Hepimizin bir kişiliği var. Peki gerçekten bir kişilikten mi oluşuruz?
Kitabın konusu çok orijinal, başladığımda belki bu tür bir konu ile ilk kez karşılaşmış olmamdan kaynaklı, büyük bir şaşkınlık yaşadım.
Sandığımız kişi, sanmadığımız kişi, sandıkları kişi... Hepsi bir kişi mi, yoksa her birimiz birçok kişi miyiz? Herkes bizi, bizim
Gözlerimi açtım. Neredeyim? Uyurken yatağımdaydım. Evimde! Şu an yemyeşil bir ormandayım. Bu nasıl olabilir? Anlam veremedim ilk önce. Anlamaya çalıştım. Şaşkınlık... Yerini korku aldı bu sefer. Sakin ol... Sakin kal! Derin derin nefes aldım. Etrafa baktım. Kimse yok. Yalnızım. Nasıl geldim ben buraya? Sorular... Sorular... Yaklaşık on dakika
Birine burnun eğri diyerek onu deliliğe sürükleyebilirsiniz..
Evet. Yanlış okumadınız. Vitangeo Moscarda'nın hikayesi aynen bu şekilde başlıyor. Karısının laf arasında, gülerek söylediği birkaç cümle onun hayatını alt üst ediyor. Kulağa çok basit belki de komik gibi gelen o sözler onu fazlasıyla etkiliyor. Kendine, hayatına ve tüm insanlara bakış