Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Deliliğe Övgü

Desiderius Erasmus

Deliliğe Övgü Hakkında

Deliliğe Övgü konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Erasmus’un en önemli eserlerinden biri olan Deliliğe Övgü, 16. yüzyılda hicivli bir dille yazılmış gerçek bir başyapıt. Çağının kilisesine ve mensuplarına, yöneticilerine, aydınlarına ve egemen kesimine, günümüzde dahi güncelliğini koruyan eleştiriler yöneltir Erasmus eserinde. Deliliği konuşturan bilge filozof, Deliliğe Övgü’yü iki temel düşünce üzerinde inşa eder: İlk düşünceye göre gerçek bilgelik, deliliktir; diğer düşünceye göre ise kendini bilge sanmak, deliliktir. Antik Yunan ve Roma edebiyatlarını özümseyen, Avrupa’yı ve kendi insanını yakından tanıyan ve tahlil eden Erasmus, yoğun teoloji bilgisinin de katkısıyla, deliliğe çok boyutlu bir bakış sunar. Bahsettiği delilik, geniş yelpazede ucu her insana dokunan bir deliliktir. Zekâ geriliği, akli dengesizlik, aptallık da dâhil olmak üzere, çılgınlık, cehalet, bağnazlık, şuursuzluk, son olarak da “dava deliliği” hep bu deliliğin kapsamı içine girer.
Çevirmen:
Uğur Gülsün
Uğur Gülsün
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.Sayfa Sayısı: 176Basım Tarihi: 14 Eylül 2019İlk Yayın Tarihi: 1509Yayınevi: İlgi Kültür Sanat Yayınları
ISBN: 9786057703026Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 62.5
Erkek% 37.5
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Desiderius Erasmus
Desiderius ErasmusYazar · 10 kitap
Günümüzde, Rönesans’la birlikte ortaya çıkan hümanizm akımının yaratıcılarından ve en büyük temsilcilerinden biri olarak bilinen Rotterdamlı Erasmus, 1465 yılında Hollanda'nın Rotterdam kentinde doğdu. Bugünkü ortaöğrenimi karşılayan bir öğrenim döneminin ardından Augustin tarikatına girerek rahip oldu. Ancak hiçbir zaman geleneksel anlamda bir rahip olarak etkinlik gösteremedi; kendini daha çok bilime adamak istediği gerekçesiyle, dini makamlardan "cüppe giymeme" iznini aldı. Paris Üniversitesi'ne devam etti. 1499'da İngiltere'ye gittiğinde, john Colet, Thomas More(Morus) gibi aydınlarla tanıştı ve bu dostluklarla ufku daha da genişledi. Papalığın düşünceler üzerinde kurduğu hegemonyaya karşı çıkarak, gerçek Hıristiyanlık ruhunu antik çağın yalınlığında aradı. Güzel sanatların ve bilimlerin yayılmasını, Avrupa'nın ortak bir sanat ve bilim anlayışının çatısı altında birleşmesini, hümanizmin birinci koşulu saydı. Özgün yapıtlarıyla ve çevirileriyle antik çağ düşüncesinin Avrupa'da yayılmasına çok büyük katkılarda bulundu. Martin Luther'in reformları başladığında, kilisenin yenilenmesi görüşüne katılmakla birlikte, Hıristiyan dünyasının kargaşaya, parçalanmaya sürüklenmesine şiddetle karşı çıktı. 1536'da Basel'de öldüğünde Avrupa'nın düşünce yaşamında papaların bile ziyaretine geldikleri bir kişi olacak kadar saygın bir yer edinmişti. Bütün yaşamı boyunca Latince konuşup yazan Erasmus ölmeden önceki son sözlerini ana dilinde söylemişti: "lieve God" Deliliğe Övgü (özgün adıyla: Morias enkomion seu laus stultitiae),Erasmus'un canlılığını, geçerliliğini ve çekiciliğini günümüze değin değişmeden koruyabilmiş tek yapıtıdır. Bu küçük kitabın taslağını 1509 yazında, İtalya'dan İngiltere'ye yaptığı yolculuk sırasında çıkaran Erasmus, yazma işini İngiltere'de, dostu Thomas More'nin evine vardıktan kısa süre sonra gerçekleştirdi; kitabı da Thomas More'a adadı. Yapıtını birkaç gün gibi kısacık bir sürede tamamlayan Erasmus, bu arada hiçbir kitaptan yararlanmadı. Düşünce yapısı ve eserleri Gülmece türündeki yapıta egemen olan iki temel görüş vardır. Bunlardan birine göre gerçek bilgelik, deliliktir. Öteki görüşe göre ise kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir. İnsana yeryüzünde yaşama gücü kazandıran şey, gerçek bilge olma niteliğiyle doğrudan doğruya deliliğin kendisidir. Kitapta delilik (stultitia) , kendi kendisine övgüler düzer; bu arada çocuklukta ve yaşlılıkta, aşkta, evlilikte ve dostlukta, politikada ve savaşta, yazında ve bilimde deliliğin nasıl her zaman egemen olduğu gösterilir. Tüm uğraş alanları, bu arada özellikle din kurumu ve din adamları bu panorama çerçevesinde sergilenir. Deliliği konuşturma kisvesi altında Erasmus, çağının kilisesine ve o kilisenin mensuplarına en acımasız eleştirileri yöneltir. Bu niteliğiyle “Deliliğe Övgü” çağlar boyunca bağnazlığa karşı kaleme alınmış en yetkin düzeydeki başyapıtlardan biri olmuştur. Yapıtın yazılışını izleyen sonraki yüzyıllarda -haklı olarak- düşünce düzeyindeki bağnazlığın her türlüsüne yönelen bir eleştiri diye yorumlanması, belki de bugüne değin koruduğu kalıcılığın baş nedenidir. Yazınsal açıdan Deliliğe Övgü, Latin ozanı Horatius'un "hakikati gülerek söylemek" ilkesinin belki de en yetkin örneğidir. Biçim açısından Erasmus, yapıtını kaleme alırken daha önce yapıtlarını çevirdiği Lukianos ve Libanios'tan da esinlenmiştir.