Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anladım ki gönül çuvalında ki kelimeler sana yetmez, Oysa gönlüm güzel olmazsa bahçemde gül dahi bitmez. Ey sevgili, senin Aşkın daim olsun, Benim yaram olsa da fark etmez... - Hz.Mevlana
SENİ ANLATMAK Benden seni anlatmamı istiyorlar Ne desem ki Ne denir ki Anlatmamı istiyorlar seni Anlayabileceklermiş gibi senin eşsizliğini Ben anlatamıyorum seni Ne zaman söze başlasam gözlerim doluyor Adını söyleyemiyor dilim 'O' diyorum düğümleniyor kelimeler boğazımda Kelimeler nefes aldırmıyor bana Nefesim oluyorsun bir anda İçime çekiyorum ismini İsminle birlikte seni O an dünya üzerimi örtüyor Siyah ötesi oluyor her şey ve her yer Yine o an yok oluyor herkes Sorular yok oluyor cevaplar da Şimdi benden seni anlatmamı istiyorlar Anlatamıyorum Anlat diyorlar ''O'' diyorum Kayboluyorlar!
Reklam
"Seslendirdiği kelimeler daha dudaklarının sıcaklığından kopar kopmaz, orada gördüklerinin şeklini, tadını ve rengini alıyordu çünkü ve böylece o hem her şeyi en ince ayrıntısına kadar uzun uzun anlatmış hem de hiçbir şeyi anlatmamış gibi oluyordu."
"İnsan her şeyi anlatamaz. Zaten kelimeler de her şeyi anlatmaya yetmez."
Hayat kitaplarda yazılanlar gibi değilmiş. Kitaplarda her kelimenin altında başka bir kelime gizliymiş. Her yüzün altına başka bir yüz… Böyle gidiyormuş; bunun sonu yokmuş. Geç de olsa şimdi anlıyorum. Beni aşar bu kelimelerin altındaki kelimeler, bu yüzlerin altındaki yüzler… Ben içimdeki acıya bakarım. İçimdeki enayiliğe bakarım. Evet, kelimelerin altındaki kelimeyi, yüzlerin altındaki yüzü biliyorum ama ben seni içimde hissederken, sana inanmışken, şehrin her tarafında yanan bir ışık vardı. Yollarda, bahçelerde, hiç durmadan yanan bir ışık…
Kelimeler onlara yapmalarını istediğimiz işi her zaman beceremezler. Müzik, kelimelerin boşa çıktığı zamanlar içindir.
Reklam
Üç şey seçtiler cennetten çıkarmak için: Bir: Kelimeler. İki: Aşk. Üç: Annelik duygusu. Kelimeleri Adem yanına aldı, annelik duygusunu taşımak Havva'ya kaldı. Ama aşk çok ağırdı. İkisinin de aşkı tek başına taşıması mümkün olmayınca, ikisinin zembili de aşkı bir başına kaldıramayınca, bölüştüler yükü. Yarısını Adem sırtlandı, aşkın yarısı Havva'ya kaldı. Öyle sert düştüler ki dünyaya, bu fenaya, Adem'in dizlerinin bağı çözüldü, ciğerleri yandı. Nutku tutuldu. Üçüncü defa, bildiği kelimelerin hepsini önce unuttu. Sonra bir kısmını hatırladıysa da o bir kısmını kıyamete değin unuttu. Aşk? Daha yollarda sakin durmamıştı bir türlü. Kabına sığmamıştı. Bir yarısı yollarda kayboldu. Getirebildikleri ancak öbür yarısıydı. O gün bugün yeryüzü kelimeleri yetersiz, aşk bu dünyada kusurlu. Annelik duygusu? Havva'nın cennet duygusu. Gönül evinde, kadın bedeninde, tastamam duruyordu.
Kalbimden neler geçtiğini, kafamda biriktirdiklerimi, tasarladığım her şeyi bildiğini düşünüyorum. En azından tüm bunları hissettiğini. Belki de böyle bir beklenti benimkisi. Çünkü bunları asla sana söylemeyeceğim. Asla söyleyemeyeceğim. Oysa o kadar dilimin ucundalar ki. Rüzgâr esse düşecekmiş gibi, gözlerime baksan, giderken başını bir kez geriye çevirsen, ağzımdan dökülüverecek kadar dilimin ucunda. Uzunca susuşlarım, ağzımı bile açmadan öylece kalakalıp, bakışlarımı kaçırışım hep bundan. Burada hava her geçen gün biraz daha soğuyor. Zaman diyorum biraz daha zaman Dilimin ucundaki kelimeler bu kış da donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler. Biraz zaman diyorum. Kalbimin bir yanı sıcak kalabilirse bu kış, bir delilik daha yapacağım. Ne bir portakal bahçesinde dolaştım ne de bir posta treninde yolculuk ettim. Çiçekler bir açmaya görsün, bir çılgınlık yapıp hatır için öleceğim. Aslında seni çok…
Kelimeler, albayım, bazı anlamlara gelmiyor. "Kelimeler, albayım, hangi anlama geliyor?" "Efendim?" "KELİMELER! Albayım. Hangi anlamda kullanıyoruz onları?" "Hangi kelimeler Hikmet?" Sizi neden yanımda dolaştırıyorum bilmem ki? "Bütün kelimeler. Genel anlamda kelime." "Ne demek istiyorsun oğlum?" "Kelimeler canım işte. Mesela kelebek" "Ne kelebeği?" "Kelebek canım, bildiğimiz kelebek." Ellerini açtı, kapadı. "Ha, o kelebek mi?" "Evet, o kelebek." "Kelimenin aslı mı nereden geliyor?" Bu soruya tutunalım hiç olmazsa: "Evet." "Bilmiyorum."
Sayfa 101Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.