Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.6
Hayatlarını, umutlarına bağlayan insanlar, o, ulaşılması imkansıza bağlanmış umutlara erişe bilmek için diş ile tırnak ile her yere tırmanan, yerde, gökte, deniz diplerinde arayan yoksul insanların harikulade hazin hikayesi işte bu kitap.
Bazen o umut umulmadık bir anda, umulmadık bir yerde hayatınıza şimşekler çakarak giriverirse, İnsanların çıkarları, menfaatleri açgözlülüğü insanlığın bir adım önüne çıkıp insan olmaktan nasıl çıkıp bambaşka yaratıklar haline geldiklerinin hikayesi bu Kino nun türküsü...
Bu kitabı okuduktan sonra, Kendi kendimizi sorgu sorgulayalım. Aynı cins aynı sınıftan olan hayvanlarda dahi yaşadıkları yerlerin özelliği ile bazı farklılıklar taşıdığı ( Afrika fili ile Asya fili v.s gibi) Ancak insan oğlunun genel yapısı olsa gerek Kazanç, Para hırsı, Mazlumu ezip daha etkin daha güçlü olma daha daha daha çok kazanma ihtirası insanın olduğu her yerde aynı olması ne garip değil mi?
"Buna çok fazla kafa yoruyorsun, değil mi? Sürekli aslında nasıl olması gerektiğini düşünüyorsun." (sf 91/Sky beyciğimiz)
evvveet sevgili okuyucu, ben de sürekli aslında nasıl olması gerektiğini düşünenlerdenim.
Hayatım bu şekilde ilerlememeliydi, bu kaybı yaşamamalıydım, daha çok sarılmalıydım, kötü kitaplarda zaman
Ben o kör kuyuda kaldım
Nerden başlasam bilemedin kitap bitti ama acısı bitmedi yine mükemmel bir kurgu ve her gün yüzümüze çarpan gerçekler .
Olaylar Güldiyarın ağlarken gözünden yaş yerine taş dökülmesiyle başlıyor. Daha sonra başlarda iyi görünen insanların aslında sizde menfaati olduğu için size yardım ettiği gerçeğiyle yüzleşiyorsunuz. Çaresizlik o kadar iyi aktarılmışki o çaresizliği kendi içinizde hissedebiliyorsunuz.
Benim aldığım ders her şeyi tüketmeye alışmışız insanların durumu ne kadar kötü olursa olsun olaylara sadece seyirci kaldığımız mevcut durumu düzeltmek için çabalamayışımız kaldıki bir şeyleri düzeltmeye cesaretimiz var o zamanda engellenişimiz ve aslında durumun o kadarda kötü olmadığına inanmamız.
Hasan Ali TOPTAŞ okuduğumda her seferinde kendimi sorgulamadan kitabı bitiremiyordum yine aynı şekilde kendimi sorguya çektim ben bir şeyleri değiştirmek için ne yapabilirim diye sordum durdum kendime bana bu fırsatı sunduğun için sana minnetarım demek istiyorum. Sen daha çok yaz biz kendimizi daha çok sorgulayalım.
Öncelikle kitabın kesinlikle okunması yönündeyim.Gerçekten güzel ve şaşırtıcı bir roman.Bize şu soruyu sordutturuyor:
"Ben onu çok iyi tanırım dediğin kişiyi gerçektende tanıyor musun?"
İşte bu soruyla alakalı her şey.Evet nasıl olur diyebilirsiniz,çünkü kitapta bir gizem var "Büyük ölçüde kapsamlı bir gizem" tabi aslında bu böyle gözüküyor.Asıl gizemi göremediğinizi burnunuzun dibindekini nasıl kaçırdığınıza hayret ediyorsunuz.Evet doğru olaylar tamda böyle işliyor.Kitapta olaylarla beraber asıl odak noktası olarak tarih de var tabi.Buda ilgimizi bir kat daha artırıyor.Birer birer olaylar büyümeye ve açılmaya başlarken birden hiç beklemediğiniz bir sonla karşılaşıyorsunuz.Genelde yazarın kitapların çoğunda katil veya katiller hiç beklenmeyen ve etki göstermeyen kişiler olur ve genelde de düş kırıklığına yol açar ama şunu söylemek isterim ki bu kitap hepsinden farklı bize kendimizi ne kadar sorgularsak sorgulayalım hiçbir zaman doğruya tam manasıyla ulaşamadığımızı söylüyor.Günlük hayattaki değerlerimizi aile, arkadaşlık,kaybedilenler,yaşantımız,iş,üzüzüntüler,sevinçler,utançlar...Özelliklede dostluklar.Evet kitap üzüyor,ağlatıyor,şaşırtıyor ama şunu da sağlıyor hiçbir zaman unutamayacağınız harikalıkta bir kitap.Hiç bir mazeret gösterilemeyecek kitap.
