Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım. Bana acımayın. Ben kötüyüm; sizlere karşı kötü duygular besledim içimden. Beceriksizliğimden uygulayamadım kötü düşüncelerimi. Sizleri kıskandım, küçük gördüm, bayağı buldum: bana yapılmasını istemediğim kötülükleri sizlere yapmak istedim. Fırsat bulunca da yaptım. Dün gece rüyamda biri beni öldürdü. İçimin boşaldığını hissettim. Ben de ne işkenceler düşünmüşümdür bana kötülük edenler için. Beni de öldürmelerini istiyorum artık. Çünkü, artık olduğum gibi kalmaya dayanamıyorum. Yalnız, beni öldürürseniz kötülüklerim gene gizli kalacak. Onları bir sır gibi mezara götüreceğim: gene aldatacağım sizleri. Gelin, hep birlikte, önce yaşarken öldürelim beni. Aklıma geldiği zaman bile ürperdiğim yaşantılarımı ortaya koyalım: didik didik edelim. Ondan sonra ölümün bir anlamı olur benim için. Sizin de işinize yarar: benim gibilerden sakınırsınız bundan sonra.
Sayfa 594 - İletişim YayıneviKitabı okudu
Ben kötüyüm; sizlere karşı kötü duygular besledim içimden. Beceriksizliğimden uygulayamadım kötü düşüncelerimi. Sizleri kıskandım, küçük gördüm, bayağı buldum: bana yapılmasını istemediğim kötülükleri sizlere yapmak istedim. Fırsat bulunca da yaptım. Dün gece rüyamda biri beni öldürdü. İçimin boşaldığını hissettim. Ben de ne işkenceler düşünmüşümdür bana kötülük edenler için.
Sayfa 595Kitabı okudu
Reklam
bir bilseniz Efendim için için ateşe verdim içimdeki beni ah beni hangi vadiler istedi de gitmedim kıskandım da ne oldu hayattan kendimi. İbrahim Tenekeci
Bir bilseniz Efendim için için ateşe verdim içimdeki beni ah beni hangi vadiler istedi de gitmedim kıskandım da ne oldu hayattan kendimi. ah Efendim, sorar durur can; nasıl bir sondur bu, kaçtıkça yakınlaşan kaçtıkça yakınlaşan… derdimi anlattım Efendim derdimi anlattım, sözü yormadan. oturup dua ettim, yalvardım; Akıl, git başımdan.
Dini bütün Müslümanım, demiştim. Öyleyim. Fakat Hristiyanlarda bir tek şeyi kıskandım: Kadına verilen itibar ve kıymeti. Hristiyanlık, Allah'ını bile insanlara bir kadının kucağında arz etti ve hala öyle gösterir.
Sayfa 61 - Pozitif Yayınları, 2012Kitabı okudu
Edison’u, Bedrettin’i, Spartaküs’ü kıskandığım gibi kıskandım. Yüzde yüz yaşamak dediğim bu, canım... Tabii kıskandığım onların ne eserleri ne de kendileri! Klâsik deyimle ruhlarını kıskanıyorum. Yaşamaya haysiyetli bir anlam kazandıran çabalarını...
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Geçmişe Gizemli Yolculuk fantastik bir kitap ancak okurken resmen elim ayağım dolandı diyebilirim. Özellikle Buğra'nın yerinde olmak ya da Neslihan gibi Hz Musa zamanında olmak isterdim. Fantastik olduğunu biliyorum ama resmen onları kıskandım. Hikayeler ve geçişler çok güzel anlatılmış. Tarihe hafif dokunuşlar yapmış ancak öyle bir merak ediyor öyle tarih sayfalarını karıştırasınız geliyor ki anlatamam. Resmen tarihi sevdirdi diyebilirim. Hemen kitapta anlatılan olayları incelemeye başladım bile. Özellikle elinden telefonu düşürmeyen genç kuşağın okuması gereken bu kitabı yazan yazarımız Candaş Soysal'a teşekkür ederim. Tarihi sevdiği ve araştırdığı gözle görülebiliyor. Başarılarının devamını dilerim tarihin aşığı yazarımızın.
