Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karamazov Kardeşler'i bitiremiyorum bir türlü 😔 700'lü sayfalara kadar geldim daha fazla dayanamıyorum 😔😔 Yarım bıraktığım kitaplara eklenecek bu gidişle 🙄🙄
1025 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Sorumsuz, şehvet düşkünü, paragöz bir baba(!) olan 55 yaşındaki Fyodor Pavloviç’ in oğulları arasında geçen hikayesidir
Karamazov Kardeşler
Karamazov Kardeşler
diyebiliriz. Fyodor Pavloviç’in 4 tane oğlu vardır. Her bir oğlunun kendine ait özellikleri vardır. Bu oğulları kısaca tanıyalım; Dimitri Fyodoroviç Karamazov (namıdiğer Mitya, Mitka, Minenka, Mitri): Ailenin 28
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,6bin okunma
Reklam
Yarın Sefiller'e başlayacağım bakalım kaç günde bitirebileceğim. Karamazov Kardeşler'i 9 günde, Budala'yı 5 günde, Anna Karanina'yı 18 günde bitirmiştim.
Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
'nin bazı kitaplarını daha önce de okumuş olmakla birlikte, kronolojik bir sıra ile ilk romanı İnsancıklar'dan son romanı Karamazov Kardeşler'e kadar tüm kitaplarını okumayı planlıyorum. Nitekim bugün İtibariyle İnsancıklar'ı okumaya başladım. Bakalım tüm kitaplarını okumak ne kadar sürecek?
Bilinçli yalnızlık, yaratıcı yalnızlık halini aldığında bambaşka bir yaşam deneyimi elde edilir. Yaratıcı yalnızlık çok özeldir. İçinde dinginleşme, dinlenme, derin düşünme, üretme, yaratma ve ilham barındırır. Düşünsenize Dostoyevski evine hiç girmeyen bir adam olsaydı, yoğun bir iş hayatı olsaydı, gecesi gündüzü kalabalık geçseydi, gündüz toplantılar akşam partiler... Dinlenmek için beş dakika bile ayıramıyor kendine, tam bir işkolik, gerçek bir sosyal kelebek, telefonları hiç susmuyor, sürekli internette içerik üretiyor, paylaşımlar yapıyor, videolar çekiyor, sizce Suç ve Ceza ne ara ve neden yazılacaktı ki? Karamazov Kardeşler'i kim düşünecekti? Ecinniler kimin aklına gelecekti? Bütün bu büyük eserler, derin bir düşünmenin, yalnızlığa çekilmenin, içe dönmenin ve yaratım sürecinde stres yapmadan acele etmeden durabilmenin, bu süreci yönetebilmenin bir sonucu değil mi? Tatilden dönmek bilmeyen bir Kafka, dünya seyahatine çıkmış bir Mozart, Cihangir'de kafe açmış sabah akşam mekândan çıkmayan bir Tesla bu dünyaya ne bırakabilirdi? Üretmek için. düşünmek için, sorgulamak için durmayı ve yalnız kalmayı akıl etmemiş bütün bu isimler günlük hayatın koşturması içindeyken ne üreteceklerdi, ne yazacaklardı, neyi dert edeceklerdi kendilerine?
