Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Özgürlüğe giden yol dikenler ve ateşle doludur, yine de bu yolu takip eden mutludur!" ~ Aminu Kano
Gözleri ateşten, pençeleri çelikten ayılarla, kanatları kano yelkeni gibi geniş sineklerle ve atlarınki gibi yeleleri olan yılanlarla karşılaşmıştır.
Reklam
Nereden gelir bu para? Nasıl çok para sahibi olunur? Bu işin bazısı kolay, bazısı zor birçok yolu vardır. Kardeşinin saçını kesersen, evindeki pisliği dışarı taşırsan, suda kano kullanırsan ya da sağlam bir düşüncen varsa para edinirsin. Haksızlık etmemek için söylemiş olalım: Her şey bir sürü ağır kâğıt ve yuvarlak metal gerektirirse de, bunları kolayca elde edebilirsin. Avrupalı'nın iş adını verdiği bir şeyler yapmana yeter. Bir Avrupa özdeyişi şöyle der: "Çalış kazanırsın!"
Evlilik... Ah, ..
Evlilik, içinde kendinden hoşnutluğun yaşadığı ve asla zincirlenmediği bir köpek kulübesidir. Evlilik, gizemli bir karşı simya işlemiyle altını, gü- müşü ve elmasları yeniden adi metallere, elmas taklidi cama ve kuartza dönüştüren bir mücevher kutusudur. Evlilik, dibinde delikleri ve eksik bir küreğiyle iki kişilik eski bir kano barındıran, artık kullanılmayan bir tekne ev'dir. Evlilik... Ah, elinizin altında böyle düzinelerce benzetmelere sahipsinizdir
Sayfa 121 - Ayrıntı yayınları 2. BasımKitabı okudu
206 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar Sizlere bir soruyla baslamak istedim bugun. Okulda hic katilimin zorunlu oldugu piknige gittiginiz de aykiri ogrencilerden miydiniz yoksa uslu uslu piknigini yapip herkesle eglenen ogrencilerden miydiniz? Aykiriliginiz neydi? Aramizda kalsin ben aykiri ogrencilerdendim. Hatta bir keresinde tabi yil 93-94 hic unutmam Sapanca'da okulca yaptigimiz bir piknikte bir kac arkadaşımı kandirip piknik alanini terk etmis gölde kano kiralayip eglenceli vakitler gecirmisken tum ogretmenlerimiz bizi aramaya koyulmustu Neyse gelelim kitabimiza. Bizim 3 kafadarimiz Torpi, Korot ve Sitil okullarinin katilimi zorunlu oldugu piknige gitmek zorunda kalirlar. Piknik alanindan ayrılıp ormana yuruyuse, kesfe cikarlar. Aaaa o da ne sarki soyleyen bir kiz adi Mücafora ve tanisma gerceklesir. Mücafora'nin ayaklarimin dibinde nehirde olusan girdap ve bir kişinin girebilecegi bir bosluk olusmasi bizim 3 kafadari sasirtsada bir bakiyorlar ki Mücafora girdaba giriyor kayboluyor. Nedendir bilinmez bizim merakli 3 kafadar dostumuzda kendilerini girdapta buluyor... Eee simdi neler oldu? Neler yasandi? Mücafora, Mahsut Efendi, Sadik Amca ve eşi, Hurmoz da kimdi? Esrarengiz bu yolculukta neler oldu? Bizim 3 kafadar piknik alanina ve ya evlerine donebilecek mi? Sorularimin cevabini ogrenmek istiyorsanız hem 8+yaş uzeri ve biz buyuklerinde bence hosuna gidecegi, sade, yalın bir dille bizlere aktarilmis #uckafadarinesrarengizyolculugu nu okumalisiniz.
