Tam bu noktada bir gerçeğin altını çizelim. Yeryüzünde milyarlarla ifade edilen sayıda insan olsa da doğa hepimizin ihtiyacını karşılamak için mükemmel zengin bir kaynak ama artık bu yükü kaldıramıyor. Neden biliyor musunuz? Tıpkı o güzel sözün özetlediği gibi. "Doğa insanın ihtiyaçlarını karşılar, açgözlülüğünü değil". Bazı insanlar zaman içinde o kadar büyüdüler ki sizin sadece temel ihtiyaçlarla yetinmeniz artık onların doymasına yetmiyor. O nedenle daha da çok tüketmenizi istiyorlar. Peki bunu nasıl başaracaklar? Çok basit. Sizi gerçekte ihtiyacınız olmayan bir sürü ürüne ve etkene maruz bırakarak. Bunu da tümüyle beyninizdeki ödül merkezini hackleyerek yapıyorlar ve sonuç ortada. Kronik tatminsizlik. Sürekli başkalarına imrenen, herkesi kıskanan ve elindekilerin kıymetini bilmeyen bir canlıya dönüşüyorsunuz. Üstelik etrafınızda ihtiyacınız olmayan tonlarca şeye sahipsiniz. İşte bu kısır döngü beyninizdeki karadeliği o kadar büyük bir hale getiriyor ki bu delik siz de dahil olmak üzere önüne gelen her şeyi yutuyor.
Sayfa 13·Kitabı okuyor
Bireyselleşememek ve sonuçları
Etrafımdaki ailelere bakıyorum; nerede kuşak çatışması varsa, nerede aile içi nefret varsa hepsi aile üyelerininin bireyselleşememesinden kaynaklanıyor. Çoğu insan fakirlik yüzünden olduğunu savunuyor, o ikincil bir sebep olabilir ama görgü, kişilik sahibi olup zengin olmayan nice aile tanıyorum; demek ki o sav doğru değil. Kişiler kendini yetiştiremedikçe stabil ve kısır döngü içerisinde bir hayat sürdürmeye mahkum oluyorlar. Ülkemizdeki psikolojik sorunların ana kaynağı budur: Aile üyelerinin kendini yetiştirememesi/ yetiştirecek olanakları bulamaması.
Reklam
270 syf.
·
Puan vermedi
"Bir yerde yaşanan siyasi, ekonomik ve ekolojik kriz tüm bölgeyi etkileyen bir dalgaya dönüşür." "Dönemin ticaret ağları aşırı derecede birbirine bağlı bu nedenle zincirleme çöküş kaçınılmaz." İnsanoğlu her ne kadar ilerleyen zamana bağlı olarak medenileştiğini ve geliştiğini düşünse de; hala aynı kısır döngü üzerinde debelenip durmaktadır. Kısır döngü dediğimiz bu durum ise (halk tabiri) ile karın tokluğudur. Geçmişte insanlar hayatta kalabilmek için mücadele ederken bugün ise ham madde, pazar, enerji, iş gücü gibi olgular için mücadele etmektedir. İşin belki de en can alıcı tarafı ise bu mücadele hırsının ve doyumsuzluğun elbet bir gün bizleri yok edeceği olduğudur. Kısaca evren aynı evren, insan aynı insan, çark aynı çark tek değişen şey zaman denilen kavram maalesef...
M.Ö. 1177 Medeniyetin Çöktüğü Yıl
M.Ö. 1177 Medeniyetin Çöktüğü YılEric H. Cline · Bilge Kültür Sanat Yayınları · 2018166 okunma
Kendini suçlamak, sorumluluk almakla aynı şey değildir. Özellikle spiritüel arayış içindeki insanların düştüğü tuzaklardan biri budur. Kendi deneyimlerinin sorumlusunun kendileri olduklarını öğrendiklerinde, bu kez başkalarını suçlamak yerine kendilerini suçlamaya başlarlar. Sonuç: yine kendini reddetme. Bu da ruhsal gelişimi engeller ve yine aynı kısır döngü içine sokar.
Sayfa 183·Kitabı okuyor
Bazen defalarca benzer durumları yaşayıp durduğumuz bir kısır döngü içinde buluruz kendimizi. Çünkü biz gerekli dersleri alana kadar bu süreç devam eder durur. Bu nedenle çok fazla ısrarcı olmamak gerekiyor hayatta. Bir şey olmuyorsa 'vardır bir hayır mutlaka' deyip durumu kabullenip yola devam edilmeli...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.