26 AY - 280 KİTAP
Şubat ayını 6 kitapla tamamlamış bulunuyorum. #Tavsiyeniteliğinde okuduğum kitapları bırakmak istiyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim😊 (En alta geçen 25 ayın kitaplarını da bırakacağım. Yorum, fikir ve düşüncesini merak ettiğiniz kitapları sorabilirsiniz.) ŞUBAT AYI 1-Alınyazısı Saati(Sezai Karakoç) 2-Tasavvuf Bahçeleri(Necip Fazıl
Reklam
Şunu ömrünün sonuna dek unutma: Sakın ola ki sevdiğin kadından özür dileıneyesin! Yazık olur. Er­kek, ne denli suçlu olursa olsun özür dilememelidir. Hele hele sevdi­ ği kadından! .. Çünkü kadındır bu kardeşim. Onların içini ancak Tanrı bilir! Ne mal olduklarını bilirim! Birine "suçluyum, bağışla be­ ni, affet," demeyegör, sitemler peşpeşe yağar üzerine! Büsbütün hiç­ bir zaman bağışlamaz kadın kısmı. Paçavraya çevirir seni, işlemedi­ ğİn suçları da yıkar üzerine. En küçük bir şeyi unutmaz, kendi suçla­ rını da seninkilere ekler, ancak ondan sonra bağışlar. Bu en iyilerin­ dendir hem, en iyilerinden! Köşede bucakta ne kalınışsa hepsini ka­ zıyarak çıkarır, başına kakar. Söylüyorum sana, onlarsız yaşayaınaya­ cağımız meleklerin hepsinin içi böylesine çıfit çarşısıdır işte! Bak ca­nım, açık ve kısaca söyleyeyim sana: Kendini bilen her erkek bir ka­ dının kölesi olmalıdır. Ben böyle düşünüyorum. Daha doğrusu bir düşünce değil, bir duygudur bu. Erkek kişilik sahibi olmalıdır, bu le­kelemez onu. Bir kahramanı da, Sezar'ı cia lekelemez! Ama ne olursa olsun, gene de hiçbir zaman özür dileme. Bu öğütü sana Mitya ağabeyin, kadınlar yüzünden mahvolan ağabeyin verdi.
Mitya (Dimitri)Kitabı okudu
Diyelim k,i derin bir acım var; karşımdakinin acımın ölçüsünü tam olarak öğrenmesi olanaksızdır. Çünkü o hiçbir zaman benliğime giremez,sadece bir başkası olarak kalır.
Sayfa 314Kitabı okudu
Vaaz ölü bir tecrübedir
İçgörü yalnızca içinde fazladan enerji olduğunda gelir. Ama fakir adam sadece bir dilim ekmeğin peşinde koşarken bile çok yorulmaktadır. Hiçbir sanatsal zekaya sahip değildir. Karamazov Kardeşler'i anlayamaz. En fazla kilisedeki aptal bir rahibe kulak verebilir. Ne rahip verdiği vaazdan bir şey anlıyor, ne de izleyiciler. Pek çoğu 6 iş gününün ardından neredeyse yarı uyur halde. Rahip ise bu durumdan memnun. Tabii herkesin uyukluyor olması işine geliyor. Yeni bir vaazı hazırlamasına gerek yok. Eski vaazını tekrar edip durabilir. Herkes çoktan uyumuş ve rahip tarafından kandırıldıklarının farkında bile değiller.
Sayfa 198Kitabı okudu
Reklam
Dostoyevski bir dehadır.Hatta bu beşerin rengini herkesten daha iyi taşıyan bir dehadır.Müthiş bir gözlem gücü, yazma kapasitesi vardır ve ruhsal analiz abidesidir.İnsanın kaderinin tasvircisidir.Suç ve Ceza ile Karamazov Kardeşler'i okumadan roman okuduğunuzu söylemeyin
1025 syf.
·
Puan vermedi
Bun aralar okuduğum en iyi roman diyebilirim. Karakterlerin muhteşem kurgusuyla beraber olay örgüsü ve felsefi alt yapısı da Karamazov Kardeşleri, benim gözümde, yazılmış en iyi edebî eser yapmaktadır. Okurken Dostoyevski bunu nasıl yazmış bir insan böyle bir eseri nasıl kaleme alabilir diye düşünmekten kendimi alamadım. Rus aile yapısına, kilise
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,6bin okunma
217 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"Bu üç romancıdan her birinin kendine ait bir alanı vardır. Balzac toplum dünyasını, Dickens aile dünyasını, Dostoyevski bireyin ve insanlığın dünyasını anlatır." . . . Zweig'in biyografik metinleri > öykücülüğü. Bundan sonra kişisel Zweig formülüm budur. Ben çoğu okuyucu gibi Zweig'i "Satranç" öyküsü ile tanıdım,
Üç Büyük Usta
Üç Büyük UstaStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,1bin okunma
Akrabam Pyotr Aleksandroviç Miusov konuşurken sözlerinde plus de noblesse que de sincérité (içtenlikten çok soyluluk) olmasını sever. Ben ise tam tersine, sözlerimde plus de sincérité que de noblesse'i (soyluluktan çok içtenlik) tercih ederim. Noblesse'in (soyluluk) içine tükürürüm ben!
973 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.