Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
460 syf.
·
Puan vermedi
Şehit Muhsin Yazıcıoğlu ve Arkadaşları.
Gerçek, yaşanmış çok acı bir olaya tek söyleyebildiğim Merhum Muhsin Yazıcıoğluna, Gazeteci İsmail Güneş e ve beraberinde bulunan arkadaşlarına Allahtan rahmet, kederli ailelerine sabırlar dilerim. Ruhunuz şăd olsun.
Kanlı Çukur
Kanlı ÇukurKöksal Akpınar · Pera Kitap · 2014197 okunma
Reklam
Büyük mücadeleler, büyük dava adamlarının şahadetleri üzerine kurulur.
Sayfa 506
İnşallah, devlet bir daha karlar altında kalmaz.
Sayfa 488
Vorontsovlar, muazzam bir hayat sürüyordu. Çar ailesinden sonra ülkenin en önde gelen ailesiydiler. Her zaman sevilmeseler de daima konumlarına yaraşır bir muamele görüyorlardı. Aris­tokratların birçoğu bu aileyi kıskanıyordu. Ailenin üstünlüğünü kabul eden halk, Vorontsovları seviyordu. Soyluların aksine halk, Vorontsovların huzurunda ayakta
Sağ ve sol fikir ayrılıklarından geriye kalan sadece şiddetti
Sayfa 15
Reklam
328 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bilimkurgu - Fantastik Roman
İNŞEHİR KARANLIK MURAT SÜMER DORLİON YAYINLARI Merhabalar Sevgili Kitap Dostları Bugün sizlere  Yazar Murat Sümer Bey'in Kaleminden çıkıp #dorlionyayinlari tarafından yayınlanan
İnşehir - Karanlık
İnşehir - Karanlık
adlı kitap yorumuyla geldim... -Kitabımızın türü Fantastik ile Bilimkurgu'nun birbiriyle harmanlanmış olduğu bir roman türü olup, 95 Bölüm, 328
İnşehir - Karanlık
İnşehir - KaranlıkMurat Sümer · Dorlion Yayınevi · 202340 okunma
6 Mart gününü, Mamahatun'da geçirdik. Burada, Ermeniler'in tüyler ürpertecek bir cinayetleri karşısında, çok acılar duyduk: Çapı 8 metre kadar bir çukur açmışlar; içi çoluk çocuk, her yaştan ve her cinsten Türklerle dolu. Vurmuşlar, süngülemişler ve soymuşlar; bu çukura doldurmuşlar. Mamahatun'dan, yalnız bir ev halkı, dallara kaçıp kurtulabilmiş. Bu görünüş karşısında duyduğum acıyı, şimdiye kadar gördüğüm en kanlı savaş manzaralarında, gerek Çanakkale'de ve gerekse Irak Cephesi'nde bile tatmamıştım. Zaten yürümek, koşmak ve biçare vatandaşlarımızı canavarlar elinden kurtarmak için, büyük azmim vardı. Bu manzara karşısında dimağım, kalbim, büsbütün ateşlendi... Ermeni Komitacıları, yıllardan beri zehirlenen düşünceleriyle, sapıklıktan hala kurtulamıyorlardı. Mamahatun'da açtıkları ve içini ma'sumların kanları ve cesedleriyle doldurdukları bu Şehidler Çukuru, Ermeni varlığı için, pek tehlikeli bir hatıra idi. Bunu gören Erlerimiz, Subaylarımız, Kumandanlarımız: Yumruklarını sıkıyor, ve intikam! diye haykırıp, cepheye koşuyordu... Bilmem, Ermeniler neye güveniyorlardı?: Rus ordusu içinde yetişen kumanda ve kurmay heyetlerine mi? Başına buyruk Ermeni silahlı topluluklarının varlığına mı? Erzurum Kalesi'ne mi, Kars Kalesi'ne mi, daha gerilerde Gümrü Kalesi'ne mi? Ancak onlar, ruhlarımızı isyan ettirmişler; beynimizi, kalbimizi ateşlemişlerdi: Hiçbir kuvvet, hiçbir kale, sıkılan yumruklarımızın vuruşu altında, uzun zaman dayanamıyacaktı. Ermeni Çeteleri, Ermeni ordusunun değil, Ermeni milletinin bile varlığına suikast etmiş oluyorlardı.
Kimsenin dönmediği çukur amipler içimde çürüme,insanı yavaş yavaş yok eden kanlı basur.
Yoksun bıraktılar onu bu bin yüzlü dünyadan, Eskiden olduğu gibi duran yüzlerden, Bugün artık uzakta kalan komşu sokaklardan Dün derinlikli, bugün çukur bir tas olan mavilikten. Kitaplardan ona kalan ancak ona sunduklarıdır Belleğin, öylesi bir unutuştur ki Akılda kalan biçimdir, anlam değil, Ancak bir tek başlıklar yansır ona. Uyumsuzluk pusudadır. Her atılan adım Düşüş olabilir. Ağır kanlı tutsağıyım Ben uyku sersemi bir zamanın, Ne gün doğumu belli ne gün batımı. Sürgit bir gece. Başkaları yok. Dizelerle İşleyip yoğurmalıyım yavan evrenimi.
Sonsuz Gül
Sonsuz Gül
Reklam
Dünya bir çukur bahçecikti; kimileri bir tavşan bekliyorlar; ömürleri boyunca gözleri kanlı, dudakları ıslak, elleri titrek heyecanla bekliyorlar; bir kere de tavşanlarını yemeye oturdular mı, etrafındakileri artık görmek istemiyorlardı.
Sayfa 96 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı yarım bıraktı
172 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.