Meme şeklinde on bin tane balon saldık havaya. İnsan ırkına aşk mesajı yaymak için bütün göğü, meme şeklinde balonlarla kapladık. Ayrıca iki tane devasa balon da saldık, balonların üzerinde kırmızı kumaştan iki tane afiş sarkıyordu, afişlerin üzerindeki yazılar altın sarısıyla yazıldı, her bir harf, değirmentaşı büyüklüğündeydi. Üzerinde "BİR KADININ MEMESİNE DOKUNMAK ONUN RUHUNU ELE GEÇİRMEKTİR" yazan afiş havada nazlı nazlı süzülüyordu, "BİR KADINI ELE GEÇİRMEK DÜNYAYI FETHETMEKTİR" de hemen onun ardından geliyordu. Mantıkta buna kıyas deniyordu ve bundan şöyle bir sonuç çıkarılıyordu: "BİR KADININ MEMESİNE DOKUNMAK DÜNYAYI FETHETMEKTİR'.
Kıpkızıl, kan kırmızı bayraklarımızın alevinden
Sarı korsan bir balon gibi soldu güneş.
Ciğerlerimizde şişen türküler ateş!
Kol kola
Düştük yola
Yedikule’den amele evleri Sirkeci’ye dayandı,
Karagümrük kırmızıya boyandı.
Kasımpaşa tersaneyi yüklendi sırtına,
Geçtik köprüden
Geliyoruz:
Yol ver bize Cadde-i Kebir!
Kaldırımları söken
Büyük yeşil bir odada bir telefon, kırmızı bir balon ve aydedenin üzerinden zıplayan bir ineğin resmi varmış... İyi geceler aydede, iyi geceler kırmızı balon, iyi geceler yıldızlar, size de iyi geceler yeryüzündeki tüm sesler.
Her yandan insanlar gülerek koşturup geldi, karanlığın içinden sevgililer çıktı arabacılar kamçılarını şaklatarak birbirlerine ağaçların üzerinden evlere ve damlara doğru özgürce süzülen balonlara gösterdiler. Herkes neşeliydi ve benim küçük çılgınlığının keyfini sürüyorlardı.
Konuşma, birinin boğazlandığı izlenimi uyandıran hıçkırıklarla bölündü ve lavabo deliğinde birdenbire, parlak kırmızı bir balon belirip patladı. Lavabonun her tarafı kan içinde kaldı.