Aleksandr Puşkin ile tanışmamız Yüzbaşının Kızı sayesinde oldu. Biyelkin Hikayeleri ile ise; Dostoyevski’nin Beyaz Geceler kitabında, bu kitaptan bahsedilmesi dikkatimi çekti ve merak ettim.
Puşkin; Dostoyevski, Gogol, Turgenyev, Gonçarov ve Tolstoy gibi yazarları, yazım tekniği ile etkilemiş, onlara örnek olmuş.
Kitabın içeriğine gelecek olursam; Yüzbaşının Kızı’ndan tamamen farklıydı, çünkü bir hikaye kitabıydı. Beş hikayeden oluşuyor. Hikayeler kısa, okurken sıkılmıyorsunuz. Hikayelerin sonunun, az çok nereye varabileceğini tahmin edebiliyorsunuz. O yüzden; ben hikayeleri okurken bir masalın, film versiyonunu izliyormuş gibi gözümde canlandırabildim.Bu da ayrı bir keyifti. Kitabın dili, masalsı tarzda olduğu için akıcı olduğu söylenebilir.
Puşkin ile tanışmak için ideal bir kitap diye düşünüyorum. Genel olarak güzel bir kitaptı. Uzun uzun kitaplar okuduktan sonra, kafasını dinlendirmek isteyenlere kesinlikle tavsiye edebileceğim bir tür. İyi okumalar…