeye. Tuvalette kendini asmak. Tüm parasını toplayıp beş karton sigara ve o kadar şişe de rakı aldıktan sonra odasına kapanıp geberip gitmeyi beklemek. Aşağıya inip sandviç ve duble kahve almak. On beş dakika bekledikten sonra sonuncu seçenekten başlamaya karar verdi.
Sayfa 33 - Metis Yayınları
"...Cigara, kahve, rakı... Bunları doktor yasaklayıncaya kadar içmeli insan... "
Reklam
105 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.