Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Banat'tan gelme bir köylü gencin, ansızın bir tahta üzerinde bir kaç taşı birazcık oraya buraya oynatmakla bütün köyünün odunculuktan ve en yorucu işlerden bir yılda kazandığını bir haftada kazanması durumunda kendini beğenmişlikten başının dönmemesi diye bir şey olabilir mi? Hem ayrıca, bu dünyada bir zamanlar bir Rembrant'ın, bir Beethoven'ın, bir Dante'nin bir Napoleon'un yaşadığı hakkında en ufak bilgisi bulunmayan birinin kendini büyük bir insan sayması son derece kolay değil midir? Bu gencin dünyaya, kapalı beyninde bildiği tek şey, aylardan beri hiç bir satranç oyununu kaybetmemiş olduğu ve dünyamızda satrancın ve paranın dışında daha başka değerlerin de bulunduğunu bilmediğinden, kendine hayranlık duymak için her türlü nedeni var.
''Sorunları ne olursa olsun, herkesi ikna etmeye çalıştığım tek bir şey var: ‘Kendini Sevmek’. Sevgi harika bir tedavidir. Kendimizi sevmek yaşamımızda mucizeler yaratır. Aşırı gurur, küstahça bir kibir ya da kendini beğenme gibi şeylerden bahsetmiyorum; çünkü bunlar sevgi değil, sadece korkudur. Kendini sevmek ise, kendimize saygı duymak, mucizevi bedenimiz ve aklımız için minnettar olmaktır. ''
Reklam
ŞİİR İnsanın duygularidir Duymak isteyip duyamadiklaridir Söylemek isteyip soyleyemedikleridir Bazen güldürür Bazen ağlatır Bazen de kendini okutur insana Şairi çok acılar çekmiştir Ya da çok sevmiştir Derin duygular içindedir hep Her okur anlayamaz her şiiri Hissedemez şairin hissettiklerini Gerçekleri buldurur sana Mısralar üzerinde gezen gözler Aşkı sevdirir sana Okudukça içine işleyen hayaller Doğruyu buldurur İkinci anlam yüklü satırlar Kelimeler anlatir Sessizliği geceyi Karanlığı Herşeyi Kısacası seni ve beni #hidden
Çünkü sinir hastalığı da bulaşıcı bir şey. Hem öyle mikrop almakla değil, bir insanın mutsuzluğunu derinden algılamakla bile geçebilir. O zaman gücün varsa kurtar kendini. Ne ilaç, ne şok. Hastalık ile sağlık arasındaki bağ o denli zayıf ki, bir şizofrenin otuz yıllık solgunluğunu, zayıflığını, iştahsızlığını, çürümüş dişlerini ve zamanı yitirmişliğini yakından duymak, şizofreni kokusunu koklamak bile hasta edebilir insanı.
Kabul etmek lazım, zor şey yaşamak Tüm iniş çıkışlarına rağmen hayatın Bırakmayıp devam etmek Yaptığın her seçimde gün içinde Kirlenmeden ilerlemek Kabul etmek lazım kolay değil yürümek İlk adımın zorluğunu Her gün her gün yenilemek
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
Reklam
- Konuşmayı kabul ettiğin için sağol. - Ne diyeceksin? - Şeyy... biraz yalnız kalabilir miyiz? Arkadaşın izin verirse? - Kusura bakmayın tek başımıza kalmamız caiz değil. O da olsun. - İyi de okulun içindeyiz, tek başımıza değiliz zaten. Bir sürü insan var etrafta. - Olsun yine de kalsın. Ondan bir şey saklamıyorum nasıl olsa... - Peki... şey... Çok güzelsin... - Böyle şeyler söylemeyin lütfen! - Aslında... seni seviyorum ben. - Ne diyorsunuz? Bunları duymak istemiyorum! - Kötü bir şey söylemedim ki. Seviyorum yani... evlenmek niyeti işte! - Böyle olmaz bu işler. Birilerine iletirsiniz oturup öyle konuşulur. Benim de danışacağım insanlar olur. - Kızım sen aptalsın! Sen var ya harbiden salaksın! Seni hayatında karşılaşabileceğin en gerçek ve kutsal eyleme özne yapmaya çalışıyorum ve sen hala farkında değilsin. Neler kaçırıyorsun biliyor musun? - Ne biçim konuşuyorsun? - Evet öyle konuşuyorum. Sen salaksın kızım! Benim aşkıma özne olma şansını kaybettin. Sümsük bir herifle hayatını geçireceksin. Tüketeceksin kendini. Mutfakta sürüneceksin. Sana bir tek gece şiir okumayacak. Bunu sen istedin. Hak ediyorsun kızım, senin gibiler hak ediyor bunu. Biraz cesur ol kızım, ben iyi bir insanım, senin için olabileceklerin en iyisiyim. - ... - Kaybettin! Cidden kaybettin. Acımıyorum sana bunu seni istedin. Git sümsük bir herif bul. Hatta ablaların bulsun sana... - !!! - Aşk diye bir şeyi ölsen de öğrenemeyeceksin bundan sonra. Hadi eyvallah!
Duymak üzere olduğun bir şeye kendini hazırlamak, onu duyduğunda verdiğin tepkiyi değiştirmiyor.
"Yaşamak var olduğunu duymaktır. Kendini var bilmektir yaşamak. Ve insanlar, bildikleri bütün iyilikleri ve kötülükleri, yüreklerinde var olduklarını bir an duymak uğruna işlemezler mi?"
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Lucy, Summer River' de halasının yanında geçirdiği tatilin, onun uzun yıllar bir daha buraya gelmeyecek olmasının başlangıç noktası olduğundan habersizdir... Halası Sara, içsel keşifler ile uğraşan ve herkesin sevdiği bir insandır. Lucy onun ölümü ile, on üç yıl sonra tekrar Summer River'e gelecektir. Artık bir yetişkin olan Lucy adli soy ağacı araştırma departmanında çalışıp, hukuksal çerçeve de yasal mirasçıları araştırmaktadır... Sara, Lucy'e sırlarını bırakıp gitmiştir. Lucy içsel hissettiği endişeleri ve geçmişinin gölgesini tekrar aralamak zorunda kalacağından habersiz geldiği bu kasabada kendini neyin beklediğini bilmemektedir... Lucy,on üç yıl önce onu bir partiden alan Mason ile karşılaşınca gerçekleri onun ağzından duymak istemesine rağmen gelişen olaylardan dolayı Mason'a güvenmek zorunda kalacaktır... Para ve hırs uğruna göze alınanlar, okuyucuyu şaşkına çevirse de keyif ile okunacak bir eser. Yazarın kalemi bana Nora Roberts'ı hatırlattı...
Yol
YolJayne Ann Krentz · Eksik Parça Yayınları · 201671 okunma
Reklam
En sevdigim siirlerden biridir:))) Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar Falları grafiklerde bakılanlar siz de işitin.. Külden martı doğuran odalıklar Ve kahyalar Kara pıhtılarıyla damgalanmış veznelerde dili Şehvetsiz çilingirler, yaltak çerçiler Celepler ki sıvışık, natırlar ki nadan Ey hayat rengini sazendelik sanan Yırtlaz
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.