Beşer ve insan arasındaki farkı açıklayarak başlıyor. Beşer, bir “imek”tir, “var olmak” veya “bulunmak”tır. Oysa insan bir “olmak”tır.
Ardından beşerlikten insanlığa nasıl geçilebileceğini anlatıyor, “beşerin hedefi, insan olmaktır” diyerek.
Bir insanda bulunması gereken 3 özellik olması gerektiğini söylüyor:
1- bilinçli 2- seçici 3- yaratıcı
İnsan, kendini bilen, seçen ve yaratandır, diyor. Yaratıcı özelliğini de, Allah’a has olan bir özelliğin insanda da pekâlâ olabileceğini anlatıyor. Bunu da “Bu işi Allah mutlak düzeyde yaparken, insan kendi nispi düzeyinde yapar” sözüyle açıklıyor.
“ ’Geçmişte kölelik vardı, bugün de var’ Sözü ile ve devamında, geçmişte kölelerin seçimlerini efendilerine göre yaptıklarını, seçimlerinde yediği kırbaçların ve efendinin hoşnutları dikkate alınıyordu. Şimdilerde ise; seçme özgürlüğü çağında yaşıyor ve oy veriyoruz, evet veya hayır diyoruz, istiyoruz veya istemiyoruz. Ancak hissettiğimiz şeyleri bilinçli bir biçimde seçmemişiz; bir başkası irademize telkinde bulunmuş ve ipotek koymuş, biz de o iradenin seçmemizi uygun gördüğü şeyleri seçiyor, uygun görmediğini de seçmiyoruz.”
İnsanın özgür olabilmesi için zindanlarından kurtulması gerektiğini söylüyor.
Nedir bu insanı sınırlayan 4 zindan?
1- Tabiatın belirleyiciliği,
2- Tarihin belirleyiciliği,
3- Toplumun belirleyiciliği,
4- Kendi belirleyiciliği
Tabiatın belirleyiciliğinden, tabiatı tanıma ve teknolojiyle,
Tarihin belirleyiciliğinden, bilimle,
Toplumun belirleyiciliğinden, sosyolojiyle,
Kendi belirleyiciliğinden, Din ile Aşk ile kurtulabileceğini söylüyor.