Peygamber de (der ki); Ya Rabbi! Kavmim, Kur'an'ı terk edilmiş bıraktı.(25/30) Kur'an terk edilir: -Hükümlerini hayattan uzaklaştırıp, sadece raflarda muhafaza edilen bir süs eşyasına dönüştürerek -O'nu hayattan kovup, sadece hastalara ve ölülere okunan bir kitap kılarak. -O anlaşılır olduğunu, apaçık olduğunu, öğüt olduğunu, furkan olduğunu... tekrar tekrar bildirmesine rağmen ''O, anlaşılmaz'' veya ''O'nu sadece falan anladı'' deyip O'ndan uzaklaşarak.
Ayrıntı Yayınları 1001.Kitap
"Binbir Gece Masalları"nın bir de kız kardeşi vardı. Küçük kız kardeş olan "Yüzbir Gece Masalları"nın "Binbir Gece"den de eski bir elyazması 2010 yılında keşfedildi. 1234 yılına ait elyazmasındaki "Yüzbir Gece Masalları", "Binbir Gece"nin kısaltılmış bir versiyonu değil. Bütünüyle kendine özgü masallar içeren, kısa anlatımlarla zirveye ulaşan ve sonlardaki aşırı iyimserliğiyle dikkat çeken bir eser. Arap kültür dünyasının doğu merkezinde değil bu kez batısında yer alan masallar, fantastik yolculuklarla Hindistan’a kadar gider ama karakterler ve motifler Endülüs renkleriyle biçimlenir. Bu masalları okuyanlar, kapalı odanın içinde ne olduğunu merak eden delikanlının duygusunu paylaşır: Beşinci gecede anlatılan masalda, genç kız, "Yedi gün burada bulunmayacağım" der delikanlıya, "sarayda istediğin gibi dolaşıp her yere girip çıkabilirsin. Yalnız bir oda var ki, onu açmayacaksın, yanına bile yaklaşmayacaksın." Sırlar ve cevaplar, masal ve hayat, o yasak kapının arkasındadır.
Ayrıntı Yayınları - Kitap HakkındaKitabı okuyacak
Reklam
Bir Yudum Kitap
Günaydın. Dostoyevski, "Duvarı yıkacak gücüm yoksa, onu yıkmak için kendimi paralayacak halim yok tabii ki." der ve ekler: "Fakat önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim." Ben ne yapabilirim ki dememeli sevgili okur. Çocukların öldüğü bir dünyada duvarlara boyun eğmemeli. Var olun.   --> Dostoyevski - Karamazov
La vida de Lazarillo de Tormes y de sus fortunas y adversidades
Kimsenin bilmediği, duymadığı öyle önemli olaylar vardır ki, bunlar hasıraltı edilmemeli ve herkes tarafından öğrenilmelidir; çünkü dinleyenlerin ve okuyanların bunlardan kendileri için bir ders çıkarmaları mümkündür. Bu konuda Plinius* şöyle der: “Bir kitap ne kadar kötü olursa olsun içinde mutlaka yararlı bir şey vardır.” Bilindiği
Sayfa 13 - Can Yayınları - ÖnsözKitabı okuyacak
Gelişmeye başlıyor şehir, yıllar önce bir bataklık ve sıtma yatağı olan ova, o kara ova, bugün bereketli tarlaların serpildiği bir alandır, ovanın orta yerlerine, dağ eteğinin oldukça uzaklarına sevimli bir tren istasyonu yapıldı ilkin, kent sonra sonra oralara doğru uzanmaya başladı, kimileri kentin bu, ovaya doğru akışını yanlış buluyor, kent
Sayfa 17 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Zamanla insanlar kütüphaneye de gelmeye başlar. Mustafa bakar ki kütüphaneye kadınlar hiç gelmiyor. Zenith ve Singer'e mektup yazar: "Bana dikiş makinesi yollayın, firmanızın adını kütüphanenin girişine kocaman yazayım" der. Zenith dokuz tane, Singer bir tane dikiş makinesi yollar (ilk sponsorluk faaliyeti). Salı günlerini kadınlar günü yapar. Kumaşı alan kadın kütüphaneye koşar. On makine yetmediği için sıra oluşur. Sırada bekleyen kadınların eline birer kitap verir, beklerken okusunlar diye.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.