Kutsanmış anneliğimiz, çocuğumuza olan sonsuz sevgimize rağmen, nasıl oluyor da cansız, mutsuz, apatik, depresif yetişkinlere dönüşüyor çocuklarımız??
Çocuklukta ihtiyaçları karşılanmamış kız ve erkek çocukların ileride nasıl dış dünyaya bağımlı, özerkleşememiş kadın ve erkeklere dönüştüğünü anlatıyor Arno Gruen. Bir de topluma baktığımızda ezilenlerin, başkalarını ezebilmek için, niçin kendilerini ezenlerin tarafına geçtiğini anlatıyor..
Iktidarlar; ideolojilerini bizde icsellestirdikce, kendimize yabancilasarak, kendimize ve başkalarına yaptıklarımızın farkına varamayız. En uyumlular aslında kendi duygularına en uzak olanlardir. Ailemiz içinde ve büyük ailemiz olan toplum içerisinde hükmeden hükmedilen, ezen ezilen oldukça gerçek sevgiden bahsedemeyiz. Arno Gruen, kendimizi anlama çabamıza bambaşka bir ışık tutuyor. Üstelik bir solukta okunan yalın diliyle...