Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
180 syf.
9/10 puan verdi
Kurtuluş Savaşı zamanı bir çok kahramanlık yaşanmış ve günümüze kadar dilden dile anlatılarak ebedileştirilmiş.Belki bilmediğimiz nice kahramanlıklar da vardır tabiki.Şimdi sizlere bu kahramanlardan kurtuluşun hayalet gemisi Rüsumat tan bahsetmek istiyorum.Sovyetlerden alınan silah ve mühimmatlar Batum dan yüklenip Anadolu ya cephelere ulaştırılması çalışılıyor.Yunan gemilerinden kaçarak asker ve halkın desteği ile Rüsumat gemisi ile silahlar cephelere ulaştırılıyor. Rüsumat gemisi kah yüzdürülmüş kah batırılmış ama tek amaç kurtuluş mücadelesine katkıda bulunmak.Düşman gemilerinin korktuğu Rüsumat gemisi birçok sefer yapmış ve milli mücadeleye tam destek olmuştur.Kelle koltukta taşınan mühimmatlar esnasında nice kahramanlıklara da rastlanmıştır.Bu vatan kolay kazanılmadı ve birçok örnekten sadece birisi Rüsumat gemisi.Cumhuriyetimizin 100.yılına yaraşır bu harika eseri herkes okumalı. Tarihini bilmeyen bir millet yok olmaya mahkumdur.Kitabı okuyunca Rüsumat gemisine kurtuluşun hayalet gemisi niye söylediğini anlayacaksınız.Kaleminiz daim olsun @mehmetulugturkan bizleri o günlere götürüp ne zorluklarla mücadele edilip bu güzel vatana sahip olduğumuzu hatırlattınız.
Rüsumat
RüsumatMehmet Uluğtürkan · İnkılap Yayınevi · 202345 okunma
150 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Merhaba kitap severler; (Kaydırmalı Post) Sizlere severek okuduğum polisiye öykülerinden derlenen kalemini yeni keşfettiğim, yazarın hünerli,marifetli kitabıyla geldim. Toplamda birbirinden bağımsız farklı hikayelerden bir araya gelen, görevinde yetkili komiserler aynı kişilerdi. Benim ilgimi çeken husus ise öykülerde ki olaylar,yaptıkları
Suçun Rengi
Suçun RengiDerin Gezmiş · Herdem Kitap · 202311 okunma
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Herkese merhaba arkadaşlar. Bugün karşınıza Abdullah Galip Bergusi’den “Yoldaki Mühendis 1” kitabı ile geldim. Abdullah Galip Bergusi,Filistin’in İsrail’e karşı haklı mücadelesinin kilit isimlerinden biri. Bu kitabı da İsrail’in işkence dolu zindanlarından geçtikten sonra otobiyografik bir roman şeklinde yazmıştır. Kitap,Bergusi’nin kızı Tala’nın babasına yazdığı bir mektupla başlıyor. Tala mektubunda babasının kim olduğunu, neden hapishanede olduğunu ve daha bir kaç soru daha soruyor. 10 yıl boyunca tek kişilik hücrede kalan Bergusi, bu sorulara ve daha fazlasına cevap veriyor. Filistin davasına nasıl baş koyduğunu, Filistin’in davasında neden haklı olduğunu, İsrail’in işgalci ve soykırımcı bir devlet olduğunu, dava yoldaşlığı yaptığı arkadaşlarıyla nasıl tanıştığını, Bergusi’nin ne zaman hangi eylemlerde bulunduğunu okuyoruz. Bütün zorbalıklara, engellemelere, maddi imkansızlıklara rağmen kelle koltukta Filistin ve Mescidi Aksa davasını sonuna kadar devam ettiren Bergusi ve dava yoldaşlarının gayretlerinin bütün Müslüman alemine örnek olmasını diliyorum. Son zamanlardaki İsrail zulmünden sonra daha fazla Filistin ve Mescidi Aksa davası üzerine kitap okumaya karar verdiğimde önüme Bergusi’nin bu kitabı çok fazla çıktı. İyi ki okudum dediğim bu kitabı, uykuya dalmış bütün Müslümanları uyanmak için tavsiye ediyorum. Unutmayın İsrail hala çocukları,sivilleri,yaşlıları ve bütün Müslümanları öldürmeye devam ediyor. Herkese bilinçli okumalar..
