Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Hermiya'ya duyduğum aşk güneşin altındaki bir kar tanesi gibi eriyip kayboldu. Şimdilerde çocukluğumda çok severek oynadığım süslü bir oyuncak benim için ne ifade ediyorsa onu ifade ediyor.
Reklam
İtibarı çölde kar tanesi gibi kaldı.
"Söyle ey kar tanesi, insanların yüreğindeki bu kin, bu nefret niye?" "İnsanoğlu, hamuru aşktan olan bir varlıktır. Ancak tertemiz gönderildiği bu dünyada koruyamaz ve kirletir kendini. Yüreğine konan küçücük bir tohumla sınanır. Bu tohumu nefsinin yağmuruyla sularsa kocaman bir kin meyvesi salınır gönül ağacının dallarında. Oysa bilse ki; tertemiz gönlündeki tohumu aşkın yağmuruyla sulasa, gözünün alabildiğince büyük bir aşk ağacı yeşerecek gönül toprağında.."
Kelimeler. Etrafım binlerce kelimeyle çevrili. Belki de milyonlarca. Katedral, mayonez, nar. Mississipi, napolitan,suaygırı. İpeksi, korkunç, yanardöner. Gıdıklanma, hapşırık, dilek, endişe Kelimeler kar tanesi gibi etrafında uçuşuyor. Her biri narin ve eşsiz, yere düşmeden avcumda eriyip gidiyor. İçimde derinlerde kocaman bir yığın halinde birikiyorlar. Birbirine geçmiş düşüncelerden, cümle ve deyimlerden dağlar. Zekice ifadeler. Espriler. Aşk şarkıları...
Sonra kar başlıyor. Önce yavaş, azar azar, kepek gibi. Sonra ise her biri ceviz tanesi kadar iri, yağıyor. Öyle iri ve ağır ki, yere düştü mü kalkmak, erimek bilmiyor. Beyaz bir renk kaplıyor ortalığı. Kar gri, beyaz bir aba örtüyor doğanın bedenine ve onu beyazlar içindeki güzel bir geline çeviriyor. Kar; yüksek dağlar ülkesinin karnındaki kadim destanlar dünyası, suların, sellerin üstünde parlak kıvılcım, büklerin, ormanların parlak yıldızı, umutsuz ve ürkek, ikircimli ve çaresiz ruhların uykularının, rüyalarının beyaz giysisi, korunağı.
Reklam
Gelse bir mevsim gül kokularıyla, Açsam gözlerimi sen geldin sansam. Uzaktan yaklaşan naralar çığlıklarla, Gözyaşımı coşkun nehirlere katsam. Geçse önümden aşk dolu kervan, Bastığın toprağı,tozu sineme bassam. Görsen,yüreğim hasretle kan revan, Lütfetsen de aşkını yarama bassam. Baksam gidenlerin ardından, Sana sırılsıklam bir bakış olsam. Gelmeye çalışsam yürüsem ardından, Bir an görmeye diyet,ömrümü sunsam. Bıraksalar ya beni dünyanın meydanına, Sana aşık olmak nasıldır anlatsam.
İlk adım
Aşk için nelerden vazgeçerdin? Mesela... Ben hayatımı bir damla su olarak geçirmeye razı olurdum. Bir defasında onu gördüğümde ilk dikkatimi çeken çekik gözleri değil, kirpiğine tutunan şanlı kar tanesi olmuştu. Öyle bir yapışmıştı ki üst kirpiklerine, gözünü her kırpışında saraılıyordu zavallıyım ama düşmüyordu.
Sayfa 77 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Aşk sürekli bir susuzluk halidir
Aşkın kulu-kölesi, tiryakisi oldum, Aşk nedir, nerde bulurum diye Pirime sordum. Dedi: -Aşk görebilene her yerdedir. -İhtiyacı yoktur hiçbir tarife de. -Tüm canlıların ortak kullandığı dildir. -İkametgahı kalp, sembolü güldür. -Allah’ın, yarattıklarına bahşettiği en büyük ödüldür. . Aşk aradım ben de her fırsatta, duramadım. Çöl sıcağında yüzüme değen kar tanesi gibiydi, Aşktan daha güzel bir şey bulamadım.!‍️‍‍️‍
"Bir pazar akşamı sorsalar seni bana, kalbim dile gelip anlatırdı her şeyi. Sigarayla, şarabımın ağzımda bıraktığı acımsı tattan başlardı önce. Sonra camıma vuran yağmur damlalarından bahsederdi. Belki kar tanesi kadar beyaz sevgimden. Ne kadar sevdiğimi bilirsin pazar akşamlarını. Biraz acıdır ama tatlı tatlı aşk saklar içine. Buram buram hüzün kokar pazar akşamları. Yine bir gün, günlerden pazar... Ve yağmurlu bir akşam. Ağzımda iki kelime. Durduramıyorum. Eşlikçi seçilmiş sanki gözyaşlarım yağmura. Sol yanım alev alev. Hiçbir zaman anlamadım pazar günlerinin önemini. Hiç merak etmedim yağmura olan sevdamın sebebini. Hiç sevmedin beni. Hiçbir zaman sevemedin..."
Reklam
At, kitap, çocuk, cami, çiçek..
Kelimeler. Etrafım binlerce kelimeyle çevrili. Belki de milyonlarca. Katedral, mayonez, nar. Mississipi, napolitan,suaygırı. İpeksi, korkunç, yanardöner. Gıdıklanma, hapşırık, dilek, endişe Kelimeler kar tanesi gibi etrafında uçuşuyor. Her biri narin ve eşsiz, yere düşmeden avcumda eriyip gidiyor. İçimde derinlerde kocaman bir yığın halinde birikiyorlar. Birbirine geçmiş düşüncelerden, cümle ve deyimlerden dağlar. Zekice ifadeler. Espriler. Aşk şarkıları...
245 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.