Barbarın Kahkahası” kitabı ile ilgili öncelikle bahsedilmesi gereken oldukça anlamlı olduğunu düşündüğüm kitabın başlığı ve “barbar” kelimesi. Barbar kelimesi genellikle; “vahşi”, “yabani”, “ilkel” gibi anlamlarda kullanılırken, özellikle “uygar” ve “modern” olmayanın vurgulandığı bir dönemin önemli sosyal bilim kavramlarından birisi olarak çıkarak karşımıza. Her topluluğun kendince farklı bir yaşam tarzı olabileceği göz ardı edilerek oluşturulan bu bakış açısına göre; kendisine “uygar” diyen toplumlar, kendileri gibi olmayanları “barbar” ilan etmişler ve onlara kendilerince “uygarlık” götürme uğraşında bulunmuşlardır. “Uygar” insan, onca savaş aracını gerecini üreten, doğayı tam anlamıyla faydacı bir anlayışla tüketen, dünyayı çöplüğe çevirip, iklimi değiştiren, Somoa yerlilerinin adlandırmasıyla; “göğü delen adamlar” yani bizler. Kitabın başlığı bana bunları çağrıştırırken, sadece yaşam biçimleri farklı olduğu için “barbar” olarak tanımlanan toplulukların kitapta otelde yaşananlara, doğasına ve kendisine bu kadar yabancılaşmış insana bakıp, gerçekten kahkaha atmazlar mıydı? diye düşünmeden edemedim.