Yoldaki Mühendis
Yoldaki MühendisAbdullah Galib Bergusi · Ekin Yayınları · 20244,499 okunma
288 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Rosella Postorino - Kurdun Sofrası @salonyayinlari ° "Eskiden ona ait olan şeylerle çevrili olmak, onu yakınımda hissetmeme yetmiyordu." ° Selamlar . Salon Yayınları yine bildiğimiz gibi muhteşem . Son dönemlerde en merak ettiğim kitaplardan birisiydi "Kurdun Sofrası". Yine beklenileni verdi . - Yaşanmışlıkların olduğu bir
Kurdun Sofrası
Kurdun SofrasıRosella Postorino · Salon Yayınları · 2023147 okunma
168 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Yeni bir okura demek isterdim ki; evet, oku ve şaşır!
Üstadın kendi kaleminden eserin tanıtımı. Bu romanı "iktidar alevinin çevresinde dönen pervaneler"i anlatmak için yazdığımı söylemiştim. Bazı insanlar için bu öyle bir tutku ki o alevin kendilerini yakıp kavurması tehlikesine rağmen oradan uzaklaşamıyorlar. Unutmayalım: "Ya devlet başa, ya kuzgun leşe" deyimini yaratan biziz. İktidara yakın çevreler hep kelle koltukta yaşarlar ve çoğunun hikâyesi trajik bir idamla noktalanır. Romandaki padişah hasta bir adam. Çocukluğunda kardeşleri gözünün önünde boğdurulmuş, boynunu ibrişimden son anda kurtarmış ve yıllarca bir kafesin arkasında öldürülmeyi beklemiş bir genç adam. Bir gün bu adamı kafes arkasından çıkarıyor, başına Hz. Ömer'in sarığını giydiriyor ve hükümdar oldun diyorsunuz. O andan itibaren imparatorluğun üç kıtadaki uçsuz bucaksız toprakları üzerinde bulunan her şeyin sahibisiniz. İnsanların canlarının bile. Bu iktidar gücü insanı delirtiyor elbette...
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,3bin okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
Detaylarıyla Osmanlı'nın köklerine ışık tutan bir çalışma.
Kronik markasıyla M.T. Gökbilgin'in kaleminden raflara çıkan ve bir padişahın yaşamını anlatan Sultan II. Murad'ın öncelikle özenli ve kapsamlı bir kitap olarak beni tatmin ettiğini, araştırmalarıma katkı sunduğunu söylemem gerek. Hazırsanız Osmanlı'nın kaderi defalarca baştan yazılan en ilginç padişahlarından birinin yaşamına biraz
Sultan 2. Murad
Sultan 2. MuradM. Tayyib Gökbilgin · Kronik Kitap · 202116 okunma
Reklam
158 syf.
10/10 puan verdi
Yazar, Sosyolog ve aynı zamanda Üniversitede Akademisyen olan Cavit Orhan Tütengilin Cumhuriyet gazetesi ve diğer gazetelerde yayımladığı farklı tarihlerdeki yazılarından oluşan değerli bir kitap. Özellikle cumhuriyet sonrası yıllarda meydana gelen gelişmelere yazılarıyla değerlendirmeler yapan yazardan dönemin atmosferini yazılarından okumak mümkün. 1970 ile 1973 yılları arasında yazdığı yazılarının toplanmasından oluşan eser, Türkiyenin iktisadi ve sosyal kalkınması konusundaki değişimleri destekleyen bir yandan da eleştiren güzel yazılarından oluşmuştur. Özellikle kalkınma konusunda ve eğitim konusundaki hassasiyeti yazılarına yansımıştır. Çözüm odaklı eleştirileri ile de dönemine aydınlatıcı katkıları olan yazar, maalesef 1979 yılında faşistler tarafından katledilmiştir. Siyasi atmosferin namussuz faşistlerin hareketleri ile yükseldiği bir dönemde ve 80 darbesine ön hazırlık olan seri bir cinayet dalgasının bir halkası da maalesef bu aydınımız olmuştur. Ülkenin önünü aydınlatmaya çalışanların avlandığı, köhne ve çürümüş zihniyetin ayyuka çıktığı bir dönemde bütün yazarların kelle koltukta yaşaması gerçekten bu ülke için darbeden daha utanç vericidir.
