Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazi insanlar kaderimize saplanirmis ... ne bileydik sakladiklari ellerinin icinde güller yerine hancer oldugunu ... bazi seylerin hayatta dünya dilleriyle izahati olmuyor sonsuz bir hayatta uzun uzun konusuruz ... yada kadere kafi gelen bir kader mevzu bahisse belkide hic konusmasak mi ? Masivaya meftun ola ola hakka kavusur ya insan mevzu o halde kalbin sonsuz sahibi icin sonsuz sevme yetisiyle yaratilmis olamasiyi . Şimdi bunu yaziyorum ya sizinle beraber tekrar unutacak yine kaderimize saplananlara belkide kollarimi acagim bilemem ki bilsek yapmazdik ki ... hasili aklinla ogrenir kalbinle seversin sonuc ? Sonucu Allah eyvallah sonucu ya bâki entel baki . Sizinle beraber unuttum bile ama ...
İşlerin Aleti Āzālardır
Bil ki, ameller, äzālarla yapılır. Fakat amelden maksat kalbin hälini değiş tirmektir. Zira gönül o âleme sefer yapacaktır. O hålde cemäl ve kemål ile se fere çıkmalıdır ki, Allah'ın huzuruna layık olabilsin. Ve yine ayna gibi parlak ve passız olmalıdır ki, melekût sûreti onda görünebilsin ve vasfını duyduğu cennetin önemsiz kalacağı yüce Cemâli seyredebilsin. Gerçi bedenin de o ålem den nasibi vardır. Fakat o alemde esas pay sahibi kalptir. Beden ona täbidir.
Reklam
Allah'ın zikrinden gafil olan kalbin sahibi; kuvvetine rağmen zelil, aşiretine rağmen hakir, malının çokluğuna rağmen fakirdir…
İbni Kayyim El Cevziyye
İbni Kayyim El Cevziyye
Günümüzde genç Müslümanlar; Peygamber Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) kemali, ehl-i beyti ve ashâbı (Allah hepsinden razı olsun), ayrıca velayet sahibi selef-i sâlihîn hakkında kitaplar okuyorlar. Okudukça da kendilerini bu zatlarla kıyaslayıp "Biz çoktan mahvolmuşuz!" şeklinde bir ümitsizlik girdabına kapılıyorlar veya iyi ihtimalle, dinimizin özü olan bu manevi ihsan yolunda yürümek için yetersiz olduklarını düşünüyorlar. Gençlerin çoğu geleneksel öğretilerden kopmuş vaziyette. Anne babalarından dine dair hayır-şer ne alıyorlarsa ya yollarına o noktadan bir şekilde devam ediyorlar ya da bu çok kusurlu, hatta bazı durumlarda acayip bir ucube derekesinde eksikliklerle malul öğretilerde sıkışıp kalıyorlar. Kendilerini zayıf ve değersiz hisseden bu gençler, sanki dine dair ümitlerin yitip gittiği bir bezginlik sarmalında kayboluyorlar. Bir şekilde bu hengâmda, "tasfiye-i kalb" (kalbin saflaştırılması) meselesinin sürekli bir dönüş (rücû/tövbe) gerektiren bir döngü olduğu gerçeğini gözden kaçırmışlar yahut hiç anlamamışlar.
Sayfa 17
Kalbin kelâmını sâhibi bilir
İnsanlar başkalarından bir şeyler beklemeye kendilerini o kadar kaptırırlar ki Allah’ın kudretini ve her şeyin sahibi olduğunu unuturlar.Bu durumda insan kalbini her türlü manevi hastalığa açmış olur
Reklam
Doktorlar bedenleri tedavi etmek için kural ve yöntemleri belirlemeye ne kadar şiddetle i’tina gösteriyorlarsa, kalbin hastalıklarına tedavi yöntem ve kurallarına i’tina gösterilmesi daha evlâdır. Zira bedenî hastalıklar kişinin fâni hayatını mahvederken, kalbî hastalıklar kişinin bâki hayatını mahveder. Tıbbın bu çeşidini öğrenmek her akıl sâhibi için gereklidir. Zira hastalıklardan berî olmuş bir kalp düşünülemez. Eğer bu tedavi ihmal edilir de kendi başına bırakılırsa, hastalıklar birikir, dertler çoğalır ve sâhibini çökertir. O hâlde kul, bu hastalıkların kaynağını bilmeye ve hastalıkların nedenini öğrenmek için iştiyaklı olmaya, sonra da onun tedavisini bulmak için gayret göstermeye muhtaçtır.
قَدْ أَفْلَحَ مَنْ زَكَّيهَا وَقَدْ خَابَ مَنْ دَشِيهَاKitabı okudu
“Bir kalbin sahibi oraya ilk gelen değil, geldikten sonra bir daha gitmeyecek olandı.”
Sayfa 463Kitabı okudu
Kulun bu konuda yapması gereken kalbini sevgili için kilitli tutabilmektir. Lâkin bu çok zordur.Bazıları kalbin içine dünyayı ve dünyalıkları doldurarak onu kilitliyor ve kendisini bir hazinenin sahibi zannediyor...
160 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
#OkudumBitti CANIM ALİYE, RUHUM FİLİZ; SABAHATTİN ALİ. Kitapta Sabahattin Ali'nin Aliye Hanım ile nişanlılık süreçlerinden başlayarak ileriki dönemlerine kadar; eşi Aliye Hanım ve kızı Filiz Hanım'a yazdığı mektuplar yer alıyor. Özellikle nişanlılık süreçlerinde hislerini ifade ederken kullandığı cümleler etkileyiciydi. Okumanızı tavsiye ederim. Kitaptan bazı alıntılar: -Bir gün evvel sana kavuşmak arzusuyla içim tutuşmaktadır ve herkesi tesiri altına alan bir sürü manasız anane ve merasime tabi olmakta bence mana yoktur. İki insanın hayatlarını birleştirmesinde en ehemmiyetli nokta birbirlerini sevmeleri ve hüsniniyet sahibi olmalarıdır. -Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi, kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin. -Mektupların senin göğsünde ne kadar temiz ve insan bir kalbin çarptığını bana gösteriyor, bu kalp bundan böyle benimki ile beraber çarpacağı için dünyanın en bahtiyar insanıyım.
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,5bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.