Ön yargı ile elime aldım kitabı. Çok satanlara girmesiyle merakıma yenik düştüm.Klişeleşmiş bir aşk romanı bekliyordum. Jack LONDON’ un ardından böyle bir kitabı okumak beni tatmin etmeyecek diye düşündüm. Evet Klişeleşmiş, mantığa uymayan çok fazla detay vardı ama yine de beni içine çekti . Her sayfada gözyaşım aktı. Sanırım biz Y kuşağı zoru, kavuşamamayı, arabeski seviyoruz.Dramdan besleniyoruz. Şimdiki kuşak saplantılı aşk olarak görse de bizim dönem bu aşka kara sevda derKitabın özeti: Ahmet kaya, türkü, kaçak çay, ,beklemek daha çok beklemek
Kitap konusunda eleştireceğim birkaç ırkçı söylem gördüm. “Mümkün olsaydı keşke seçebilmek doğduğum toprakları…” ne yani Diyarbakırlı olmayı seçmez miydin? Sürekli kitapta Kürt Kürt deyip ötekileştirmesi, sonra Diyarbakır köylerinde bekar kadınlara yan gözle bakılması vb vb.