"Son Kırgız Han'ı Rahmankul Han; "Namazınızı kılın, Allah yolundan ayrılmayın, birlik ve dirlik içinde kalın. Unutmayın, kartallar kapışanda kargalara yem olur! Türk gibi yaşayın, Türklüğünüzü unutmayın!"
Yukarıdaki alıntının kitapla bir ilgisi yok, fakat Türklükle çok yakından ilgisi var. Kemal Tahir, üçlemesinin ilk bölümü olan bu eserinde, dindar dinsizlere ve Batılı işgalcilere karşı Türklük şuuru ile yeni bir cumhuriyet mücadelesinin ilk günlerini anlatıyor.
Esir şehrin insanları, Osmanlı Devleti'nin en zayıf döneminde, işgal altında olan başkentteki insanların hayatlarının bir yansıması niteliği taşıyor. Ne olduğunu anlamayanlardan, vatanın elden gitmesini engellemek için varını yoğunu feda edenlere kadar, varolan çok çeşitli insan profilini ve romanın ana kahramanı kamil bey'in özellikle bu iki uç profil arasındaki geçiş sürecini etkileyici bir biçimde ele alıyor.
Belki de üçlemenin tamamını okuduktan sonra bir yorum yapmam daha mantıklı. ama şu an ilk kitabı yeni bitirdim ve tesirinden kurtulamadım. Çünkü hiçbir memleket yönetenleri ve aydınları tarafından bu kadar kancıkça kendi kaderine terk edilmemiştir.