Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gözleri ateşten, pençeleri çelikten ayılarla, kanatları kano yelkeni gibi geniş sineklerle ve atlarınki gibi yeleleri olan yılanlarla karşılaşmıştır.
“Hedeflerimiz konusunda emin değiliz ve her zamanki kadar memnuniyetsiziz. Kano ve kadırgalardan uzay mekiklerine vardık ama kimse nereye gittiğimizi bilmiyor.”
Kolektif KitapKitabı okudu
Reklam
Kitabın en vurucu alıntısı;
Dahası, insanların yapabildikleri olağanüstü şeylere rağmen hedeflerimiz konusunda emin değiliz ve her zamanki kadar memnuniyetsiziz. Kano ve kadırgalardan buharlı gemilere ve uzay mekiklerine vardık ama kimse nereye gittiğimizi bilmiyor. Her zamankinden daha güçlüyüz ama bunca güçle ne yapacağımızı bilmiyoruz. Daha da kötüsü, insanlar her zamankinden daha sorumsuz gibiler. Uymamız gereken yegane yasalar fizik yasaları ve kendi kendini yaratmış küçük tanrılar olarak kimseye hesap vermiyoruz. Diğer hayvanları ve etrafımızdaki ekosistemi sürekli mahvediyoruz ve bunun karşılığında sadece kendi konforumuzu ve eğlencemizi düşünüyoruz, üstelik tatmin de olmuyoruz. Ne istediğini bilmeyen, tatminsiz ve sorumsuz tanrılardan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?
Sayfa 408 - Kolektif Kitap - 44. BaskıKitabı okudu
Evlilik... Ah, ..
Evlilik, içinde kendinden hoşnutluğun yaşadığı ve asla zincirlenmediği bir köpek kulübesidir. Evlilik, gizemli bir karşı simya işlemiyle altını, gü- müşü ve elmasları yeniden adi metallere, elmas taklidi cama ve kuartza dönüştüren bir mücevher kutusudur. Evlilik, dibinde delikleri ve eksik bir küreğiyle iki kişilik eski bir kano barındıran, artık kullanılmayan bir tekne ev'dir. Evlilik... Ah, elinizin altında böyle düzinelerce benzetmelere sahipsinizdir
Sayfa 121 - Ayrıntı yayınları 2. BasımKitabı okudu
Kano yapmışlar
Bu zor yerden sonra ağaçlarla kaplı bir ovaya geldik. Burada barbar taşımacılar bizi karşıladı ve bizi kanolarla nehrin karşı yakasına geçirdiler. Bu kanoları tek bir ağaç gövdesini keserek ve içlerini oyarak kendileri yapmışlardı. Bunları elbette bizim için yapmamışlardı, daha önce yolda karşılaştığımız barbar gücünü nehrin karşısına taşımışlardı. Çünkü Attila, sanki avlanmaya gidermiş gibi Roma topraklarına geçmek istiyordu.
Hem değerli bir mal, hem geçim kaynağı.
Kayığı olan bir erkek, kadınına aç kalmayacağı güvencesini verebilir. Açlığa karşı bir kalkandır kano.
Sayfa 25 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Kütükten oyma kanolar büyük ağaç gövdelerinin içi oyularak ve uçları keserle biçimlendirilirek yapıldığı için, kanonun altı oyulduğu ağaç kütüğü kadar yuvarlak olur, bu yüzden içine yüklenen yüklerin dağılımı biraz dengesiz olduğunda kano ağır tarafa doğru yatar. Bu oyma kanolarla Yeni Gine ırmaklarında Yeni Gineliler beni ne zaman bir yere götürdülerse yolculuğum çoğunlukla korku içinde geçti: Sanki en küçük hareketimle kano alabora olacak, dürbünüm ile ben timsahların yanını boylayacaktık.
Sayfa 408 - PegasusKitabı okudu
İnsanların yapabildikleri olağanüstü şeylere rağmen hedeflerimiz konusunda emin değiliz ve her zamanki kadar memnuniyetsiziz. Kano ve kadırgalardan buharlı gemilere ve uzay mekiklerine vardık ama kimse nereye gittiğimizi bilmiyor. Her zamankinden daha güçlüyüz ama bunca güçle ne yapacağımızı bilmiyoruz. Daha da kötüsü, insanlar her zamankinden daha sorumsuz gibiler. Uymamız gereken yegâne yasalar fizik yasaları ve kendi kendini yaratmış küçük tanrılar olarak kimseye hesap vermiyoruz. Diğer hayvanları ve etrafımızdaki ekosistemi sürekli mahvediyoruz ve bunun karşılığında sadece kendi konforumuzu ve eğlencemizi düşünüyoruz, üstelik tatmin de olmuyoruz.
"Kano ve kadırgalardan buharlı gemilere ve uzay mekiklerine vardık ama kimse nereye gittiğini bilmiyor. Her zamankinden daha güçlüyüz ama bunca güçle ne yapacağımızı bilmiyoruz. Diğer hayvanları ve etrafımızdaki ekosistemi sürekli mahvediyoruz ve bunun karşılığında sadece kendi konforumuzu ve eğlencemizi düşünüyoruz, üstelik tatmin de olmuyoruz."
Kano ve kadırgalardan buharlı gemilere ve uzay mekiklerine vardık ama kimse nereye gittiğimizi bilmiyor.
Reklam
İnsanlığın özeti budur.
‘’ Dahası, insanların yapabildikleri olağanüstü şeylere rağmen hedeflerimiz konusunda emin değiliz ve her zamanki kadar memnuniyetsiziz. Kano ve kadırgalardan buharlı gemilere ve uzay mekiklerine vardık ama kimse nereye gittiğimizi bilmiyor. Her zamankinden daha güçlüyüz ama bunca güçle ne yapacağımızı bilmiyoruz. Daha da kötüsü, insanlar her zamankinden daha sorumsuz gibiler. Uymamız gereken yegane yasalar fizik yasaları ve kendi kendini yaratmış küçük tanrılar olarak kimseye hesap vermiyoruz. Diğer hayvanları ve etrafımızdaki ekosistemi sürekli mahvediyoruz ve bunun karşılığında sadece kendi konforumuzu ve eğlencemizi düşünüyoruz, üstelik tatmin de olmuyoruz. Ne istediğini bilmeyen tatminsiz ve sorumsuz tanrılardan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?’’
Hem değerli bir mal, hem de geçim kaynağıydı, çünkü kayığı olan bir erkek, kadınına aç kalmayacağı güvencesini verebilir. Açlığa karşı bir kalkandır kano.
Sayfa 25 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
244 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.