Üç Kafadarın Esrarengiz Yolculuğu
Üç Kafadarın Esrarengiz YolculuğuHülya Bilgen · Kent Kardeş Yayınları · 201829 okunma
İnsanın yaptığı zekice işlerden birçoğu akla değil taklide dayanmaktadır; ama insanın eylemlerini düşük hayvanlarınkinden ayıran büyük bir fark vardır ve o da, insanın ilk denemede taklit yoluyla bir taş balta veya kano vb yapamıyor olmasıdır. İnsan bir işi alıştırma yaparak öğrenmek zorundadır; oysa bir kunduz kendi barajını veya kanalını ve bir kuş kendi yuvasını ilk deneyişinde de en az yaşlı ve deneyimliyken yapacağı kadar iyi yapabilir; bir örümceğin ördüğü ilk ağ, en az yaşlı ve deneyimli bir örümceğin ağı kadar kusursuzdur."
Sayfa 99 - Wallace
Reklam
Nereden gelir bu para? Nasıl çok para sahibi olunur? Bu işin bazısı kolay, bazısı zor birçok yolu vardır. Kardeşinin saçını kesersen, evindeki pisliği dışarı taşırsan, suda kano kullanırsan ya da sağlam bir düşüncen varsa para edinirsin. Haksızlık etmemek için söyle- miş olalım: Her şey bir sürü ağır kâğıt ve yuvarlak metal gerektirirse de, bunları kolayca elde edebilirsin. Avrupalı'nın iş adını verdiği bir şeyler yapmana yeter. Bir Avrupa özdeyişi şöyle der: "Çalış kazanırsın!" Bu arada büyük bir haksızlık hüküm sürer. Avrupalının üstünde hiç düşünmediği, fark etmek istemediği için düşünmek de istemediği bir haksızlık. Çok parası olanların hepsi çok çalışmaz. Aslında herkes çalışmadan para kazanmanın yollarını arar. Şöyle olur: Eğer beyaz adam yemeğini, döşeğini ve evini sağladıktan sonra ayrıca parası artarsa, hemen bu para karşılığında bir kardeşini tutar ve kendi işlerini ona yaptırır. Öncelikle kendi elini pisleten, sertleştiren işleri yaptırır. Kendisinin neden olduğu pisliği ona temizletir. Eğer bu bir kadınsa, hizmetçi diye bir kız tutar. Hizmetçi, pislenmiş örtüleri, yemek kaplarını, beden kılıflarını yıkar, yırtılmış bezleri onarır.
18. ve 19. yüzyılda Kanada'nın iç bölgelerinde Yerlilerden kürk alıp bu kürkleri kanolarla imtiyaz sahibi şirketin, Ka­nada'nın doğusundaki ticaret merkezine taşıyan, bu iş için de şirketten ücret alan Fransız veya Fransız-Yerli melezi uz­man kanocular. 17. yüzyılda bu işi yapan courer du bois'la­rın yerini aldılar. Bazısı kendi
87 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Aşırı Açgözlülük ve Hırs'ın Zararları
𝐺𝐼𝑅𝐼𝑆
John Steinbeck
John Steinbeck
gerçeklik konusunda müthiş bir yazar. Bu romanın farklı bir adı olsaydı; "İnsanı erdemsizleştiren açgözlülüğün hikâyesi" denilebilirdi.
İnci
İnci
, Steinbeck'in, konusunu Meksika kıyılarında yaşayan yoksul bir inci avcısının yaşamından aldığı uzun bir hikâyedir. Yoksul inci avcısı, denizin derinliklerinde kısmetini
İnci
İnciJohn Steinbeck · Milliyet Yayınları · 199637,4bin okunma
Çözüm bu kadar basit!..
