Kimi zaman insan bir dostuna gösterdiği müsamahayı kendinden esirgeyebiliyor, zayiflik ve hataları için kendine daha sert davranabiliyor. Öte yandan "kendini sev" sloganlariyla insan ölçüsüz bir Benlik Kültü'ne de kayabiliyor. "Kendiyle dost olmak" kavrami kendini sevmenin narsiszme varan girdaplarına düşmeden insanı benliğiyle sağlıklı ve dostane bir ilişkiye çağırıyor. Salt bir mükemmellik algısından uzak, gerçeklerle arası hoş şekilde kendiyle iyi geçinmek ve bu olumlama ile yol almak.. İnsanin sükunetle kendisiyle meşgul olması ve hayatına yön vermesi..
"Benlik başka birinin meselesi değil, benim birlikte yaşamam gereken bir şeydir, günün 24 saati,yılın 365 günü, son nefesime kadar. Başka herkes benim, benimle ilişkisine ara verebilir,ben veremem. Bir sorunum olduğunda "Benim sorunum değil " diyebilir,ben diyemem. İyi de olsa kötü de olsa bana aittir."
" Güzel miyim? Bunun cevabını başkalarından değil, kendimden beklemeliyim. Içimde ve görünümümde her şeyi güzel bulmam gerekmez, olumlayacagim bazi şeyler olsun yeter ki, onlarla diğer yanları telafi ederim. Bir dostun da baştan aşağı olumlanmaya değer olması gerekmez, yine de arkadaşımdır, bu başlı başına güzel bir şeydir. Insanin kendıyle dostlugunda da öyledir."
wilhelmschmid 'in felsefi kavramlarıyla insanın kendisine dair etraflıca düşünmesi, sonunda karmaşada kalmayıp iyi bir his ve bolca anlamla yol alması, felsefenin manevi destek ile ilişkisi hakkında soru işaretleri ve biraz da önyargısı olan benim için güzel bir okuma yolculuğuydu.