Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Yalnız mısın?” “Evet.” “Kimse yok mu?” “Kimse. İnsanlara tahammülüm yok, biliyorsun.”
Olsun Bizim kalbimiz temiz :)
İnsanın insan eden paradır. Paran yok mu? Senden rezil senden adi kimse yok.
Reklam
Anladık kardeşim onun da en kralını yaşadık.
-Meslekte müptedi olduğunuz görülüyor. Nezarette tanıdığınız kimse yok mu? dedi. -Hayır. Belki bir tanıdık vardır ama bilemiyorum, dedim, fakat buna ne lüzum var? Söylediği kelimelere göre alim bir hocahanım olduğu anlaşılan mavi gözlü kadın gülümsedi: -Bunu daha sonra anlarsınız, kızım, dedi.
Annesini kaybeden acılı evladın annesine şiiri...
Hayatın tadı yok, günler karanlık, Sensizlik çileye döndü be anne... Gözlerine dalıp kalsam bir anlık, Sesini duymadan olmuyor anne... Yüreğime düşen, kor mu ateş mi, Ömür çilelerle süren savaş mı? Sana yakın sevgi, eş mi, kardeş mi? Bu sırrı duygular çözmüyor anne... Gönüller aynası, şefkat denizi, Hayattan göçse de silinmez izi, Gör, neye döndürdü yokluğun bizi, Kimse senin gibi sevmiyor anne...
BERALDE- bir insanı iyi etmeye kalkışmış bir insan kadar gülünç bir yaratık olamaz. ARGAN - Bir insanın başka bir insanı iyi edemeyeceği yargısına nasıl varıyorsun, kardeşim? BERALDE - Ben şöyle düşünüyorum ağabey: insan makinesini oluşturan öğelerin niteliği bugüne dek anlaşılamamış, doğanın bir gizi olarak kalmıştır; insan bilgisi henüz bu
Mobbing Bank Diyor ki;
Peygamber sevgileri bir hırka bir hurmadan ibaret! Neden? Seni açlığa başka türlü nasıl ikna edebilirlerdi? Sorun sende, sende! Bir hırka bir hurma peygamberi mi o peygamber? Soruyurum! Başka bir niteliği yok mu? Varsa neden kimse bilmiyor! Önder Karaçay
Reklam
Varoluş sancıları herkeste varolmuş
XIX İLKGENÇLİK İlkgençlik yıllarımda sürekli düşünmekten, hayal etmekten hoşlandığım şeylerin neler olduğunu söylesem, sanırım kimse inanmaz bana. Çünkü bunlar ne yaşıma ne de toplumsal durumuma uygun şeylerdi. Ama kanımca insanın toplumsal konumuyla ahlaki konumu arasındaki birbirini tutmazlık, gerçekliğin en şaşmaz belirtisidir. Kendi içime
Nedir insanlığın aradığı? Nihai nokta nedir? Para, sağlık, sevmek, sevilmek... Bütün bunları istemesinin tek bir sebebi yok mu? Aslında mutluluğa ve huzura erişmeye çalışmıyor mu? Peki mutluluk bir şeylere sahip olmakla mı gelir, yoksa sahip olacak hiçbir şey istememekle mi? Belki de doğduğumuz günden itibaren bize bu öğretilmelidir. Bir şeylere sahip olma isteğinden arınmak. Bu keşke o kadar kolay olsa.
