Fatonna
@kariyee
null
null
null
null
null
4 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Kişi yaratılıştan gelen bağımlılığını tamamıyla Allah'a hasrettiğinde O'nun kulu oluyordu;Abd-i Hû... Aksi halde insan biraz Allah'a,biraz da - vehmettiği- arzın ilahlarına kulluk etmekteydi."
Sayfa 393 - undefinedKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Fatonna tekrar paylaştı.
İmam Hüseyin şöyle dediği rivayet edilir: "Korktukları için ibadet edenlerin ibadeti korkakların, bir karşılık umdukları için ibadet edenlerin ibadeti tacirlerin ibadetidir. Allah'a, sırf O'nun rızasını ve O'na yakınlaşmayı umarak ibadet edenlerin ibadeti ise hür kişilerin ibadetidir".
Sayfa 70 - İşaretKitabı okudu
Edebi/Sanatsal tasvir
"Tasvir, Kuran üslubunun en güçlü anlatım aracıdır. Kuran,gözle görülen hadiselerin,manzaraların,zihinde oluşan soyut mefhumların ve ruhi hallerin yanısıra insan tipleriyle beşer tabiatını da, hisse ve hayale hitap edecek şekilde -tasvir metodunu kullanarak- tablolaştırır;onlara öyle bir canlılık veya hareketlilik verir ki,zihinde oluşan o soyut mefhumların hareketli bir şekile büründüğü;o ruhi hallerin canlı bir sahneye dönüştüğü;insan tiplerinin canlanıp hayat kazandığı ve beşer hayatının da mücessem bir hâl aldığı görülür.Böylece hadiseler,zihinde oluşan tablolar,kıssalar ve manzaralar canlı ve hareketli bir duruma gelir.Bütün bunlara bir de diyalog eklenince,zihinde ve hayalde tasavvur için gerekli tüm unsurlar her yönüyle tamamlanmış olur. Bu şekilde kendilerine,daha anlatımın başlangıcında yeni bir bakış açısı kazandırdığı dinleyicileri,hadisenin cereyan ettiği/edeceği ilk mekana götürür,ki burada manzaralar ardarda dizilir,hareketler yenilenir.Dinleyici,Kuran'ın bu tasvirini,-okunmakta olan bir kelam veya bir misal olduğunu unutup-bizzat şahid olduğu bir hadise olarak zihninde canlandırır. Öyle ki kişi, artık tasvir edilen sahnedeki şahıslardan biriymişçesine olayların seyrinden etkilenir ve duygularını jest ve mimikleriyle açığa vurur.Bundan sonra anlatılan kıssa hayatın hikayesi olmaktan çıkar;bizzat hayatın kendisi olur."
Sayfa 54 - BekaKitabı okuyor
Fatonna tekrar paylaştı.
Ve gördük ki mekan değildir zamandır önemli olan ve lakin o da değildir eylemdir önemli olan ve dahi o da değildir kalp olmadıkça.
Sayfa 168Kitabı okuyacak
Fatonna tekrar paylaştı.
Ben bir kadın olarak eğlenmeyi, keyfime bakmayı ve bin bir türlü lezzet içinde yaşamayı bıraksam; her şeyimi de dine adasam, dini meclislere katılsam, erkeklerin bakışlarından uzak, kadınlara özel yerde de otursam, ve bu bölümün en kötü yerinde de otursam konuşmacıyı görmeye hakkım yok. Dini bir derse de katılsam, yüksek tahsil görmüş ilmi ve dini mütalaada bulunmuş da olsam, hayatımı rahatımı bütün zevkleri dine, imana, insani değerlere ve topluma hizmete feda etmiş de olsam, tesettürlü de olsam, din adamlarının aşağılayıcı tutumları karşısında konferans salonlarının en kötü yerinde tesettürlerimize ek olarak simsiyah perdelerin arkasında da otursam, yine de ağzımı açıp konuşmaya hakkım yok. Zira ben zatım itibariyle affedilmesi ve temizlenmesi mümkün olmayan bir mahlukum...Evet ben bir "kadın/dişi olma" cürmüne sahibim. Oysa cahil, bilinçsiz ve okur yazarlığı olmayan, dinlemesini bile bilmeyen bir erkek; doğuştan mutlak olarak elde ettiği "erkek olma" üstünlüğünden(!) dolayı istediği yerde oturabilir, istediği yere bakabilir, istediğini söyleyebilir ve sorabilir. Üstelik sırf bu "erkek olma" özelliğinden dolayı cahilce, bilinçsizce konuşabilir, yersiz sözler sarfedebilir, hakaret, küfür ve iftira bile edebilir. Oturumu birbirine katabilir, binlerce kişinin hakkını ayaklar altına alabilir ve başkalarının zamanına tecavüz de edebilir. Çünkü o, "erkek"tir.
Ben ise bir kadın olarak dini bir ders dinlemek için onca zorluğa ve zahmete katlandığım halde bütün bu haklardan mahrumum...
Sayfa 103Kitabı okudu
