Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kemalizm, Türk devrimidir. Tam bağımsızlıktır. Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Halkçılık ve Devrimciliktir. Akıl ve bilim ilkeleri doğrultusunda çağdaşlaşmaktır. Kendi tarihinden beslenmek, kendi diline sahip çıkmaktır. İnsan sevgisi, doğa dostluğu ve barış severliktir. Ulusal kültürle evrensel uygarlığa katkı sunabilmektir.
KEMALİZM KAVRAMI ÜZERİNE
Gündemimizde yükselişte olan bir kavram var "Kemalizm". Peki nedir bu Kemalizm? Mustafa Kemal kendi döneminde "Kemalizm" terimini kullanmamıştır. Bu kavram daha sonra yapılan araştırmalarla beraber oluşmuştur. Hollandalı tarihçi Erik-Jan Zürcher Kemalistleri erken cumhuriyet dönemindeki karar alıcılar olarak tanımlamıştır. Bu
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
Şubat 1933'ün ilk günlerinde Bursa Ulu Cami'de toplanan 100 kadar kişi camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunurlar. Ayaklanma kısa sürede bastırılır. Atatürk olayın hemen ardından Bursa'ya gider. Çekirge yolu üzerinde bulunan bir köşkte akşam yemeği yenildiği sırada bir kişi Atatürk'e ayaklanmayla ilgili olarak şöyle diyecek olur: "Bursa gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıtaya ve adliyeye olan güveninden ötürü...". Atatürk'ün hemen konuşmakta olan kişinin sözünü kestiği ve günümüzde "Bursa Nutku" diye anılan konuşmayı yapmıştır. Bu konuşmayla ilgili olarak Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, "Kemalizm, Laiklik ve Demokrasi" adlı kitabında şu yorumu yorumu yapar: "Tarihte bu sözleri söyleyebilen bir başka devrimci çıkmış mıdır? Başında bulunduğu devletin bile 'zaaf' içinde olabileceğini düşünen, geleceğin siyasal iktidarlardan kuşkulanabilen, ama gençliğe böylesine 'sınırsız' bir güven besleyen, böylesine 'çek' veren, gençliği böylesine 'son çare' olarak gören bir devrimci yoktur! Ve Atatürk, hem gelecek iktidarlar hem de gençlik konusunda yanılmamıştır."
Bursa Nutku
Bursa NutkuMustafa Kemal Atatürk · Örgün Yayınları · 2013151 okunma
Görünürdeki ana temaları laiklik ve Kemalizm olan bu hayalet savaşının yürütücülerinden hiç biri belli ki kazanan taraf olmayacak. Kazanan taraf daha şimdiden çarpışanların dışında kalarak savaşı kızıştıran sistemdir. Çünkü program onun. Türkiye'ye mahsus laik politikaya karşı çıkanlar gasbedilen haklarını geri almaktan önce sistemin işleyişine zarar vermeyecek daha farklı istekler öne sürüyorlar. Kemalizmi ve laikliği savunma gereği duyanlar ise yürürlükteki sistemin daha etkin işlemesi halinde kendilerini güvencede hissedebileceklerini biliyorlar. Çatışan her iki unsur da desteği sistemde arıyor.
Sayfa 83 - İklim Yayınları
Atatürkçülüğün kökenleri
"Atatürkçülük, Cumhuriyet Türkiye'sinde, Osmanlı İmparatorluğu'­undan kalma bazı temel yapısal unsurları değiştirip onların yerine dünya uygarlığına gidişte ilk adım sayılan Batı uygarlığından esin­lenmiş bir topluluğu kurmak amacına yönelen görüştür. Bu dünya görüşünü birkaç odak noktasında toplayarak bir devlet politikası şek­line dönüştüren Mustafa Kemal Atatürk olduğundan, yaklaşıma onun adı verilmiştir. Atatürk, kendi sağlığında, bu ana odak noktalarını cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılap­çılık (devrimcilik) olarak vasıflandırmış, bunları "Kemalizm yolu" ola­rak adlandırmıştır."
Sayfa 156
"kendini bil" üzerine.. derli toplu..
Sokrates'a (M.Ö. 470-399} mâl edilen "kendini bil" sözü daha sonra İslam tasavvufunun temel kurallarından biri olarak karşımıza çıkar. İnsanın erdemli olmasının önemini belirlen Sokrat "...toplumun soylular tarafından değil, bilgili ve erdemli kişilerce önetilmesi gerekliğini savunarak, demokratik düşüncenin evrimine katkıda bulunmuştur.... (Sokrat'a göre) bazı insanlar doğuştan daha akıllı ve yetenekli olabilirler. Ama bilgi ve erdem öğrenilebilen ve öğretilebilen bir şeydir."* Epidauros tapınağının kapısına rahiplerce yazılmış şu cümle bulunmaktadır: "Buhurlarla kokulanmış bu tapınağa giren kimse, arı, duru olmalı, yani erdemli düşünceler beslemelidir." Delphoi tapınağının üzerine de şu bilgece sözler bulunmakıadır. ** "Kendi kendini tanı" ve "ifrattan sakın". En büyük günah, haddini bilmezliktir ve göksel kudretlerin kıskançlığını harekete getirir. En yüce erdem ise, ölçülü olmaktır. Sokrat, öne sürdüğü kurallara yaşam tarzında da uymuş ve felsefesine uygun yaşamış bir ahlakçı olarak bilinmiştir. (* A. Tamer Kışlalı, Kemalizm Laiklik ve Demokrasi, s:202) (** Felicien Challaye, Dinler Tarihi, s:165-166)
Sayfa 77
Reklam
Kemalizm bir ideoloji midir?
Özleri aynı kalmakla birlikte, değişen koşullara koşut olarak yenilenebilen, yenilenmeye açık olan ideolojiler ölmezler. Katılaşan, kalıplaşan ideolojiler ise, günün birinde tarih sayfalarındaki yerlerine gömülürler. ... Kemalizm de, akla ve insancıl değerlere dayalı “çağdaş” bir toplum özlemine yanıt veren, geri kalmışlıktan kurtulma istemcini yansıtan bir ideolojidir.
Sayfa 23 - Kırmızıkedi YayınlarıKitabı okudu
Kemalizm bir ideoloji midir?
Kemalizm, “ilerici” bir ideolojidir. Ne geçmişin bekçiliğidir ne de kalıplaşmış bir inanç sistemi... Değişen koşullar içinde, sürekli ve akılcı bir yenilenmeyi ve o yenilenmenin ilkelerini içerir.
Sayfa 24 - Kırmızıkedi YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.