Sayfa 7
Türk Efsaneleri
Türk Efsaneleri Kim demiş Türkler denizci bir ulus değil diye! İnsanlığın ikinci atası Nuh Türk olup insanlığı gemisi ile Anadolu'da kurtardı. Son Türk efsanesini canlı ölüler ibreti ile mahşer tufanı efsanesi olarak yaşıyoruz. Yaşananlar yaşandı, yaşanacaklar yaşanacak. Yaşadıklarınıza bir anlam veremiyorsanız, ilmi bir mana ile
Ahmet Yasin’in tablosuna takıldı gözleri, yüzlerce kez okuduğu o yazıyı ayakta yeniden okumaya başladı… Allah’ım…! Ümmetin suskunluğunu sana şikayet ediyorum. Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah… Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim…! Ben ki saçları ağarmış ömrünün son demlerinde, türlü
Reklam
sevmedim, sevemedim. “Kalbin mi taşlaştı?” diye soracak olursanız, sanırım evet... Kalbim kimseyi sevemeyecek kadar yorgun, duygularım bir daha kimseye yanaşmayacak kadar uzak bana. Çalıştım, inanın sevmeye, ait olmaya, sahiplenmeye ve kabullenmeye çalıştım. Olmadı. “Hep mi suç onlarda, senin hiç suçun, hatan yok mu?” diyecek de olursanız, elbette var. Ben mükemmel değilim. Tabii ki hatalarım, kusurlarım, törpülenmesi gereken yanlarım var. Mükemmele inanmam. Bu yüzden kendimi mükemmel arayışında da yormam. Benim tek suçum değer vermek, sahiplenmek ve hep çabalayan taraf olmak. Kimse de bunu istemediği için hep kaybeden ve yalnız kalan taraf ben oluyorum. Uzun süredir ne hayatıma birini almaya ne kimseyi sevmeye çalışıyorum. Bırakın hayatıma birini almayı, kendimi bir başkasına dökecek, anlatacak ve kanıtlayacak dermanı bile kendimde göremiyorum. Sanırım şu sıralar bitiği oynuyorum. Ama bitik olmak güzelmiş. Kafan rahat ya. Ne karışanın var ne edenin. Kıskanmıyorsun, kıskanılmıyorsun. Bu evreye gelene kadar neler çektim, neler yaşadım bilemezsiniz.
Sayfa 5 - MiraçKitabı okudu
“Yalnız mısın?” “Evet.” “Kimse yok mu?” “Kimse. İnsanlara tahammülüm yok, biliyorsun.”
Sen bal mısın
“İleride ne olur bilmiyorum, düşünmüyorum da. Ama eğer ileride biri olacaksa bu içimde Sabi varken olmaz. Kalbimde başka biri varken onu unutmak için kimsenin kalbiyle oynayamam. Böyle bir hakkım yok, kimsenin yok. Bu karşımdakine haksızlık olur bir kere. Hani şöyle bir söz dolaşıyor ya, yanındakiyle yaşar kalbidekiyle ölürsün diye. Küfür etmek istemiyorum ama bu şerefsizlikten başka bir şey değil, İzgi. Kalbindeki kimse yanındaki de o olmalı. Ha, olmuyor mu? O zaman o kalbindekini silmeden kimseyi yanına almayacaksın."
Sayfa 378 - GökdenizKitabı okudu
Ben ne okudum böyle?
Kimse seks hakkında, kendi bedenleri ya da öteki cinsin bedeni hakkında her şeyi bilerek doğmaz. Benden büyük bir kuzenim var, Leonard, o da doktordur ve bir gün bana tıp fakültesinde anatomi sınıfındaki bir kadınla ilgili bir hikâye anlatmıştı. Leonard ve bu hanım arkadaşı erkek cinsel organı üzerinde çalışıyorlarmış, kadın organı kestikçe kesiyor, gittikçe daha küçük parçalara ayırıyormuş. Sonunda Leonard dayanamayıp "Ne peşindesin sen?" diye sormuş. Hanım arkadaşı "Kemiği arıyorum" demiş. Tabii Leonardo gülmekten yerlere yıkılmış. O bunu anlatırken ben de içimden "Kemik yok mu gerçekten" diye düşünmeden edemedim.
Sayfa 90 - Chiviyazıları YayıneviKitabı okudu
"Kim sever havalimanlarını, garları, hele ki terminalleri; kavuşturmuyorsa sevdikleriyle gideni yada döneni?.. İstemem şimdi; kimse yolcu etmesin, el sallamasın kimse arkamdan. Az sonra dönecekmişim gibi çıkmalıyım o kapıdan. Ayrılığın güzeli var mı? Severken ayrılmanın yarası hep kanamaz mı?.. Teselli yok biliyorum, çok severken ve hatta birlikteyken bitip gidenlerin acısına. Ayrılık değil çünkü kalbe düğüm atan. Ayrılığa bile bir ağrı kesici buluyor da insan, ayrılmadan kopmaya, uzun uykulara sebep bir şifa gerekiyor. Uyurken unutmaya yarayacak. Her gidiş bitirir mi bir şeyleri? Her giden götürür mü en güzel şeyleri? Yok mudur dönenlerin, bulut yükü özlemle döndükleri?"
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.