Okurken çok eğlendim. Gezdim, gördüm, maceralar yaşadım. Ve bu kitaptan hiç böyle bir beklentim yokken birçok şey öğrendim.
Kitap, mekanları, coğrafyayı anlatmaktan daha çok insanlara dair, kültürlere dair, yazarın deneyimlerini içeren bir gezi kitabı.
Birkaç yerde işkillendim kitaptan. Bi insanın başına bu kadar çok şey gelmesi mümkün mü? gerçekten yaşamış mıdır bunca şeyi? derken sitesine girip sıkça sorulan sorular kısmını hatmedip, kafamdaki şüpheyi giderdim. Bu kadar şey yaşamasa zaten böyle bir kitap yazmaz değil mi? Sadece coğrafyaya dair bilgi veren gezi rehberi yazar.
Sosyal medyasından takip ettiğim kadarıyla birçok kişi kitabın yerliler ile ayin ve şamanlar ile ilgili kısımda korkmuş hatta 3 gün uyuyamadıklarını iddia etmişler, korkmaktan nefret eden ben de, oraları atlamayı düşündüm, fakat dayanamayıp gece vaktine rağmen okudum ve zerre korkmadım, acaba benim korku eşiğim yükseldi de benim mi haberim yok, yoksa korkunç değil mi (not: Yazarın zaten korkutmak gibi bir iddiası yok ben sadece birçok okur ile aynı hissiyatta olamadığıma şaşırdım, yazar ile tamamen bağımsız konu)
Incelememi yazmakta geciktiğim için sıkı bir inceleme değil de daha çok kitabın ben de oluşturduklarına dair kısa bir yazı yazayım dedim.
Keşke Rotasız Seyyah şöyle mistik bir Hindistan seyahatine çıkıp onu kitaba dökse... Ne güzel olur. Ben gezemiyorum eller gezsin de okuyayım. (Yazarımız bunu görse çok kızardı, çünkü ona göre gezmeye imkansız gözüyle bakmak diye bir şey yoktur herkes gezebilir yeter ki bahaneler uydurmayı bıraksın.)