Vazifesini yalnız seyirciyi güldürmekten ibaret sayan bir sanatı o, güldürürken öğreten, öğretirken, düşündüren, en tatlı saatler geçirtirken en yüksele ibret dersleri veren bir okul haline getirdi, insanlığın iç yüzünü bütün çıplaklığıyla insanların gözleri önüne sermek, en geç ve güç anlayanların zihinlerine bile bir iki saat gibi kısa bir zaman içinde silinmez izler nakşetmek hususunda komedyanın ne eşsiz bir vasıta olduğunu kimse onun kadar kuvvetle sezmemiş, bunun bütün imkânlarından son haddine kadar faydalanmasını kimse onun kadar bilememiştir.
Moliere'i okur veya seyre-derken gülmüş olanlar, kitabı kapattıkları veya tiyatrodan ayrıldıkları zaman sönüp gitmiş olan kahkahalarıyla birlikte her şeyin silinmiş olmadığını, o dâhi-den kendilerinde bir şeyler, çok şeyler kaldığını hisse-derler…