Şu dünyaya her bakış açısı, her kafa lazım. Öyle ki Nietzsche gibi her şeye karşı çıkmış biri bile ki düşünelim, sorgulayalım, ufkumuz genişlesin, her şeyden öte kendimizi geçtim dengede kalalım toplum olarak, topluluk olarak, bir bütün olarak. Evet incelememi yazarken Nietzsche’i olabildiği kadar yazmakta zorlandığım için az anmak istesem de
Putların Alacakaranlığı ya da Çekiçle Felsefe Yapmanın YollarıFriedrich Nietzsche · Can Yayınları · 20216,2bin okunma
476 syf.
·
Puan vermedi
Erkekliğin Türkiye Halleri;
Bu kitap 3 kadın araştırmacı tarafından yazılmış:
• Güler Okman Fişek
• Hande Eslen Ziya
• Hale Bolak Boratov
Güler Okman Fişek; Klinik Psikoloji alanında Profesör Doktor. 1994 yılında Türkiye'nin ilk akademik psikolojik hizmet merkezi olan Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Araştırma ve Uygulama Merkezini kurdu.
Erkekliğin Türkiye HalleriHale Bolak Boratav · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 201710 okunma
Kudüs hakkında hiç bilgisi olmayan için çok güzel bir kitap olmuş. Bilgisi olanlar içinde tekrardan bir Kudüs şuuru oluşturuyor.
Okuyun derim.
"Önce kavramlarla zihinler işgal edilir, böylece fiziki işgale Zemin hazırlanır. Unutmayalım ki herkes imanın gereğini imanın kuvvetince yapar !"
Sorgulayalım kendimizi. İmanımızı.
Doğru bildiklerimiz yanlış olabilir!
Lâ ilâhe illallah, ne demek? Kapsayıcılığı ne? Uyulması gereken kurallar nedir? Uyulmadığı takdirde hangi sorunlar ortaya çıkmakta? İnsanın yaratılış amacı ve ona ulaşma, onu öğrenmede gösterdiği gayret nedir?
Kesinlikle okunması gereken bir kitap. Zira bizlere öğretilen din ile bize emredilmiş olan din arasında büyük farklılıklar olabilir. Bizler bugün bize indirlen dinin kimler tarafından öğretildiğine dikkat etmeliyiz. Ya bu dini bize din düşmanları anlatıyorsa ve düşmanlıklarını biz farkında olmadan dine ve bizlerin zihnine şekiller verilerek, aslından koparılarak önümüze konuluyorsa?
O gün (kıyamet günü) amelleri boşa gidenlerden olmamak için, bugün gerçekte kime iman edip, amel ediyoruz diye sorgulayalım kendimizi.
Dikkat! Doğru bildiklerimiz yanlış olabilir!
Çocuk tacizcilerini öldüren bir seri katil, kızı organ yetmezliğinden öldüğü halde organ kaçakçılığından servet yapmış bir doktor, kendi çocuklarının organlarını satıp yaşamaya çalışan Suriyeli mülteciler… Hepsini bir romanda harmanlamış Ahmet Ümit.
Konu çocuk taciziyle ilgili olunca önce biraz önyargılı yaklaştım kitaba. Son
Lütfen başımızı kaldıralım artık televizyonlardan, telefonlardan. OKUYALIM!
Okuyorum o halde varım, varım o halde düşünüyorum, düşünüyorum o halde okuyorum...
Neden okumuyoruz neden? Neden sürekli o televizyonlara, telefonlara bakıp duruyoruz? "Görmek için iki göz yetseydi, akıl neye yarardı?" Neden artık düşünmüyoruz, sorgulamıyoruz bir şeyleri? Allah bize her şeyden önce okuyun demiş okuyun, düşünün demiş, anlayın demiş. "Her alim, bir cennet ağacıdır!" (Hz. Muhammed s.a.v) "Alim cennet ağacı ise, ilim yuvasını cennet bahçesine, kitapları da cennet meyvelerine benzetebiliriz." yani bu benzetme varken, birsürü güzel kitap biz okurlarını beklerken, bize cennet ağacı olacakken kitaplar neden okumuyoruz elimizde her imkan varken? Bence artık okuyalım, okutalım; düşünelim, düşündürelim; sorgulayalım artık bir şeyleri. Artık sadece önümüze gelenle yetinmeyip kendimizi değiştirelim: "Unutmayın ki önce insanlar bir yere giderler, sonra insanlığı oraya götürürler."
Bu harika kitabı da okuyalım ve artık bir şeyleri değiştirmeye başlayalım.