Geçmişe Gizemli Yolculuk
Geçmişe Gizemli YolculukCandaş Soysal · Elephant Yayınları · 03 okunma
120 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İnsanların giydikleri iki giysi vardır, ruhlarına giydirdikleri ve bedenlerine giydikleri, bu iki giysi arasında hangisini giyeceğine karar veremeyen kişiler Gogol'un memuru gibi arafta kalır ve sonra da delirir Olmasını istediği düzen ile içinde bulunduğu düzen arasında sıkışan bir ruh, istemeden her gün giymesi gereken bir elbise, dayatmayı ve baskıyı giysiler üzerinden veriyor. Sitem ettiği düzeni o kadar net anlatıyor ki yaptığı ironilerle, bu yüzden kitapları bu kadar etkileyici olabiliyor. Para kimde ise güç de ondadır; saygıyı, şerefi, haysiyeti, sevgiyi hak edenler sadece beden kıyafetine önem veren insanlardır. Çünkü; onların ruhları çıplaktır ve değer yargıları yoktur. Ruhun çıplaksa sana aşk da yakışır, hayat da yakışır.. Ama ruhun çıplak değilse zaten kabul görülmüyorsun demektir, zira üstündeki kıyafetler (taşıdığın değerler) onlar tarafından kabul edilebilir şeyler değildir. Sanırım delilere zaafım var benim. Don kişot'tan sonra en sevdiğim deli karakteri İvoniç oldu ve kitabı okuduktan sonra, delileri bir kez daha kıskandım, düşünsenize canınız isteyince istediğiniz kişi olabiliyorsunuz, ister bir şövalye, ister bir kral ve kimse size inanmazsa bile ne çıkar, siz kendinize inanıyorsunuz ya
Bir Delinin Hatıra Defteri (Palto ve Burun Öyküleriyle)
Bir Delinin Hatıra Defteri (Palto ve Burun Öyküleriyle)Nikolay Gogol · İndigo Kitap · 202155,4bin okunma
Elli yaşımızı geçtikten sonra kendimizi hain ve karaktersiz buluruz, diye düşündüm, bu duruma ne kadar dayanabileceğimizdir sorun. Birçoğu elli ikisinde ama çoğunlukla elli birinde. Ellbirlerindeyken kendilerini öldürmeleri ya da ellibirlerindeyken doğal ölüm dedikleri ölümle ölmeleri fark etmez, Glenn gibi ölmeleri ya da Wertheimer gibi ölmeleri aynı şeydir. Nedeni, elli yaşındaki birinin elli yaşını geçince duyduğu sınırı aşma utancıdır çoğunlukla. Aslında elli yıl kesinlikle yeterlidir, diye düşündüm. Elliyi geçip yaşamaya, varlığımızı sürdürmeye devam ederek kendimizi bayağılaştırırız. Sınırı aşan korkaklarızdır, diye düşündüm, elliyi geçince kendini iki kez acınacak duruma düşürenler oluruz. Şimdiden o utanmazım, diye düşündüm. Ölüleri kıskandım. Bir an için onlardan, düşünceliliklerinden ötürü nefret ettim.
Sayfa 26
"Yalnız, seni kıskandım ben." "Hoşuma gitti bu... kıskanç olmasaydın sevdalı da olamazdın..."
Reklam
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Koşmasaydım yazamazdim
Kitabı geçen yaz döneminde okumuştum. Yaz mevsimi bana hep yürüyüş ve spor yapma imkanının fazla olduğu bir dönem olması açısından çok keyiflidir. Hava sıcak ta olsa yürümek, bazen zahmetli gibi gelir ama neden yürüdüğümu neden sürekli harekete ihtiyacım olduğunu düşününce bu zahmet gözümde azalır. Kitabı okurken, yazarın neden sürekli spor yaptığını, kendine sağladığı faydaları o kadar güzel tanımlamış olmasına bayıldım. Sanki ben yazmalıydım bunları diye de kıskandım. Ne güzel kitap keşke benim olsa dedim
Koşmasaydım Yazamazdım
Koşmasaydım YazamazdımHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20182,816 okunma
111 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabın ana karakteri Meursault'un hayata karşı kayıtsızlığı zaman zaman "yok artık" dememe ve sinirden gülmeme sebep olduysa da yine de bu kayıtsızlığı bir miktar kıskandım diyebilirim. Hatta bir ara farkında olmadan "Adam kayıtsızlığın kitabını yazdı." bile dedim. Hayatı bize zindan edebilecek hadiselerin Meursault için herhangi bir şey ifade etmemesi "Böyle insanlar gerçekte var mıdır acaba?" diye sorgulamanıza sebep olacak.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,4bin okunma
Nefret dolu bakışlarla mutluluğunu izledim, kıskandım deli gibi çoğu zaman ölmeni istedim. Nasıl böyle umursamaz bir şeytana dönüştün, öylece sevdiğim kadının gidişini izledim.
dolunaydan kıskandım tenini, kumdan, güneşten yalınımından kıskandığım da doğrudur sesinin
Sayfa 9 - üKitabı okudu
Bana doğru geliyordu. O olduğunu anladım, yere sert basıyordu. Attığı adımda siyah kumaş pantolon paçasının bacağını sarıp bırakışını bile kıskandım. Ağlamak istedim bir an. Ben bu adamın değil ayaklarını savrulan paçalarını bile deli divane gibi seviyordum.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.