Reşat Nuri Güntekin'in okuma fırsatı bulduğum ilk romanı oldu. Dili o kadar güzel, akıcıydı ki zevkle bitirdim. Tabii aralarda eski kelimeler mevcuttu ve anlam kargaşasına neden olabildi bu durum.
Dizinin tamamını izleyemesem de, kitapta geçen vurucu kısımların, konuşmaların birebir olduğunu söyleyebilirim. Dizide olay işleyiş sırası daha farklı. Kitap dönemine uygun vakalar barındırırken, dizi romana bağlı kalacak şekilde ama biraz daha modernize edilmiş haliyle ilerliyor.
Sonuç olarak mutlaka okunması gerektiğini düşündüğüm ve kitabı gördükçe güzel hatırlayacağım bir eser. Kesinlikle tavsiye ederim okumanızı.
Yıllaaar yıllar önce okuduğumda hayatıma yön veren kitaplardan birisi olmuştu. Tekrar okudum ve yine farklı ufuklar açıldı. Bu kitabı okuyup da bana hiçbir şey katmadı diyenini ise hiç duymadım. Bazı kitaplar vardır ki dili, kullanılan kelimeler itibariyle çok kolay olsa da mânâ olarak herkes derin mânâlar çıkaramaz maalesef lakin bu öyle bir kitap ki isteseniz de istemeseniz de sizi en derine çekiyor.
Herkese şiddetle tavsiye ediyor, iyi okumalar ve bol istifadeler diliyorum.
İnceleme puanı: 5/10
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu benim İngilizce orijinalinden okuduğum ilk roman oldu. Bundan önce Brandon Sanderson'ın henüz Türkçe'ye çevrilmemiş kitaplarını sabredemeyip okumaya çalışmıştım ama Sanderson'un dili de kurguladığı dünyalar kadar fantastik olduğu için gerçekten dil olarak daha ağır ve
Bugün ,hüznün ve ayrılıkların kitabı #mormelankoli ile geldim sizlere . Yazarımız
Hasan Karataş "Yanlız değilsiniz bu hayatta" diye sesleniyor okurlara .Zıt duyguların hayatımıza kattığı lezzeti fark ettiriyor.Deneme türündeki eserde araya serpiştirilmiş şiirlerle su gibi akıp gidiyor okurken .
Her şeyi çabuk tüketiğimiz gibi sevgiyi de tüketiyoruz malesef .Aniden hayatımıza biri giriyor ,dünyamız o oluveriyor bir anda . Ayrılık ,hasret geliyor arkasından.Biri giderken ,diğeri sevdası ile başbaşa kalıyor .Melonkolik aşık dizelere döküyor aşkını ,hasretini ,acısını ....
Ağacın toprağa tutunduğu gibi aşka tutunup,büyütüp filizlendiriyor içinde . Çünkü unutmayı değil sevgiyi ögretmişler o saf yüreğe sadece . Unutamıyor bir türlü...
Neden gidilirdi bir aşktan ,sevdadan ?Seven terk edilir miydi?Sorgulayıp duruyor.
İnsan insanı da çabuk tüketiyor malesef .
Sahteliklerle dolu dünyada her şey gibi umutların da rengi soluyor .
İnsan hayatı buydu işte . Takıntılı hislerimizle kendimize zehir ediyorduk hayatı .
Her ne kadar aşktan söz etse de kelimeler ömrümüzün her anını kapsıyordu .
Yaşanmamış olan değil , yaşanmışlıklar güzelleştiriyordu hayatı.
Bir kaç satır örnekle tabii ki tavsiyemdir bu harika kitap .Okuyun canlar .
Acıların dili yok.Yaşanıp gidiyor.Yaşadıkça
insan ne çok şey öğreniyor.Bir şeyi kaçırıyoruz belki... Ömür geçip gidiyor.
Sahi, sesiyle sarılır mı insan? Uzaklarda olsa da sımsıkı sarar mı uzaklardakini?
Mor MelankoliHasan Karataş · Karina Yayınevi · 2018121 okunma
İnsan kendine yeni bir gerçeklik yanılsaması yaratmalı ve bu amaçla başka kelimeler icat etmeliydi; çünkü elindekiler kansızlaşmıştır ve cançekişme safhalarında artık aktarım mümkün değildir.
Varlık Ergenvarlikergen.com
Türk Edebiyatının gotik türde yazılmış ikinci şiir kitabı: Matem.
Hikâyelerimiz atalarımızın şu sözüyle başlar:
Zaman tanrısı buyurunca insanoğlu hep ölümlü yaratılmış. *
Ölüm, ruhumuzun en derin acılarında gizlenen bir sırdır.
Matem ise biten bir yolculuğun,
tedirgin edici bir mezarlığın ve sessiz bir vedanın
Yazar bu kitabında çeşitli çocukluk anılarından yola çıkarak kendi iç dünyasını anlatmış. Bunu yaparken de ağaçların çocukluğunda bıraktığı etkiyi merkeze almış. Kitap boyunca hem yazarın anıları aracılığıyla çocukluğuna ve babasıyla olan ilişkisine dair bilgi ediniyoruz, hem de insanın doğaya bakış açısının aslında hayata ve hayatı kavrayışına
Kitap şöyle bir paragrafla başlıyor: “Ayemenem’de mayıs, sıcak ve bungun geçer. Gündüzler uzun ve nemlidir. Irmak ufalır, kara kargalar sessiz, toz yeşili ağaçlarda, parlak mangolardan karınlarını doyurur.” Bunu yazmadan, yazarın dilini nasıl ifade edebilirdim bilmiyordum. Dili bu kadar lirik, bu kadar şiirsel ve güzel çok az yazarla
Ya şimdi bakın diyorlar ki bana... :)
"Bu kadar okumak seni gerçek hayattan koparır azıcık dış dünyaya dön ;)"
Ya ben kitap kadınıyım birr
BANA BUNU SÖYLEYEN İNSANLAR SİZ GEÇEK HAYATTIN FARKINDA MISINIZ ? ( kötüleme ve alay etme anlamında söylemiyorum gerçek hayatın berbatlığından a ve sıkıcılığından birde kalitesizliğinden söylüyorum
Right place, right time, right book, right persona.
En çok ilk bölümünü okumaktan zevk aldım. Sanki sonsuzluğa doğru ilerliyormuş gibi akan kelimeler bana büyük bir zevk verdi. Adeta zamanımı durdurdular. Yazarın, özellikle gece uyumadan önce kafamızın içinde oradan oraya savrulan düşünceler gibi bir anlatıma sahip olması ne kadar zevkliydi