Memleket Saat Ayarı
Memleket Saat AyarıCavit Orhan Tütengil · Cumhuruyet Kitapları Yayınları · 20108 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İktidara yakın çevreler hep kelle koltukta yaşarlar ve çoğunun hikayesi trajik bir idamla noktalanır. Osmanlı vezirlerinden Adnan Menderes’e kadar. Osmanlı tarihçilerini okuduğumuz zaman, padişaha yakın olmanın, devlet sorumluluğu üstlenmenin korkunç tehlikeli bir iş olduğunu anlıyoruz. Buna rağmen insanlar o tehlikeli makamlara gelebilmek için çırpınıp duruyorlar. Siyasetin öyle bir büyüsü var ki insanın aklını başından alabiliyor. Bu belkide insan denilen canlının topluluk halinde yaşama ve hiyerarşik olarak yükselme içgüdüsüyle açıklanabilir.
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,3bin okunma
264 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kimin eli kimin cebinde...???
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) 14 Mayıs'taki seçimde aday göstermeyerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme kararı aldı. HÜDA-PAR, seçimlere AK Parti listelerinden girecek... HÜDA-PAR parti programından; ●Kürtçe ikinci resmi dil olmalı. ●Anadilde eğitim hakkı tanınmalı. ‘Türk milleti’ tanımı kaldırılmalı. ●Zorunlu askerlik
Hizbullah'ın Kanlı Yolculuğu
Hizbullah'ın Kanlı YolculuğuMehmet Faraç · Günizi Yayıncılık · 20017 okunma
168 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Masalsı, büyüleyici, felsefi,güçlü ve sürükleyici. Tarihi bir tür sahne olarak sunan Osmanlı sarayı ve özellikle harem hayatını gözler önüne serer roman. Taht kavgalarının gölgesinde duyguları ve insan psikolojisini, sonsuz itaat, acıma, merhamet, tiksinti, nefret, korku, intikam duygularını ve iktidar hayallerini müthiş işleyen kusursuz bir dille anlatmış Livaneli. Hadım edilmiş bir haremağasının gözünden bakılarak anlatılmış güç savaşları. Bağlılık, gücün çevresinde pervane olan insanlar. Kelle koltukta yaşamlarının psikolojilerine yansıttıkları ve dönüşümleri. Engereğin gözünü kamaştıran nedir? Şatafat, iktidar, güç, güzellik. Bu romanında ana eksen mutlak ve ölümcül bir zevk kaynağı olan ‘iktidar’. Tarihi bir kurguda geçse de günümüzde halen geçerli kurallar yani. Küçük meseller ve hikayelerle ustaca süslenmiş hikaye ayrıca. Zevkle, keyifle okudum.
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,3bin okunma
Reklam
56 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Hayatımızla ilgili radikal kararlar aldığımızda, merakımıza yenilip yollara düşmeye karar verdiğimizde içten dışa doğru (aileden, komşulara...) genişleyen sosyal çevre baskısına nasıl maruz kalıyor isek küçük kara balıkın da bizden pek bir farkı yokmuş. Nasıl ki zaman zaman koca evrende bir toz tanesi kadar hacmimiz yok, bu işin ucu bucağı var mı ya da nereye uzanıyor diye kafa patlatıyoruz, küçük kara balık düşünmekten öteye geçiyor. Cesur bir hamlede bulunarak tehlikelerle uğraşmak zorunda kalsa da ve hatta kelle koltukta gezse de yolundan dönmüyor. Irmaklardan denizlere sorusunun cevabını peşinden gidiyor. Çocuklar için demeyin, yetişkinlerin de deneyimlemesi gereken bir kitap. Keyifli okumalar...
