Yakın tarihimizde yaşanan siyasi kavgaları ve zulümleri anlatan muhteşem bir kitap. Tarihini bilmemek veya eksik ve yanlış tarih öğretmek, devekuşunun kafasını kuma gömmesi gibi absürt bir durum olur. Hem gerçek tarihini bilmeyen toplumlar sürekli tekrarlanan haksızlık ve zulümleri yaşamaya mahkûm olurlar.
Hakikat güneşe benzer ve güneş asla balçıkla sıvanmaz. Sorgulamayı, araştırmayı, eleştirmeyi bilmeyen toplumlar ilkel toplumlardır. Adı Cumhuriyet olsa da durum değişmeyecektir. İnsan iç dünyasını değiştirmedikçe dış dünyasındaki mükemmelliği, içi çürük dışı güzel meyveye benzer.
Demokrasi ve Cumhuriyet sadece kanun ve söylemlerden ibaret olmamalı; elinde sopayla koyun sürüsünü güden çoban misali değil, halkıyla içi içe, halkın inanç, değer ve düşüncesine tam anlamıyla riayet edip, halkla beraber, halkın rızasıyla tekamül ve yenilikler yapılmalıdır. Aksi taktirde içi çürük meyve misali sadece kendimizi kandırmış oluruz.
Okuyalım, okutalım, araştıralım, sorgulayalım; hiçbir şeyi körü körüne kabullenmeyelim. Allah'ın biz insanlara lütfettiği akıl, irade ve özgürlüğümüzü doğru kullanıp her iki dünyada da huzurlu ve bahtiyar olalım.
İyi okumalar...