Korku denilince akla ilk gelen yazarlarımızdan Lovecraft (ki bu ünvanı sonuna kadar hak ediyor), bu kitabında da mitolojik bir canlıyı ve ona tapan, ayin yapan bir topluluğu anlatmış.
Kitap kahramanımız, esrarengiz bir biçimde ölen amcasının, saklanan eşyaları arasında bulduğu heykel resmi ve bu resim ile alakalı bilgilerle karşılaşıyor. Birbiri ardına dizilen olaylar, canlıya benzemeyen ama canlı gibi olan bir yaratığın ve buna tapan geneli denizci olan topluluğunu anlatmaktadır.
Kitapta bu yaratığı araştıran profesörlere, ayin olaylarına şahit olan polislere yer veriliyor. Araştırıp şahit olanların bazıları esrarengiz bir şekilde ölürken sır perdesi aralanıyor.
Kitap kahramanımız bu yüzden kitabın sonunda, eğer bu konu yüzünden ölecek olursa bu yaratığa ait notları kimsenin bulmamasını vasiyet ediyor.
Araştırmalarım sonucu bu hikayeyi anlatan 40 dakikalık siyah-beyaz ve sessiz çekilen filmin yanında 1 saat 40 dakikalık filmi de bulunuyor.
Korku evrenine gerçekten adını bırakmış bir eser.
~
Korku tarzına ilk adımımı bu kitapla atmış oldum ve yazarın akıcılığı bir yana dursun hayal gücü gerçekten çok sağlam. Kendisinin diğer eserlerini okumak için sabırsızlanıyorum. Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar!