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202331bin okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Mutlak Güçle Birlikte Gelen Tedirginliğin Doğuşu
Osmanlı İmparatorluğu zamanında padişah öldükten sonra kimin başa geçeceği çok uzun bir süre açık değildi, kurala bağlanmamıştı. Padişahın birden fazla erkek çocuğu varsa birbirleriyle mücadele ederler, en güçlü olan tahta otururdu. Ne var ki Kanuni’nin bile kendi oğlu Şehzade Mustafa’yı öldürttüğü bilindiğine göre padişahlar tahtın başındayken
Belki de Dünyanın Sonundayım
Belki de Dünyanın SonundayımYavuz Ekinci · Everest Yayınları · 2022109 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Albaya Mektup Yok
Gabriel García Márquez'i hep Yüzyıllık Yalnızlık ve Kırmızı Pazartesi isimli kitaplarıyla duydum. Albaya Mektup Yok'u birkaç hafta önce izlediğim bir kitap videosunda gördüm. Okuyan kişi yazarın kalemiyle tanışmak için uygun bir eser deyince hafızama yer etti. Nihayet bu ay okudum. Kitabın konusu: Vatanı için emek vermiş, savaşmış, vefalı bir albayın hizmetinin karşılığını alamamış olmasını anlatılıyor. Onca cefaya katlanmış, kelle koltukta savaşmış olan bu albay verdiği hizmetin karşılığını alacağına inancını asla yitirmemiş. Yaşadığı yere gelen postacılara, sürekli devletten maaş postasının gelip gelmediğini sorup duran bu gariban adam, aynı zamanda geçimini sağlamak için elinde avucunda ne varsa satmış. Son olarak dövüşlerden para getireceğine inandığı bir horoz bir de saat kalmış elinde. Bu insanların geçim sıkıntısı, yaşam koşulları, yoksulluklar ve albayın eşiyle yaşadığı sıkıntılar okurken insanı biraz üzüyor. Hakkını alamamış, buna rağmen hakkını alabileği inancından vazgeçmemiş bir adamın hikâyesi. Hakkını öz güvensizce ve yanlış yoldan araması da ayrı bir konu! Okuduğum ilk Márquez kitabıydı. Oldukça akıcı ve anlaşılır bir dille yazılmıştı. Kurgusu da dikkat çekiciydi ve birilerinin, bir yerlerde yaşadığı gerçekliği anlatıyordu. Eğer henüz okumadıysanız en kısa zamanda okumanızı tavsiye ederim. Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar diliyorum.
Albaya Mektup Yok
Albaya Mektup YokGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,4bin okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Parıldayan her şey altın değildir.
Karakarga Yayınevinin serilerinden olan Alman masallarını okurken karşıma birçok motif çıktı. Bu motiflerden birisi prenseslerin ölmesi ya da hastalanması, bir diğerinde de kurnazlık. Türk masallarında karşımıza "çocuksuzluk"' motifi sıkça çıkarken Almanlar hastalık ve ölüm üzerinden işlemişler. Bir diğer sıkça işlenen "kurnazlık" motifi doğrudan Keloğlan masallarının konusu ile kesişmektedir; kralın bir kızı vardır ve kızı iyileştirecek olan kurnaz karakterdir. Keloğlan gibi bir karakter birçok millette varyantlara uğramıştır ve bunu Alman kültüründe görmek hiç de şaşırtıcı değil. Okurken dikkatimi çeken bir diğer benzerlik kelle koltukta dolaşan ve savaşan kişiler. Bilindiği üzere "Başını Vermeyen Şehit" efsanesi de bu şekilde bir karakterin oluşumunu sağlar; ancak bizim efsanemizde bir savaşçı olarak bunu yaparken Alman sahasında zenginliğini faydalı kullanmayana verilen bir cezadır. İrlanda sahasında ve kültürlerinde önemli bir yere sahip olan büyücü cüce motifi burada da karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak son yorumlama yapılacak olursa Karakarga Yayınevinin bastığı diğer masal kitapları arasında içerik açısından biraz zayıf kalan bir derleme olmuş ancak masallara ilginiz varsa kesinlikle okumanızı öneririm
Alman Masalları
Alman MasallarıKolektif · Karakarga Yayınları · 202163 okunma
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.