"İyi ama tüm bunların Evle ne ilgisi var?" "Şöyle bir ilgisi var," diye cevap verdi, yavaşça ve üzgün bir şekilde. "Sizin çocuklarınız, becerebilirlerse cennete gitmek ten başka bir emeli olmayan, ev dışında hiçbir ilgi, hırs ya da vazife bilmeyen, eve bağımlı annelerin sorumluluğunda büyüyorlar. Bu eve bağımlı kadınlar erkek emicidir; onlara her şeyi erkekler sağlamak zorundadır ve hiç azımsanmayacak istekleri vardır. Böylece erkek 'Her şey bana bağlı,' der ve canını dişine takıp çalışır. Ama sadece bu amansız ekonomik baskı değil mesele. Bunun altında yatan ve her şeye sebep olan şey, fikrin kısıtlanmasıdır! Çocukluğun en erken evrelerinden itibaren hayata toplum odaklı bakmanız gerekirken, sizde Ev düşünülüyor, Evden bahsediliyor, Ev için çalışılıyor... Her erkeğin sadece kendi küreğinden mesul olduğu küçük bir kano filosundan, bir donanma gibi hareket etmesini bekleyemezsin herhalde, değil mi?" "Ne yapılmasını istersin?" diye sordum, bir süre sonra. "Demokratik düşünce, algı ve davranış konusunda erken yaştan itibaren tam bir eğitim verilmesini. Kamusal kaynakların iktisadi idaresini ve bu idarenin, evin bir yük olmaktan çıkarılarak mutluluk ve huzurun doğal bir kaynağı haline getirmesini. Bir de elbette, ev endüstrisinin kamulaştırılmasını."
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Tanrıya Dönüşen Hayvan
Dahası, insanların yapabildikleri olağanüstü şeylere rağmen hedeflerimiz konusunda emin değiliz ve her zamanki kadar memnuniyetsiziz. Kano ve kadırgalardan buharlı gemilere ve uzay mekiklerine vardık ama kimse nereye gittiğimizi bilmiyor. Her zamankinden daha güçlüyüz ama bunca güçle ne yapacağımızı bilmiyoruz. Daha da kötüsü, insanlar her zamankinden daha sorumsuz gibiler. Uymamız gereken yegane yasalar fizik yasaları ve kendi kendini yaratmış küçük tanrılar olarak kimseye hesap vermiyoruz. Diğer hayvanları ve etrafımızdaki ekosistemi sürekli mahvediyoruz ve bunun karşılığında sadece kendi konforumuzu ve eğlencemizi düşünüyoruz, üstelik tatmin de olmuyoruz. “Ne istediğini bilmeyen, tatminsiz ve sorumsuz tanrılardan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?”
Sayfa 407Kitabı okudu
Arkadan ince ama yüksek bir feryat koptu. Greyanna anında geri döndü. Goblinler saldırmıyordu. Sadece kano yapımcısı erkeğin tekini sırtından bıçaklama fırsatını değerlendirmişti. "Bir rakip," diye açıkladı zanaatkar.
Önde gelen vahşi bonobo uzmanı Takayoshi Kano, bonobolar nemli ormanı hiç terk etmediği için -halbuki şempanzeler kısmen, bizim atalarımız­sa tümüyle terk etmiştir- muhtemelen daha az değişim baskısına maruz kaldıklarını; bu yüzden de hepimizin atası olan orman may­mununa daha çok benziyor olabileceklerini savunur.
412 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
59 günde okudu
Yuval Noah Harari, Sapiens kitabıyla bizi 13.5 milyar yıllık bir yolculuğa çıkartıyor. Fizik, kimya, biyoloji ile dünya gelişiminden bahsediliyor. Neandertal ve Sapiens türlerinin günümüze uzanan köklerini ele alıyor. Kitap; "Bilişsel Devrim", "Tarım Devrimi" ve "Bilimsel Devrim" olmak üzere üç başlık altında
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,3bin okunma
Bitti...
Kano ve kadırgalardan buharlı gemilere ve uzay mekiklerine vardık ama kimse nereye gittiğimizi bilmiyor. Her zamankinden daha güçlüyüz ama bunca güçle ne yapacağımızı bilmiyoruz. Daha da kötüsü, insanlar her zamankinden daha sorumsuz gibiler. Uymamız gereken yegane yasalar fizik yasaları ve kendi kendini yaratmış küçük tanrılar olarak kimseye hesap vermiyoruz. Diğer hayvanları ve etrafımızdaki ekosistemi sürekli mahvediyoruz ve bunun karşılığında sadece kendi konforumuzu ve eğlencemizi düşünüyoruz, üstelik tatmin de olmuyoruz. Ne istediğini bilmeyen, tatminsiz ve sorumsuz tanrılardan daha tehlikeli bir şey olabilir mi?
Sayfa 408Kitabı okudu
375 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.