Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BRUTUS Girişimimizi fazla kanlı görebilirler Caius Cassius başla birlikte kolu bacağı da kesersek eğer. Antony, Caesar'ın kolu bacağıdır ancak. Kurban kesenler olalım, kasap olmayalım Caius. Biz Caesar'ın düşüncesine karşı ayaklandık. İnsan düşüncesindeyse kan yoktur. Ah ne olurdu, Caesar'ın canına kıymadan düşüncesine kıyabilseydik. Ama ne yazık ki kan dökülmesi gerek Caesar'dan. Öyleyse dostlarım, cesaretle öldürelim, öfkeyle değil. Tanrılara kurban keser gibi öldürelim onu, tazılara atılacak et doğrar gibi değil. Yürekleriniz de sinsi bir efendinin yüreği gibi olsun. Kölesini adam öldürmeye kışkırtan, daha sonra bunu yaptığı için onu azarlayan cinsten. Böylece girişimimiz halkın gözünde kıskançlık değil, zorunluluk olarak görülür. Cinayet işlemiş gibi değil, pisliklerden arındırmışız gibi görülürüz. Antonius'a gelince, düşünmeyin onu. Caesar'ın kolu ne yapabilir artık başı yok olunca Caesar'ın.
Sayfa 56 - parola yayınlarıKitabı okudu
KIŞKIRTAN SANAT
... zayıf sanatçıların düzenli olarak izleyici toplayabilmek için skandal meraklısı medyayla el ele vermesi de artık ucuz bir numara haline geldi. Reçete çok basit: Bir iki cinsel ve dinsel tabuya dokun, şiddet uyarıcısını sonuna kadar aç, içine biraz da Nazi estetiği kat, ardından büyük bir şevkle tonlarca basın açıklaması yap.Sanatla esasında uzaktan yakından alakası olmayan biri mutlaka çıkıp avazı çıktığı kadar feryat edecektir. O zaman tekrar atağa geç ve "Vayy, sansür!" ya da "Sanatın özgürlüğü tehlikede!" diye bağır...
Sayfa 23 - ayrıntıKitabı okudu
Reklam
Sabahattin Ali, öğretmen okulunu bitirerek Yozgat’ta öğretmenlik yapmış sonra, yabancı dil öğretmeni olarak yetiştirilmek üzere düzenlenen sınavı kazanarak Almanya’ya gitmiştir. Orada 4 yıl kalan Sabahattin Ali Almancayı öğrendiği gibi, yoğun edebiyat okumaları yapmış, şiirler yazmış ve bilinçli bir aydın olarak yurda dönmüştür. (Sabahattin Ali,
"sanat ve sanattan başka hiçbir şey! o, hayatı mümkün kılan, hayat hesabına ayartan, hayatı kışkırtan şeydir. Hayata 'hayır' diyen istemenin her türlüsüne karşı tek üstün karşıgüç olarak; Hristiyan, buddhist, nihilist olana özellikle karşı olan şey olarak sanat. Bilen insanın -var olmanın korkunç ve problematik karakterini yalnız görmekle kalmayan, onu yaşayan, yaşamak isteyen trajik bir şekilde savaşçı insanın, kahramanın- kurtuluşu olarak sanat. Acı çekenin kurtuluşu olarak -acının istendiği, değiştirildiği, tanrılaştırdığı durumlara, acı çekmenin bir çeşit sevinç olduğu durumlara yol olarak- sanat."
Sayfa 123 - 2016Kitabı okudu
Yine bu erken deneyimler Schopenhauer’ın felsefi metodunun arkasındaki detayı ortaya çıkarmaya yardım eder. Başlangıçtaki duygusal tepkiler bir problemin varlığına işaret eder. Bunun ardından gelen deneyimlerse, başta bu duyguyu meydana getiren şeyi yok etme araçlarının sonradan teşhisiyle devam eden bir açıklamanın doğmasına yol açar. Bütün bunları mümkün kılan hakikattir. İster doğada, ister büyük sanat eserlerinde olsun, güzel ve görkemli olan şeylere karşı verdiği tepkiler haricinde, başlangıçta Schopenhauer’ı felsefi olarak kışkırtan şeylerin tonu olumsuzdur. Felsefe ile uğraşmak için duyduğu, şaşkınlık tarafından yönlendirilen dürtünün kendisine verdiği değer bile, acının ve ölümün her zaman her yerde olduğu ve felsefi arzunun tatmin edilmesinin ancak hakikatle, yani “varoluşun daima endişe veren bilmecesine” bir açıklama ve çözümle mümkün olduğu teşhisi üzerinde temellenir. En sonunda hakikatın kendisine teselliyi getirdiğini öğrenecektir.
Sanat
"O hayatı mümkün kılan, hayat hesabına ayartan, hayatı kışkırtan şeydir."
Sayfa 123 - Nietzsche
Reklam
Van Gogh’un akıl sağlığından söz edilebilir, o ki, hayatı boyunca sadece bir elini pişirmiş ve bundan başka da bir kez sol kulağını kesmekten öteye gitmemiştir,her gün, yeşil salçada pişirilmiş vajina ya da ana rahminden çıktığında toplanmış kırbaçlanıp azdırılan yeni doğmuş bebek organı yenilen bir dünyada. Ve bu bir imge değildir ama bütün
Oynamak, bir kitap okumak, bir sanat eserine bakmak-bu tür istekler hiç bir zaman kendiliğinden doğmaz anlatıcıda:imgelemin çalışmsını başlatan ve arzuyu kışkırtan, oyuncuların yüzlerinde gördüğü zevk, tanık olduğu bir konuşma, okuduğu bir metindir hep.
294 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
TANRILAR MI KADINDI KADINLAR MI TANRIYDI
Yazarımız Merlin Stone heykel sanatçısı ve sanat tarihi eğitmeni olarak yıllarca çalıştığı süre sonunda mesleği, dinler tarihi ve arkelojiye merak salmasında etkili olmuş ve bu sayede konu üzerinde uzun araştırmalar yaparak, pek çok inanışı yerinde, kendi sözlü ve yazılı kaynakları ile incelemeye karar vermiştir. Stone'un çocukluğundan yetişkinlik
Tanrılar Kadınken
Tanrılar KadınkenMerlin Stone · Payel Yayınları · 200087 okunma
"Uyanık düşüncedir onu kışkırtan, ama bu edimde kendinden vazgeçer. Betimlenen şeye geçerli olmadığını bildiği, daha derin bir anlam eklemek gibi bir eğilime boyun eğmeyecektir. Sanat yapıtı zekânın bir dramını kişileştirir, ama bunun kanıtını ancak dolaylı olarak sunar."
Sayfa 101 - Adam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Fettan
"Karıştıran. Kışkırtan. Entrikacı. Dilimize Arapçadan geçmiştir. Karışıklık ve kargaşa mânâlarına gelen fitne kelimesinden türetilmiştir."
Can YayınlarıKitabı okudu
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.